Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/157 E. 2022/448 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/157
KARAR NO : 2022/448
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu olan … numaralı … tarihli e-arşiv faturadan kaynaklanan … TL tutarlı … tarihli ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine Antalya … İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin, … tarihli faturada yer alan ürünleri söz konusu tarihte davalıya teslim ettiğini ve faturasını da davalı şirkete gönderdiğini fatura içeriğine davalı tarafından itiraz edilmediğini fakat ödeme işleminin de süresi içerisinde davalı tarafından yapılmadığını, davalı tarafın müvekkilinin tüm ihtarlarına rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek işbu davanın açıldığını belirterek davanın kabulüne, İtirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: Faturaya dayalı cari hesap bakiye alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde …-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu tarafça icra dairesine süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalya Vergi Dairesi Başkanlığından davaya konu faturalara ilişkin BA beyannameleri dosyaya celp edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas … Karar Sayılı ilamında, “… davalı tarafından form BA belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu nedenle söz konusu faturanın ve fatura içeriği malzemenin teslim edildiğinin kabulü gerektiği…” belirtilmiştir.
Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira … hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararı).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinde bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağı, buna göre fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ise de ticari defterlere kaydedilmiş olması malın teslim alındığı ve içeriğinin kabul edildiğine karine teşkil eder. Yine aynı madde uyarınca, faturanın içeriğine kanunda öngörülen süre içerisinde itiraz edilebilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190. maddesinin 1. fıkrasında yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir. Yine anılı maddenin 2. fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu belirtilmiş; kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği kabul edilmiştir.
Kanuni karine, belli bir vakıadan, belli olmayan diğer bir vakıa için kanun tarafından çıkarılan sonuçtur. Kanuni karineler de adi kanuni karine ve kesin kanuni karine olarak ikiye ayrılmaktadır. Adi kanuni karineler aksi ispat edilebilen karineler iken, kesin kanuni karinenin varlığı hâlinde karşı taraf bunun aksini ispat edemez (K., Baki: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ocak 2021, S. 244 vd.). Karinenin varlığı hâlinde, karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini ispatla yükümlüdür. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir. (Bakınız: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … Tarih …/(…)…-… Esas … K. Sayılı ilamı)
6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmemesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir (Bakınız Yargıtay … Hukuk Dairesi … T. … E. … K. Sayılı ilamı).
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davalı taraf, takibe itiraz dilekçesinde ödeme defiinde bulunmadığı gibi akdi ilişki ve mal teslimine ilişkin itirazı da söz konusu olmadığı, takip dayanağı faturaları form BA belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu bildirilen faturalar yönünde akdi ilişkinin ve fatura ile fatura içeriği malzemenin teslim edildiğinin kabulü gerektiğinden davanın kabulüne, likit olan alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
…-TL asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭…-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam ‭…-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)