Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/141 E. 2022/374 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/141
KARAR NO : 2022/374
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, dava dilekçesinde özetle; kendisinin … ve … yılları arasında adına kayıtlı işletmede … ve … bayiliği yapmakta olduğunu, davalının … ilçesinde … ile ilgili çalışmakta iken üretim amaçlı kullanmak üzere aldığı …, … vb ürünlerden kaynaklanan borcunun ödemediğini, bunun üzerine Demre icra Müdürlüğünün … sayılı dosyası kapsamında takip başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; zamanaşımına uğramış bonoya ve bononun faturalı ilişkiye dayalı taahhüt edilen alacak için düzenlendiği iddiasına dayalı ilamsız takibe yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ticari ilişkiye dayalı mal karşılığı bono bedelinden doğan alacağı olup olmadığına ilişkindir.
Celse arasında Demre İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının bir sureti Uyap sisteminden dosya arasına alınmıştır.
Dosya içerisine, davacı tarafından fatura suretleri ile Taahhütname başlıklı belge ve bono sureti ibraz edilmiş, Demre İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiş, Demre Mal Müdürlüğünden davaya konu faturaların BA-BS formunda beyan edilip edilmediği sorulmuştur.
Demre İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, … tarihli bono ve taahhütname evrakına istinaden; …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık %… faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun …tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Takibe dayanak gösterilen … keşide tarihli, … vade tarihli, …-Tl bedelli senedin daha evvel Demre İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edildiği, borçlunun borca itirazı üzerine en son Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile lehtarın “…” olduğu, bu ibarenin gerçek ya da tüzel bir kişiyi ifade etmediği ve dolayısıyla senedin lehtar unsurunun eksikliği nedeniyle kambiyo vasfına sahip olmadığından borçlu … hakkındaki takibin kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği, bu defa davacı alacaklının aradaki temel ilişkiye dayanarak, kambiyo vasfında olmadığı tespit edilen senet dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmakla öncelikle iş bu icra takibine itirazın iptali davasının ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve burada varılacak sonuca göre davayı görmek görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde mi, yoksa Asliye Ticaret Mahkemesinde mi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Kambiyo vasfına haiz olmadığı sabit olan senedin medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı bonoya bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta, bu çerçevede davacı senedin davalı … satışı yapılan zirai ürünler için verildiğini ancak bedelinin ödenmediğini dile getirmektedir. Bu durumda somut olay bakımından kambiyo vasfında olmayan senetle ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki dava, Türk Ticaret Kanununun 778 inci maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732 nci maddesine dayalı bir istemi de içermemektedir.
Bu haliyle somut uyuşmazlık davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünlerin bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığından, uyuşmazlığın çözümünde kambiyo senetlerine ilişkin kurallar tartışılmayacak, bono vasfını kazanamamış belge taraflar arasındaki ilişkinin delili olarak değerlendirilerek bir sonuca varılacaktır.
Bu belirlemeye göre davalının … olduğu, tacir olmadığı, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, satıma ilişkin sözleşmenin TTK’da düzenlenmediği, uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmakla Demre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Demre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Demre Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/05/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)