Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/503 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/102
KARAR NO : 2022/503
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin … alanında faaliyet göstermekte olup ”…” tekniğiyle ürettiği ürünlerin yurt içi ve yurt dışı pazarda pek çok müşterisi olduğunu, müvekkili şirketin sektöründe saygın bir firma olup bugün 60’dan fazla ülkeye ürünlerini ihraç ettiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura içeriklerinden ve sevk irsaliyelerinden anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin işgal alanı doğrultusunda ürettiği farklı ölçü ve miktarda …, …, …, …, …, … ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafın dava dilekçesi ekinde fatura ile sevk irsaliyelerini sunmuş oldukları ürünleri müvekkili şirketten aldığını, davalı adına faturalar düzenlenmiş olup davalının fatura içeriğine itiraz etmediğini ve ürünlerin sevk irsaliyesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirket fabrika binasından çıkışı ve davalının belirtmiş olduğu adreslere teslimi sağlandığını, davalı tarafın bir kısım ödeme yaptığını ve … Bankası … Şubesi … vadeli keşidecisi … Şirketi’nin olduğu … TL bedelli çeki ve … … Şubesi …vadeli keşidecisinin … Şirketi’nin olduğu … TL bedelli çeki ciranta sıfatıyla müvekkil şirkete teslim ettiğini, ancak çeklerin vade günü geldiğinde ve ödemeyi almak için çekler bankaya ibraz edildiklerinde … Bankası … Şubesi’nin … tarih, … TL tutarlı çekin bankaya ibrazı neticesinde Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden ödeme yasağı konulduğuna muttali olduklarını, yine diğer çek … … Şubesi’ne ait … tarih ve … TL tutarında olup, bankaya ibrazı neticesinde de ”İşbu çekin üzerindeki imza keşideciye ait değildir.” şerhi düşüldüğünü, çekleri cirolamak suretiyle müvekkili şirkete borcuna karşılık ödeme aracı olarak teslim eden davalının çeklerin bankalara ibrazı sonucu ödememe yapılmamış olması ve edimini yerine getirmemiş olmasından ötürü borcu sona ermemiş olup, müvekkili şirketin yapmış olduğu mal/hizmet satışı doğrultusunda cari hesaba kaydedilen borcunu davalının ödeme yükümlülüğü bulunduğunu belirterek sonuç olarak itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması dolayısıyla % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı şirketten mal ve ürün aldığını, alınan mal ve ürünlerin bedelleri davacı şirkete ödendiğini, son olarak huzurdaki dava ile talep edilen ürünlerin karşılığı olarak müvekkili tarafından dava dilekçesinde bahsi geçen Keşidecisi … Şti olan, … Bankası … Şubesi … Vadeli … TL bedelli ve Keşidecisi … Şti olan, … … Şubesi … Vadeli, … TL bedelli çekler ile ödeme yapıldığını ve cari hesabın kapatıldığını, davacının bahsi geçen çeklerin çeşitli sebeplerle ödenmediği dile getirdiğini, ancak bu çeklerin ödenmesi yönünde keşideciye karşı herhangi bir hukuki girişimde bulunmadan, doğrudan müvekkiline karşı, bedelini çek ile aldığı faturalar dayanaklı icra takibi ve akabinde huzurdaki dava yoluna başvurduklarını, davacının çeklerin ödenmediğini dile getirmekle, buna karşı hangi hukuki girişimlerde bulunduğunu içeren somut bir belgeyi sunmadıklarını, buna karşılık ödeme aracı olarak kabul edilen çek ile tahsilatını yapan davacının mükerrer bir şekilde aynı fatura bedellerini tekrar tahsil etmek istediğini, müvekkili tarafından davacı tarafa teslim edilen çeklerin hangi somut gerekçe ile ödenmediği ve bu işleme karşı davacı tarafın hangi yazılı somut başvurularda bulunduğunu huzurdaki dosyaya sunması gerektiğini, zira bahse konu çeklerin ödeme tarihlerinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtiğini belirterek sonuç olarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava: Faturaya dayalı açık hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde …-TL toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 133.maddesi “yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur,özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz’’ hükmünü içermektedir.
Çek verilmesi suretiyle cari hesap borcunun sona erdirildiği konusunda taraflar arasında bir sözleşme sunulamadığına ve bu konuda açık iradeleri bulunduğu kanıtlanamadığına göre,alacaklı tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla cari hesap ilişkisine dayanılarak da alacak talep edilebilir.(Y. … HD … tarihli … E. Ve … K. Sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıdan cari hesap alacaklısı olduğu iddiasıyla başlattığı icra takibinin davalının itirazı ile durduğu, itirazın iptali için iş bu davanın ikame edildiği, davalının sunduğu cevap dilekçesinde, çek verilmesi suretiyle cari hesap borcunun sona erdiğini belirttiği; taraflar arasında akdi ilişki, mal teslimi, teslim edilen mallara karşılık çeklerin verildiği ve çek bedellerinin ödenmediği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın çek verilmesi suretiyle cari hesap borcunun sona erip ermediği hususunda olup, çek verilmesi suretiyle cari hesap borcun sona erdirildiği konusunda taraflar arasında bir sözleşme sunulamadığı gibi bu çek bedellerinin banka tarafından ödenmesinin engellendiği ve böylece davacının davaya konu alacağını tahsil edemediğinden …-TL alacağının bulunduğu (Y. … HD … tarihli … E. Ve … K. Sayılı ilamı) anlaşıldığından davanın kabulüne, takibe konu edilen asıl alacak likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin kaldığı yerden devamına,
…-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭…-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam ‭…-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)