Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2022/253 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/97
KARAR NO : 2022/253
DAVA : Yönetim Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı kooperatifin … tarihinde yönetim kurulunun toplandığını ve … K. Numaralı yönetm kurulu kararı ile müvekkilinin aidat borcunu ödemediği gerekçesi ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, söz konusu kararının aynı gün Antalya … Noterinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkiline tebliğe çıkarıldığını, … tarihinde de müvekkili tarafından tebliğ alındığını, müvekkiline gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelere, ihtarname ile cevap verilerek borcunun bulunmadığını, alacağının bulunduğunu ve alacağının kendisine ödenmesini talep ettiğini, ancak … tarihli Yönetim Kurulunda hiç bunlara değinilmeyerek … K sayılı Yönetim Kurulu kararı ile ‘…’ın Genel Kurullarca kararlaştırılan aylık aidat ödemelerini yapmaması nedeni ile … tarihi itibari ile …TL’ye ulaşan borcunu ödemesi için ihtarnamelerin gönderildiğini ve verilen 1 aylık süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiği ifade edilerek ortaklıktan çıkarıldığını, kanuna göre ortaklıktan çıkarmaya genel kurulun yetkili olduğunu, müvekkilinin … yılında kurulan … Kooperatifine … tarihinde katılarak aidat ödemeye başladığını, … yılına kadar ödeme yaptığını, … yılında … no’lu bağımsız bölüm müvekkile teslim edildiğini, sigorta borcu olması nedeniyle iskan alınamadığından ortaklar kendi payına düşen … TL’sını Kooperatif Başkanı …’ın şahsi banka hesabına yatırmış, …’ın da bu parayla sigorta borcunu yatırdığını, … tarihine kadar aidat ödemeye devam ettiğini, yapılan ödemeler … hesap hareketleri ile ortada olduğunu, hali hazırda hiç bir aidat borcu bulunmaması ve fazladan alacağı olmasına rağmen… TL aidat borcu çıkarıldığını, Kooperatifin resmi üye defterlerinde de görüldüğü üzere … TL fazla yatırılan para olmasına rağmen davalı kooperatifin bu fazlalığı kabul etmediğini, dava dilekçesi sunulan SGK bilgilendirme yazısından da anlaşılacağı üzere Kooperatifin sigorta borcu için müvekkilin maaşından … TL icra yolu ile mahsup edildiğini, diğer yandan kooperatife üye başka şahısların (…, …, … vs.) aidat borcu bulunmasına rağmen bu kişilere hiç bir işlem yapılmadığını, kooperatif tarafından ayrımcılık yapıldığını, müvekkilin … hesapları, …’ın şahsi hesabı, kooperatif kayıtları ve SGK tarafından yapılan kesinti incelendiği zaman müvekkilin borcu bulunmadığı anlaşılacağını belirterek sonuç olarak, üyelikten çıkarılma kararının iptalini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının beyanlarını kabul etmediklerini, son beş yıla ait olağan genel kurullar yapılmadığı için … tarihinde res’en terkin edildiğini, davacının başvurusu ile Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararıyla ihya ve … günü sicile yeniden kayıt edildiğini, davacının kuruluştan beri … numaralı kooperatif üyesi olduğunu dolaysıyla … tarihinde katılarak aidat ödemeye başlamış olduğu beyanı doğru olmadığını, çıkarma kararına dayanak hesabın … tarihi itibariyle çıkarıldığını, kooperatif kayıtlarına göre davacı … itibariyle … TL borçlu bulunmakta olduğunu, … tarihli genel kurul tutanağının 4. Maddesinde ‘…’ın kooperatife olan borçları karşılığında vermiş olduğu … TL’lık senedin kooperatif adına tahsili için işleme konulmasına ayrıca yine …’ın yönetim kurulu başkanlığı sırasında kooperatife kapıcı ve bekçi olarak atadığı kooperatif adına gerekli şartları getirmediği için … TL tazminat kazanan (…) için yukarıda yazılı olan miktarın …’dan tahsili için yönetim kuruluna …’ın red oyuna karşılık oy çokluğuyla yetki verildiğini, davacının üye kayıt defteri dediği bir karalama defteri gibi olduğunu, … yılında kullanıma açıldığını, gerek defter kayıtları gerekse kendi ortaklığına ilişkin kayıtlara dayanak tutulan makbuzlar sadece kendi imzasını taşıdığını, bilançolarda ise davacının alacaklı olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt olmadığını, davacı aynı iddiaları Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında kayıtlı davada da ileri sürmüş, ancak ciddiye alınmadığını, … yılında yapılan toplantıda yönetim kurulu yenilenmiş, mevcut yönetim kurulundan kooperatifin defter ve belgeleri istenmiş, verilmeyince durum … günü bir tutanakla tespit edilerek resmi makamlardan elde edilen kayıt ve belgelerle göreve devam edildiğini, … tarafından, …’ın imzasıyla … lehine düzenlenmiş makbuzların kooperatif için hiç bir bağlayıcılığı olmadığını, kooperatif defterlerine işlenmedikçe, banka hesaplarına yatırılmadıkça kayıt dışı tahsilat hükümlerine tabi olacağını, …’ın alacak iddiasına karşı zaman aşımı def’inde bulunduklarını, SGK prim borçlarının yapılandırma imkanı doğması ile 8 ortağın tamamının katılımı ile bir sözleşme yapıldığını, bu para koopertif hesabının bloke olması nedeniyle …’ın hesabında toplanmış ve SGK’ya yatırılmış odluğunu, oy saki davacı … günlü yazılı taahhütnamesi ile SGK borçlarını ödemeyi üstlendiğini, davacının kooperatif tüzel kişiliği ve kooperatif ortaklarına karşı tutumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmekte olduğunu, davanın reddi gerektiğini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava: Kooperatif ortaklığından çıkarılmaya ilişkin yönetim kurulu kararının iptali davasıdır.
Mahkememiz dosyası Mali Müşavir Bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: davacının Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararından da anlaşıldığı üzere davalı kooperatifin ortağı olduğu ve ilgili dosyada bilirkişi raporunda gösterilen ödemeler ve aidat tahakkukları sonucu … tarihinde kooperatif defterlerine göre … TL borcunun kaldığı, ve devam eden üyeliğine ilişkin olarak …-…-… yılı üyelik aidat tahakkukları yapıldığı, ve … tarihinde borcunun … TL olduğu, iptali istenen … sayılı YK kararında ise … TL borcu olduğu şeklindeki karar alındığı, kararda alınan tutarın kooperatif defter kayıtları ile örtüşmediği, davacının … Sosyal Güvenlik Kurumunun … tarihli yazısı ile emekli maaşından … TL davalı kooperatif borcuna istinaden mahsup yapıldığı, ilgili kesintilerin hangi dönemlere ait olduğu belirtilmediğinden ve önceki dönem ticari defterleri sunulamadığından davacı ile davalı kooperatif arasında maaş kesinti tutarının mahsuplaşılıp mahsuplaşılmadığı tespit edilemediği, davacının ihtarname ile ve sair hesaplamalarla (üye kayıt defteri vb.) ödeme yapıldığı iddiasının önceki dönemleri kapsadığı, …-…-… dönemlerini kapsamadığı, …-…-… dönemlerinde … bank tan yapılan ödemelerin de kooperatif kayıtlarında yer aldığı hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatif yönetim kurulunun … tarih ve … nolu kararı ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, bu kararın usulsüz olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalının da çıkarma kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ve davanın hak düşürücü sürede açılmadığını ileri sürdüğü,
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ” Ortakların Ödev Ve Sorumlulukları” üst başlıklı ” Süre Ve Ortaklığın Yok Olması” alt başlıklı 27. Maddesine göre; Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.
Bu madde mucibince, davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin kararın yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Dava dosyası arasına aldırılan … ATM nin … E. sayılı dosyası ile de sabit olduğu üzere, davacı taraf, Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamede belirtilen borcu kabul ederek davalı kooperatife ödeme yaptığı dolayısıyla da … tarihi itibari ile tarafların birbirinden talep edebileceği bir alacağın kalmadığı anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, … tarihi itibari ile davacının davalı kooperatife, aidat yükümlülüklerinden dolayı … TL borcu bulunduğu,
Davalı kooperatif tarafından, davacıya gönderilen, Antalya … Noterliği’nin … tarihli, … yev. No.lu birinci ihtarnamesinde de borcun …-TL olduğunun belirtildiği ve bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu, birinci ihtarnamenin davacıya tebliğ ediliği, ihtarnamede borcun ödenmesi için 10 günlük süre verildiği, somut olayın özelliklerine göre 10 günlük sürenin makul bir süre olduğu, bu sürede borcun ödenmediği,
Davalı kooperatif tarafından aynı borcun ödenmesi için Antalya … Noterliği’nin … tarihli, … yev. No.lu ikinci ihtarnamesinin de davacının aynı adresine gönderildiği ve davacıya tebliğ edildiği ihtarnamede davacıya Kooperatifler Kanunu’nun 27. Maddesine uygun olarak bu defa borcun ödenmesi için 1 aylık süre verildiği, borcun bu bir aylık süre içinde de ödenmediği,
Davalı kooperatif yönetim kurulunun … tarihli kararı ile davacının ihtarnamelere rağmen borcu ödemediğinin tespiti ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın da davacının aynı kayıtlı adresine tebliğ edildiği,
Davacıya gönderilen ihtarnamelerin tebliğine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığından tebligatların usule uygun olarak yapıldıkları, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmış olup,
Neticeten, davacı, Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamede belirtilen borcu kabul ederek davalı kooperatife ödeme yaptığı dolayısıyla da … tarihi itibari ile tarafların birbirinden talep edebileceği bir alacağın kalmadığı; … – … tarihleri arasındaki aidat yükümlülüklerinden dolayı … TL borcunun bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)