Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/804 E. 2022/198 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/804 Esas
KARAR NO : 2022/198
DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … adına kayıtlı, … m2 yüz ölçümlü arsa niteliğindeki taşınmaz mal varlığını; …’ne, alınan genel kurulu kararı doğrultusunda şirket sermayesine dahil etmek istediğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı, ayni sermaye olarak şirket malvarlığına katmak istediğini, tespiti talep edilen taşınmaz üzerinde hiçbir hak mahrumiyeti, ipotek vs. bulunmadığını, belirtilen taşınmazın, şirkete ayni sermaye olarak katılabilmesi için … tarihi itibariyle şirketin genel kurulu karar defteri aracılığıyla kararı alındığını, söz konusu taşınmazı, şirketin ayni sermayesine katabilmek amacıyla belirlenecek bilirkişi heyetince değerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, ayni sermaye değerinin tespiti istemine ilişkin davadır.
… Mahallesi … sayılı taşınmazın tapu kaydı dosya içerisine alınmıştır.
Gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi …’ın … tarihli raporunda özetle; … alanlı arsa olarak davacı … adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazda yerinde yapılan incelemeler, emsal araştırmaları ve hesaplamaları sonrasında taşınmaz tapu kayıtlarında değerine olumsuz etkisi bulunan herhangi bir şerh/beyan/ipotek bulunmadığı kabulü ile taşınmazın güncel rayiç değerinin …TL olduğu yönünde mütalaada bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 128. maddesi şöyledir; “(1) Her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur. (2) Şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazlar tapuya şerh verildiği, fikrî mülkiyet hakları ile diğer değerler, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kişiye tevdi edildikleri takdirde ayni sermaye kabul olunur. Özel sicile yapılan kayıt iyiniyeti kaldırır. (3) Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren şirket sözleşmesi hükümleri, resmî şekil aranmaksızın geçerlidir. (4) Paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf edebilir. (5) Taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması hâlinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil gereklidir. (6) Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır. Şirketin tek taraflı istemde bulunabilme hakkı saklıdır. (7) Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır. Şahıs şirketlerinde bu davayı ortaklar da açabilir. (8) Ortaklarca, sermaye olarak konulması taahhüt edilen hakların korunması için, kurucular tarafından ortaklar aleyhine ihtiyati tedbir istenebilir. Tedbir üzerine açılacak  davalar için, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen süre ancak şirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlar.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 343. maddesi şöyledir; “(1) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince  atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.”
Davamıza gelince, davacı ayni sermaye olarak şirket malvarlığına katmak istediğini taşınmazın değerinin tespiti talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun “Sermaye koyma borcu” “Konusu” başlıklı 127. maddesinde her çeşit taşınmaz malın sermayenin konusu olabileceği belirtilmiştir. Anılan kanunun 343. maddesinde Anonim şirketlerde ayni sermayenin değer biçme yöntemi belirtilmiştir. Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tapu kaydı ile taşınmazın değerini etkileyebilecek diğer unsurun tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişilerce taşınmazın değeri taşınmazın konumu vasfı vb. özellikleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Davacının davasının KABULÜNE;
2. … parsel sayılı taşınmazın güncel rayiç değerinin …TL olduğunun TESPİTİNE,
3. … tarihli bilirkişi raporunun karara eklenmesine, kararın eki niteliğinde sayılmasına,
4. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5. Davanın mahiyeti gereği yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6. Kararın kesinleşmesine müteakip davacının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6102 sayılı TTK’nın 343. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır