Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2022/196 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/798 Esas
KARAR NO : 2022/196
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 18/12/2021
KARAR TARİHİ: 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Yargılanmanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 27/05/2016 tarih …Esas …Karar sayılı kararı ile davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/11/2019 tarih … Esas – … Karar sayılı ilamı ile davalılar … ve …vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, manevi tazminata ilişkin usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı gerçek kişiler tarafından toplamda 7.200,00.-TL maddi tazminatın ödenmesi karşılığında tarafların uzlaştığı, ilam mahiyetinde olan ve aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gereken uzlaşma raporuna göre maddi tazminat yönünden uzlaşan davacının artık maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığından hükmün BOZULDUĞU, mahkememizce 22/10/2020 tarih …Esas ve …Karar sayılı kararı ile davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat talebine ilişkin mahkememizin 27/05/2016 tarih, … Esas … Karar sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2019 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşıldığından bu hususta yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, mahkememizce bozmaya uyulduğunu ancak hüküm kısmında “2-Davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davasının REDDİNE”, şeklindeki kabul ile sigorta eden yönünden de yeniden hüküm kurulduğu şeklinde anlamaya neden olacak şekilde cümle kurulduğunu, alacağın tahsili amacıyla ilama konu alacak için taraflarınca Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, sigorta edenden maddi tazminat, gerçek kişilerden manevi tazminat alındığını, sonrasında icra müdürlüğünce çekilen muhtırayla davalı borçlu …Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 84.498,18.-TL reddiyatın iadesinin talep edildiğini, taraflarına ödenen bakiye miktarın tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmemesi halinde cebri icra yoluna başvurulacağının bildirildiğini, bu nedenlerle öncelikle tensiple ve teminatsız olarak müvekkili aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında sürdürülen takibin tedbiren durdurulmasını, yeniden yargılama isteminin kabulü ile eldeki davaya konu edilmiş … Esas, … Karar nolu ilamının “Davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davasının reddine” şeklindeki hükmün iptali ile yerine, “Davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davasının sigorta eden dışındaki kişiler yönünden reddine” şeklinde veya mahkemece takdir edilecek şekilde yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı gerçek kişiler vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iş bu ilamda yazan maddi tazminat talebinin reddine kısmına uymayarak daha önce icra takibi başlattığı ilamın bozulması ve iş bu karara dayanak maddi tazminatı ve maddi tazminata dayanan faiz ve vekalet ücretlerini iade etmesi gerekmekte iken bunu yapmaktan kaçınarak iş bu davayı açtığını, davalı sigorta şirketinin iş bu itiraza konu Antalya 10. İcra Müdürlüğünün …Esas (Yeni Esas No Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas) nolu dosyasında davacıya ödediği tazminat miktarını, müvekkillerinden Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasından başlattığı icra takibi ile 08/11/2016 tarihinde 89.852,00.-TL olarak geri aldığını, bu durumda mahkememizin ilk ilamı gereği tüm maddi ve manevi tazminatın taraflarınca karşılandığını, davacı tarafından Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinde borç muhtırasına ilişkin olarak açılan davasının reddine karar verildiğini, iş bu davada maddi tazminat miktarının tamamen reddedildiğini, bu ilamın kesinleştiğini, davacının tavzih talebinin reddedildiğini, bu nedenlerle davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından maddi tazminat ve maddi tazminat sebebiyle aldığı faiz ve vekalet ücretlerini iade etmesi gerektiğini, davacının davasının reddine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, müvekkillerinin daha fazla zarara uğramasını engellemek amacıyla davacının üzerinde bulunan gayrimenkul ve araçlarına tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçinde özetle; 15/03/2013 tarihli uzlaştırma raporunun incelenmesinde toplamda 7.200,00.-TL maddi tazminatın ödenmesi karşılığında tarafların uzlaştığını, manevi tazminatın uzlaşma konusu yapılmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talep etme hakları bulunmadığını, davacı tarafın yeniden yargılama yapılması taleplerinin reddine karar verilerek davacının yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunup bulunmadığı ile süresinde yapılıp yapılmadığının tespit edilmesini, kabul anlamına gelmemekle birlikte maluliyet oranın tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümüne sevkinin yapılarak kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesini, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, geçici iş görmezliğe ilişkin talebin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: HMK 375. Maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talepli davadır.
Uyuşmazlık; mahkememizin … Esas … Karar sayılı ilamına ilişkin yargılamanın iadesi koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı vekilinin icranın durdurulması talebinin HMK’nın 381. maddesi uyarınca, yargılamanın iadesi olağanüstü bir kanun yolu olup, talep dilekçesine ekli bilgi ve belgeler ile mahkememizin … Esas … Karar Sayılı dosyasındaki bilgi ve belgeler ile davanın niteliği dikkate alınarak, tensiple reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas …Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; (bozma öncesi …Esas) davacının …, davalıların … …Sigorta A.Ş. davanın tazminat davası olduğu, 27/05/2016 tarihli karar ile davacının maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/05/2016 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile davalılar … ve … vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün onanmasına maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının ise kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiği, dosya mahkememizin … Esasına kaydedildiği, mahkememizin 22/10/2020 tarihli kararıyla davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 11/01/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas (Kapatılan Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … Esas) sayılı dosya suretinin incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … ve …Sigorta A.Ş. aleyhinde mahkememizin 27/05/2016 tarih … esas …karar sayılı ilamına istinaden toplam 132.147,46.-TL alacağın tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlulara tebliğ edildiği, …Sigorta A.Ş. tarafından 11/07/2016 tarihinde 13.464,12.-TL ve 76.956,61.-TL olmak üzere toplam 90.420,73‬.-TL’nin dosya borcuna istinaden yatırıldığı, 12/07/2016 tarihinde alacaklı vekili hesabına 84.498,18.-TL reddiyatın yapıldığı, İcra Müdürlüğünün 01/10/2021 tarihli kararıyla da borçlu …Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan ve alacaklıya ödenen tutarın iadesi için muhtıra gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacının …, davalıların … ve … davanın İcra Memur Muamelesini şikayet davası olduğu, dosyanın incelenmesinde davacı alacaklının İcra Müdürlüğünce gönderilen 16/10/2021 tarihli muhtıranın iptalini talep ve dava ettiği, mahkemenin 13/01/2022 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir uyuşmazlık karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamamaktadır. Zira bir kararın kesinleşmesinde sonra uyuşmazlığın bütün bir gelecek için değişmeksizin çözümlendiği ve bu nedenle aynı uyuşmazlığın tekrar mahkeme önüne getirilmemesi gerektiği kabul edilmelidir. Gerçekten de aksi yöndeki bir kabul, yargı kararlarının bağlayıcılığını ortadan kaldırarak, hukuki barışın teminine imkân vermeyecek ve bu nedenle yargıya duyulan güven sarsılacaktır. Ancak kanun yollarından geçerek (veya geçmeksizin) kesinleşen ve kanunda açıkça belirtilen bazı ağır hatalar nedeniyle kesin hükmün tekrar gözden geçirilmesine ve aynı dava hakkında yeni bir hüküm verilmesine istisnai olarak izin verilmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375. maddesi şöyledir; “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması,
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması,
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması,
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması,
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması,
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması,
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması,
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması,
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.”
Yargılamanın yenilenmesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün sona ermesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın iadesine kural olarak kararın tarafları başvurabilir, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 376. maddesi gereğince tarafların alacaklıları veya halefleri de başvurabilir. Yargılanmanın yenilenmesi talepleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 375. ve 376. maddelerinde belirlenmiştir. Bu maddelerde yargılanma sebepleri sınırlı bir biçimde sayıldığından, bu maddeler dışında yargılama hatası ne kadar ağır olursa olsun yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılmaz.
Yargılamanın iadesi sebepleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 375. maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun m. 445) sınırlı olarak sayılmıştır. Bunun dışındaki bir sebepten dolayı, yargılamanın iadesi yoluna gidilemez. Bir başka deyişle, maddede sayılan yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile genişletilemez.
Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, ilk önce yargılamanın iadesinin mesmu olup olmadığını araştırır. Mahkeme burada genel dava şartlarından başka, yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi içinde açıp açmadığını, teminat gösterip göstermediğini ve kanunda yazılı bir yargılamanın iadesi nedenine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler. Mahkeme, bu şartların birinin mevcut olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı esasa girmeden reddeder.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Mahkememizin …Esas, …Karar sayılı kararı ile davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne, davalı gerçek kişiler aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verildiği, anılan hükmün davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmediğini, sadece davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …Esas, … Karar sayılı ilamı ile, manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından hükmün temyiz edilmemesi nedeniyle davalı sigorta şirketi yönünden hükmün kesinleşmesine rağmen mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemenin …Esas, …Karar Sayılı kararı ile tüm davalılar yönünden maddi tazminat davasının reddine karar verildiğini, anılan hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, oysaki mahkemece verilen ilk hükmün davalı sigorta şirketi yönünden kesinleştiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375, 1/ı maddesi uyarınca, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olmasının yargılamanın iadesi nedeni olduğunu belirterek mahkememizin …Esas, …Karar Sayılı dava dosyasında yargılamanın iadesine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 377/2 maddesi uyarınca, 375. Maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın iadesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadar olduğundan talebin 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/12/2020 tarih, 2020/6876 Esas, 2020/7916 Karar sayılı ilamında, davacının asıl fail konumunda bulunan araç sürücüsü ile uzlaşması aynı eylemden sigorta poliçesi sebebi ile hukuki sorumluluğu üzerine alan sigorta şirketini de kapsadığı, buna göre davacının maddi ve manevi talep olmaksızın sürücü ile uzlaşmış olması nedeni ile sigorta şirketi hakkında da tazminat davası açamayacağının belirtildiği gibi 375. Maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı ikinci hükmün iptaline karar verilebilmesi için, ikinci hükmü veren mahkemenin, ikinci hükmü verirken, birinci hükümden haberdar olmaması gerekir. Eğer, ikinci davanın görüldüğü sırada, birinci hükme dayanılarak kesin hüküm itirazında bulunulmuş, yani gerek mahkeme, gerek Yargıtay, birinci hükmün varlığını öğrenmişler ve bu hükmü ikinci davaya etkili saymayarak, kesin hüküm itirazını reddetmişler ise, artık bu hükme dayanarak yargılamanın iadesi istenilemez. Çünkü kanun, ikinci davanın görülmesi sırasında mahkemenin kesin hükümden haberdar bulunmuş olması halinde, bunu ancak temyiz sebebi olarak ileri sürülebileceğini öngörmüş ve böylece bu hususun yargılamanın iadesi sebebi yapılmasına cevaz vermemiştir. Şu halde tarafları, dava sebebi ve konusu aynı olan bir dava hakkında birbirine aykırı kesinleşmiş iki hüküm bulunması sebebine dayanarak yargılamanın iadesi yoluna başvurabilmek için, ikinci hükmün verildiği davanın görülmesi sırasında, mahkemenin, birinci hükümden haberi olmaması gerekir. (Prof. Dr. Baki KURU, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 Sayılı HMK’na göre yeniden yazılmış 22. Baskı, Ankara 2011, Yetkin Yayınları, s.715, 716). Somut olayda, anılan şartın gerçekleşmediği anlaşılmakla yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)