Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/79 E. 2021/765 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/79 Esas
KARAR NO : 2021/765
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/12/2012
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dilekçesi ile özet olarak, davalıların Antalya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında davacı aleyhine takip başlattıklarını, takibin dayanağı olarak … tarihli sözleşmenin gösterildiğini, bu sözleşmenin … Ştd.’nin malları ile birlikte devrine ilişkin sözleşme olduğunu, bu sözleşmeye göre 140.000 TL bedelle şirketin devralındığını, ayrıca 2 adet ekmek aracının davacıya devredileceğini ancak davalıların araçları başkalarına sattığını ve araçların teslim edilmediğini, ödenen miktarın 140.000 TL’yi de geçtiğini böylece takip konusu dayanak sözleşme nedeniyle davacıların davalılara borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibe konu 100.000 TL’den dolayı davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise verdiği cevap dilekçesinde, davayı kabul etmediklerini, … tarihli sözleşme ile … Şti’nin devri konusunda anlaşıldığını, tüm malzemelerin devredildiğini araçları ise teslim etmeye hazır olduğunu araçları ise davacının devralmadığını bunları devretmeye hazır olduklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Dava: işletme devrine ilişkin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davalı yanca girişilen icra takibinin işletme devrine ilişkin sözleşmede kararlaştırılan devir bedelinin ödenmeyen bakiyesine ilişkin olduğu, davalı tarafın 140.000,00 TL olarak kararlaştırılan devir bedelinin 100.000,00 TL’sinin ödenmediği iddiasıyla takip başlattığı, davacıların ise bu takibe karşı menfi tespit istemli işbu davayı açtıkları, tarafların akdi ilişkinin varlığı konusunda uzlaştıkları, ancak diğer konularda uzlaşamadıkları görüldü.
Antalya … İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyası getirtilerek incelenmesinde, … tarafından davacılara karşı … tarihli fırın devir sözleşmesinden kaynaklanan cari alacak dayanak gösterilerek … tarihine de 100.000,00 TL üzerinden genel haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Antalya … İcra Dairesinin … esas saylı dosyası getirtilerek incelenmesinde; … A.Ş tarafından, … ile … Şti ‘ne karşı 7.794,00 YTL aslı alacak, 2.373,27.YTL işlemiş faiz, 23,38 YTL komisyon olmak üzere toplam 10.190,65 YTL alacak üzerinden haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmesinde; … A.Ş tarafından, …’a karşı, 5.575,00TL asıl alacak, 204,27TL, işlemiş faiz, 302,45 TL işlemiş faiz, 16,73 TL komisyon, 136,70 TL protesto masrafı olmak üzere toplam 6.235,15TL alacak üzerinden haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
… Müdürlüğünden gelen … havale tarihli müzekkere cevabında; … Şti’nin müdürlükte kaydının olduğu ve kaydının devam ettiği, adresinin … olduğu ve yazı ekinde firmanın sicil dosyası fotokopisinin gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… havale tarihli … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; … Şti’nin kuruma … tarihi itibariyle 42.520,67 TL borcunun bulunduğu, tespit edilen makbuz niteliğindeki belgenin yazı ekinde gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen … havale tarihli yazı cevabında; ; … Şti’nin … devir tarihi itibariyle borçlarının; …, … ve … tarafından hissesine düşen kısımların tamamının ödendiği, işyerinin kuruma yasal ödeme süresi geçmiş borcunun bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen … tarihli yazı cevabında; … plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
… havale tarihli … Müdürlüğünden gelen yazı cevabında; … Şti’ müdürü … şirketteki hisselerinin tamamını devir etmesinden dolayı müdürlükten istifasının kabulüne, karar tarihinden itibaren 5 yıl süre ile …’un şirket müdürü olarak atandığı, şirketi 5 yıl süre ile şirket müdürü …’un şirket unvanı veya keşsi altında münferiden temsil ve ilzam edeceğinin tespit edildiği ve hisse devir sözleşmeleri ile karar fotokopisinin yazı ekinde gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… tarihli, … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; … plaka sayılı aracın ilk tescilinin … … gün ve … sayılı faturasına istinaden … vergi kimlik nolu … Şti. Adına … tarihinde … plaka sayısında kaydınını yapıldığı, daha sonra bahse konu aracın Antalya … Noterliğinin … gün ve … yevmiye numaralı noter satış senedi ile … T.C Kimlik numaralı …’a … tarihinde devrinin yapıldığı ve halen aktif kaydının aynı şahıs adına devam ettiği ve ilgili evrakların yazı ekinde gönderildiğinin bildiği anlaşılmıştır.
… tarihli … Müdürlüğünden gelen yazı cevabında; … plakada … plakadan nakil gelen … model … marka kamyonet … adına … tarihinde tescil edildiğini, aracın … tarihinde … adına devir olduğu bu şahıs adına kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık … tarihli protokolden kaynaklanmakta olup, olayda sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK Hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 818 sayılı BK’nın 179.maddesine göre; “Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilan tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Borçların bu suretle naklinin hükümleri, tek bir borcun nakli akdinden doğan hükümlerin aynıdır.” hükmü düzenlenmiş ve anılı maddede işletmenin devri için herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir.
Davacı tarafın davasının dayanağını davalının edimini ifa etmemesi sebebi ile borçlu olunmadığı hususu oluşturmaktadır. 818 sayılı BK 81 maddesinde “Mütekabil taahhütleri muhtevi olan bir akdin ifasını talep eden kimse, akdin şartlarına ve mahiyetine nazaran bir ecelden istifade hakkını haiz olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş veya ifasını teklif eylemiş olmak lazımdır.” hükmü düzenlenmiştir. 818 sayılı BK.’nın 81. (TBK. md. 97) maddesi gereğince kendi edimini yerine getirmeyen taraf karşı taraftan edimini ifa etmesini isteyemez.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir.
Somut olayda; taraflar arasında …. tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşmede, davaya konu işletme ve müştemilatının 140.000,00 YTL bedel karşılığında devrinin yapıldığı, … tarihine kadar olan vergi ve ssk borçlarının 140.000,00 YTL ye kadar olan borçlarının devralan davacının ödeyeceği, devreden davalının … plaka sayılı aracı 15 gün içinde davacı devralana devredeceği, … plaka sayılı … marka aracın ise Vergi ve SSK borcundan sonra devri yapılacağı taahhüt edildiği anlaşılmıştır. Yapılan araştırma ve incelemede … plaka sayılı araç … adına kayıtlı oldu, vergi dairesinden … tarihinden itiaren hacizli olduğu, … plaka sayılı araç ise … adına kayıtlı olduğu ve ant … İcra … e. Sayılı dosya ile … tarihinden itiaren ve konya … İcra … e. Sayılı dosya ile … tarihinden itiaren hacizli olduğu anlaşılmıştır. Davalı adına kayıtlı olmaması ve hacizli olmaları sebebi ile davalının bunların devrini gerçekleştirebilme imkanının olmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Ayrıca davanın açılmasından sonra davacı hakkında davalının, yapmış olduğu takipten vazgeçtiği, ancak icra dosyasından 8.727,84.-TL’nin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği ve yerine getirme imkanı bulunmadığı gibi davacı aleyhine icra takibine girişildiği, ancak davadan sonra takipten feragat edildiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığı talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına; yapılan haksız takip sonucu 8.727,84.-TL’nin tahsil edilmiş olması sebebi ile icra dosyasından tahsil edilen 8.727,84.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmeyen ve getirme imkanı da olmayan davalı tarafın, alacağının bulunmadığını bilmesi gerektiği ve bilecek durumda olduğu gözetildiğinde, davalının asıl borca yönelik talepleri bakımından iyi niyetli olamayacağı anlaşılmakla haksız takip tazminatı talebinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile;
“Davacıların istirdata dönüşen talepleri hakkında karar verilmesi için karşılıklı taraflara edim yükleyen sözleşme de belirtilen edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin, aydınlatılarak oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş, kaldırma kararı sonrası … tarihli celse 1 nolu ara karar uyarınca dosya bir hesap bilirkişisi ve bir makine mühendisi bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, rapor aldırılmış, … tarihli raporda özetle; … plaka nolu … model … kamyonet cinsi aracın … sözleşme tarihinde ki bedelinin yaklaşık 11.500,00 TL olduğu, … plaka nolu, … model … marka, kamyonet cinsi aracın … sözleşme tarihinde ki bedelinin yaklaşık 8.900,00 TL olduğu, Vergi Dairesi yazısına göre … tarihi itibariyle gecikme zammı dahil toplam 66.825,67-TL vergi borcu bulunduğu, vergi borcunun ödendiği dair belgenin bulunmadığı, vergi borcu yönünden davacılar şirketi devralanlarının sorumluluğunun devam ettiği, SGK borçları yönünden … tarihi itibariyle 53.650,86-TL davacılar devralanlar tarafından ödeme yapıldığı, Antalya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından 8.727,84-TL davalılar devredenler tarafından tahsilat yapıldığı, Devir sözleşmesi bedelinin 140.000,00-TL olduğu, Nazara alınarak alacak borç ve alacak durumu yönünden: Davacıların yerine getirdiği edim tutarı: 11.500,00-TL + 8.900,00-TL + 53.650,86-TL + 8.727,84-TL = 82.778,70-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı; Bu tutara 66.825,67-TL olan vergi borcu dahil edilmemiştir. Şayet bu borç da dahil edilirse; 82.778,70-TL + 66.825,67-TL = 149.604,37-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … Ştd.’Nin malları ile birlikte devrine ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşmede fırın ve bilumum takımları 140.000,00.-TL karşılığı satış ve devrinin davalı tarafından davacılara yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan fırın ve malzeme bedeli olan 140.000,00.-TL tutarın ödenmediği, ödemenin sözleşmenin 3. Maddesi ile … tarihine kadar olan vergi ve SSK prim borçlarının ödenmesi şartına bağlandığı, … tarihine kadar 66.825,67-TL vergi borcunun davalılar tarafından ödenmediği, vergi borcu yönünden davacılar şirketi devralanlarının sorumluluğunun devam ettiği, 53.650,86-TL SGK prim borcunun ise davacılar şirketi devraldıktan sonra ödediği, böylece davacıların yerine getirdiği ve sorumluğunun devam ettiği toplam tutarının 149.604,37-TL olduğu dosya arasına aldırılan belge ve bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Anılı sözleşmenin 4. Maddesi gereği davacının sorumluluğu ise 140.000,00.-TL ile sınırlı olduğu ve araçların teslim edilmemesi, vergi ve SGK prim borçları nedeni ile davacının davalıya karşı bir sorumluluğu bulunmadığı halde, davalı davacılar aleyhine icra takibi başlattığı ve fazladan 8.727,84.-TL tahsil ettiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davalının edimlerini yerine getirmediği gibi ve davacıların davalıya karşı ödeme sorumluluğu olmadığı halde davalı kötü niyetle hareket ederek icra takibine giriştiği ve fazladan davacılardan 8.727,84.-TL tahsil ettiği anlaşıldığından 8.727,84.-TL nin istirdatına ve kötü niyet tazminata hükmedilmesine; davalı taraf her ne kadar icra takibinden vazgeçmiş ise de, vazgeçme durumunda yeniden alacak talebinde bulunulmasının hukuki bir tarafının da bulunduğu da nazara alınarak, taraflar arasındaki … tarihli sözleşme uyarınca davacının davalıya Antalya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında talep edilen bedelden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
Taraflar arasındaki … tarihli sözleşme uyarınca davacının davalıya Antalya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında talep edilen bedelden dolayı borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
Davacı şirket tarafından davalıya yapılan 8.727,84.-TL fazla ödemenin davalıdan istirdaten alınarak davacıya ödenmesine,
2-100.000,00.-TL’nin % 20’sine tekabül eden 20.000,00.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 6.831,00.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.485,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.346,00.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 2.813,15.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.450,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)