Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/252 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705
KARAR NO : 2022/252
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … tarihinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı … plakalı araç sürücüsü …’un asli kusurlu olarak kendilerine çarpması sonucu yaralandığını, anılan kaza ile ilgili olarak dava dışı araç sürücüsü … hakkında, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor-… K.Sayılı dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilinin işbu kaza nedeniyle … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, kaza neticesinde vücudunun birçok bölgesinde kırıklar oluşmuş ve bu nedenle de malul kaldığını, işbu davadaki taleplerinin kaza nedeniyle müvekkilinde oluşan geçici ve kalıcı işgücü kaybı nedeniyle doğan maddi zararın tazmin edilmesini işbu kaza ile ilgili olarak yasa gereği davalı sigorta şirketine … tarihli ve müvekkilinin %22 oranında maluliyetinin olduğunu belirtir adli kurul raporu ile başvuru yapıldığını ve … tarihli ibraname ile kendisine … TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olması nedeniyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak arabuluculuk aşamasında da uzlaşamadıklarını, ayrıca talep edecekleri alacak tutarı mahkemece toplanacak deliller ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde belirleneceği için HMK md.107/1’e göre işbu dava belirsiz dava olarak açılmıştır ve alacak tutarının belirli hale gelmesiyle eksik harcın ikmal edileceğini belirterek sonuç olarak şimdilik …-TL geçici iş göremezlik, …-TL sürekli iş göremezlik kaynaklı maddi tazminatın … tarihli ibranamenin ibranamenin temerrüd tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zarara ilişkin açılan işbu tazminat davası görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, trafik kazası ölümle veya bedensel zararla sonuçlanmış ise, davalı ister işleten veya sürücü olsun, ister tek başına sigorta şirketi dava edilsin görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, çünkü zarar nedeniyle talep edilen tazminatın yasal dayanağı, Ticaret Kanunu değil, Borçlar Kanunu hükümleri olduğunu, kaldı ki Motorlu araç işletenlerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre yaptırmak zorunda oldukları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (kısa adıyla Trafik Sigortası) özel yasadan doğan bir “zorunluluk” olup, ticari bir işlem de olmadığını, ayrıca davanın yetkili mahkemede de açılmadığını, HMK’nın yetkiye ilişkin 6.maddesine bakıldığında ”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilmekle; davalı … A.Ş. bakımdan, merkezi ve yerleşim yeri de İstanbul ili olduğundan, yetkili Mahkeme İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacının davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Türk Borçlar Kanunu Madde 72- ”Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” denildiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatlar davacıya ödenmiş olmakla, davaya konu talepler bakımından müvekkil sigorta şirketi ibra edildiğini, işbu ödeme ve ibraname ile müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddi gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatların davacıya ödendiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yönünden kalıcı iş göremezlik talebine ilişkin artan bir maluliyet durumu bulunup bulunmadığı hususlarında mahkemece Atk’dan rapor alınması gerektiğini, çünkü müvekkili şirketin alınan raporlar sonucunda davacı yana ödeme yaptığını ve ibra edildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin adli tıp kurumu ilgili ihtisas dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma, … Karar sayılı dosyası celp edilmiş, davalı sigorta şirketinin cevabi yazısı dosya arasına alınmış, Antalya SGK İl Müdürlüğünden meydana gelen kaza nedeniyle davacılara rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş ve … Hastanesinden davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
Dava: Davanın sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araçta davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araca çarpması sonucunda, davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline ilişkindir.
… Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacının … tarihindeki yaralanması nedeniyle davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ile, gelir bağlanmış ise bağlanan gelirin niteliğinin, ödeme yapılmış ise ödemenin niteliğinin hukuki dayanağının ve miktarının ve kaza tarihi öncesi var ise davacıya ait son ücret bordrosu örneğinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, … tarihli gelen yazı cevabında şahsın belirtilen tarihte kurumda sigortalı çalışması bulunmadığından dolayı konu ile ilgili tarafına herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Uyuşmazlık davanın zaman aşımı süresinde açılıp açılmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, sigortalı araç sürücüsü ile uzlaşma nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden talepte bulunup bulunamayacağı, tarafların kusur oranı, davacının maluliyet oranı, davacının maddi tazminat zararın varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekilerin … ve …, müşteki-şüphelinin …, şüphelinin … olduğu, şüpheliler hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yapılan soruşturma neticesinde, … tarih, … karar sayılı karar ile, uzlaşma nedeniyle şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” CMK’nın 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas – … Karar sayılı ilamında ” ….davacının kaza sonucu maddi zararı nedeniyle şüpheli …’ın davacıya … TL ve elektrikli bisiklet bedeli olarak … TL ödemesi konusunda tarafların uzlaştıklarına dair … tarihli uzlaştırma raporu düzenlenmiştir. Söz konusu belgede; davacının, süpheli …’ın kendisine elektrikli bisiklet almasını yada elektrikli bisiklet bedeli olarak … TL ödemesini, ayrıca uğradığı maddi kayıp nedeniyle … TL ödenmesini talep ettiği belirtilmekle, tarafların uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle raporun altını imzaladığı, söz konusu ödemenin yapılmasından sonra ise Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda … tarihli uzlaştırma raporunun incelemesinde; toplamda … TL maddi tazminatın ödenmesi karşılığında tarafların uzlaştığı, manevi tazminatın uzlaşma konusu yapılmadığı anlaşıldığından, ilam mahiyetinde olan ve aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gereken uzlaşma raporuna göre maddi tazminat yönünden uzlaşan davacının artık maddi tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle mahkemece, davacının maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesi hatalı görülmüştür.” belirtilmiştir.
… Bölge adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Tarih … E. … K. Sayılı ilamında “….Konya … Ascm … esas sayılı dosyasında, tarafların 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, tarafların uzlaşmayı kabul ettikleri,… tarihi itibariyle edimsiz uzlaşma sağlandığı,bu nedenle mahkemece uzlaşma nedeniyle düşme kararı verildiği,bu halde CMK nın 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağının düzenlenmesi karşısında İDM ce verilen karar usule uygundur..” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, … tarihli uzlaştırma raporunun incelemesinde; tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir talepleri olmadan uzlaştığı, anılan kanun maddeleri ve içtihatlara göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağı, ilam mahiyetinde olan ve aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gereken uzlaşma raporuna göre maddi tazminat yönünden uzlaşan davacının artık maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere uzlaşma nedeniyle aynı eylemden sigorta poliçesi sebebiyle hukuki sorumluluğu üzerine alan sigorta şirketini de kapsadığı da nazara alındığında açılan maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2022

Katip … Hakim 211872
¸(e-imzalı) ¸(e-imzalı)