Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/674
KARAR NO : 2023/414
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı …’in iç oda kapıları, giriş kapıları ve WC kapıları yapmak ve monte etmek üzere … A.Ş. ile anlaştıklarını, yapılan anlaşmaya istinaden … tarihli sözleşmeler uyarına … A.Ş. ile …’in kapılarının yapımı için anlaştıklarının, ham madde temini, kapı yapımı, imalatı işini … A.Ş üstlendiğini, … A.Ş sözleşme konusu ürünlerin ham maddelerinin temini yapıp imalat işlemlerini … ilinde yer alan bayisi … Şti. ile gerçekleştirilmiş olup sözleşme konusu ürünlerin … Şti.’den teslim alındığını ve faturaların bu şirket adına kesildiğini, ödemelerin … Şti’ye yapıldığını, …’e teslimatı yapılan ürünlerin … sezonunun yaz aylarında sözleşme konusu kapıların çoğunda belirgin çatlakların oluştuğu ve hasar meydana geldiğini, sözleşme konusu ürünleri … marka … boya ile boyayarak montaj ve teslimini gerçekleştirdiğini, … gün içinde söz konusu hasarlı ve ayıplı imalatların yenilenmesi, tamir edilmesi ve hasarsız şekilde iade edilmesi için davacıya … tarihli uyarı yazısı gönderildiğini, akabinde davacı … Şti’ye Antalya … Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi ile sözleşme konusu hasarlı imalatların giderilmesi, ayıpsız ve hasarsız şekilde teslim edilmesi için ihtarname gönderildiğini, … Şti’de Antalya … Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin taraflarıyla yapılmadığını, … A.Ş ile sözleşme imzalandığını, taraflarının bayi olduklarını, davalı … Şti’nin ihtarnameye verdiği cevapta Antalya … ATM … D.iş sayılı dosyası ile hasar tespiti başvurusu yapıldığını, söz konusu ürünler davalı … Şti teslim alındığından dolayı sunulan faturaların … Şti adına kesildiğini ve ödemenin davalıya yapıldığını, bu nedenle ayıplı hizmet ve zarardan davalıların sorumlu olduğunu bildirerek şimdilik …-TL maddi zararın ayıplı ürünlerin tespit edildiği ve davalılara bildirildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe yapılan işlerin tamamının davacının talebi üzerine yapıldığını, … Şti. kullanıcı değil bu ürünü müvekkilden alıp toplayıp boyadıktan sora yerine monte eden başka bir imalatçı olduğunu, ahşap sektöründe hizmet veren herkesin bileceği üzere MDF ve ahşap ne kadar sağlıklı koşullar altında üretilirse üretilsin farklı çalıştığını, bu nedenle üzerindeki mikron seviyesindeki boya kusurlarının muhakkak ortaya çıkacağını, dava konusu durumda kapıların yerine takılması ve boya yapılması sürecinde saklama koşullarının neden olacağının düşünüldüğünü, tüm bunların davacının sorumluluğunda bulunduğunu, davalı tarafından yapılan tespit raporuna ayrıntılı olarak itiraz edildiğini, bu haliyle tespit raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmayacağını, … olarak müvekkili şirket … tarihinden itibaren bu tarafa birçok otel için çeşitli imalatçılara benzer imalat yapıldığını, nem ve ısıdan etkilenebilen bu ürünlerin uygun olmayan saklama koşullarında bekletilirse bozulmaya uğrayabileceklerini, bilirkişi tarafından hazırlanan değerlendirmelerin yerinde olmadığını bildirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında gerçek anlamda alım satım akdi gerçekleştirilmediğini, davacının dava konusu kapıları diğer davalı … A.Ş’nin bayisi olduğunu, diğer davalının satışlarını bayileri üzerinden gerçekleştirmesi nedeniyle müvekkili şirket sadece bayi sıfatıyla fatura düzenlediğini, müvekkili şirket tarafından davacıya karşı Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ve diğer davalı … A.Ş.’ye karşıda Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnameler ayrı ayrı keşide edildiğini, müvekkilin bildiği kadarıyla ham kapıların diğer davalı … A.Ş tarafından davacının talebine göre istenilen niteliklerde ve ürün kullanılarak imal edilerek paketlenmiş halde davacıya teslim edildiğini bildiğini, davacı teslim aldığı ham kapıların nakliye, boya ve montajı dahil tüm imalatlarını gerçekleştirdiğini, davacının davasına dayanak yaptığı tespit bilirkişi raporlarına yasal süresi içinde itiraz edildiğini, kabul ve muvafakat anlamına gelmemek kaydıyla tespit bilirkişi raporlarında birçok maddi ve reel hata yapıldığını, ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapılmadığını bildirerek müvekkil yönünden usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dava dosyasının mobilya imal ve tamirciliği konusunda uzman öğretim görevlisi bilirkişi …’na tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları, dosya arasına alınan tespit raporu, rapora itirazlar ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, teslim edilen malın ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli mi açık ayıp mı olduğu, ayıbın imalatçı firmanın hatasından mı yoksa montaj yapan şirketin hatasından kaynaklandığı, ayıp var ise ayıplı malın tamiri için gereken bedel belirlenmek suretiyle rapor tanzim etmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda; “Takdir ve karar verme yetkisi yüce mahkemenizde olmak üzere … … ve … Şti. tarafından yapılacağı anlaşılmakla, anlaşmazlığa konu durumun bu şirketin üstüne düşen hasssasiyeti yerine getirmemesinden kaynaklandığı yapmış olduğum serbest piyasa koşullarında … tarihli bilirkişi raporu da göz önünde bulundurulduğunda zarar gören kapı bedelinin güncel değerinin …-TL olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … tarihli ara kararı uyarınca, tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları ve görülen lüzum üzerine, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu iptal edilmeksizin; bu defa Ankara Nöbetçi Asliye … Mahkemesi’ne talimat yazılarak; davaya konu kapı imalatı/ahşap işleri/mobilya/dekorasyon konusunda uzman iki bilirkişi ile bir nitelikli hesaplamalar konusunda uzman/(eser sözleşmeleri) akademisyen bilirkişiye tevdii ile; davaya konu kapı imalatı işine ilişkin olarak; dosya kapsamına alınan ihtarnameler, taraflar arasındaki sözleşme ve düzenlenen fatura kapsamı ile davacı yanın ayrıca yaptığını iddia ettiği işlere ilişkin kayıtlar, Değişik İş dosya kapsamı ve bilirkişi raporları ile tarafların beyan ve itirazları da değerlendirilerek sözleşme kapsamında taahhüt edilen işlerin belirlenen şekilde yapılıp yapılmadığı, eksik iş ya da ayıplı iş bulunup bulunmadığı, fazladan yapılan imalat bulunup bulunmadığı, ayıp var ise niteliği, ayıp ihbarlarının yapılıp yapılmadığı, yapılan imalatların mevcut şekli ile kabul edilir nitelikte olup olmadığı, nesafet kesintisi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı, ayıplı malın tamiri için gereken tutarın belirlenmesi, ayıbın imalatçı firmanın hatasından mı, yoksa montaj yapan şirketin hatasından mı kaynaklandığı, ayıp var ise; davacı yanın dava konusu ürünlere yaptığı uygulamanın ürünlerin ayıplı olmasına bir etkisi olup olmadığı, taraflara izafe edilebilecek kusur var ise oranları ve neticeten taraflar arasındaki alacak/borç konusunda” ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, Ankara … … Mahkemesi bilirkişi heyeti …, … ve … tarafından ibraz edilen talimat raporunda: “Türk … Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcı açık ayıplar için 2(iki) gizli ayıplar için ise 8 (sekiz) günlük olan yasal süreler içerisinde muayene külfetini yerine getirip ayıp ihbarında bulunulmaktadır. Bu hak düşürücü sürelere tabi muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkmaktadır. Ancak dosyada yer alan bilgi ve belgelerden malların ne zaman teslim edildiği belli olmadığından teslimden itibaren söz konusu kanuni sürelerin geçip geçmediği tespiti yapılamamaktadır. Sayın mahkeme tarafından malların teslim tarihi tespit edilerek yukarıdaki tespitlerimiz doğrultusunda değerlendirme yapılabileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, davalı taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak yine görülen lüzum üzerine; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınması için Ankara ATM’ye talimat yazılmasına, bilirkişilerden … tarihli ara kararımız ile, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarının da değerlendirilmek suretiyle davaya konu ürünlerin ayıplı olmasında taraflara izafe edilecek kusur bulunup bulunmadığı, var ise miktarını da belirtir şekilde ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Ankara … … Mahkemesi bilirkişi heyeti …, … ve … tarafından ibraz edilen talimat ek raporunda: “Tarafları tacir olan ve ticari iş olarak nitelendirilen bu sözleşmede TTK. çerçevesinde durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk … Kanunu’nun 23. maddesine göre tacirler arasındaki ticari satışlarda satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı, teslim tarihinden itibaren sekiz gün içerisinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Görüldüğü üzere TBK’nın aksine TTK hükmünde muayene süresi kesin olarak belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti kök raporunda açıklandığı üzere söz konusu mallarda gizli ayıp olduğu kanaatine varılmaktadır. Bununla birlikte TTK’da gizli ayıplardan sorumluluk sekiz günlük ihbar süresine bağlı tutulmuştur. Söz konusu bu süre hak düşürücü kesin süredir. Yukarıda yer vermiş olduğumuz bilgiler çerçevesinde davacı, ayıplı olan malları … tarihinde teslim almış, yaklaşık … ay sonra … tarihinde muayene, ihbarda bulunmuş olduğundan TTK. m. 23/c bendindeki düzenleme çerçevesinde süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu mallarda gizli ayıp olduğu ancak davacı tarafın TTK m. 23/c bendinde düzenlenen hak düşürücü ve kesin süre olan 8 (sekiz) gün içinde muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediği, bu nedenle her ne kadar gizli ayıptan söz edilebilse de davacının muayene ihbar süresi içinde bu hakkını kullanmadığından ayıptan doğan haklarından artık bahsedilmesinin mümkün olamayacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava; Taraflar arasında kapı imalatından kaynaklanan ayıp hukuki sebebine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı ile davalı … A.Ş. arasında … tarihlerinde kapı imalatı konusunda sözleşmeler imzalandığı, bahse konu sözleşmeler de; diğer davalı … Şti.’nin bayii olarak belirtildiği, davacı yanca sipariş edilen kapıların ölçüleri ve nitelikleri belirlenerek bu ölçü ve nitelikte kapı imalatı konusunda anlaşıldığı, dolayısı ile davacı yana istenilen ölçü ve nitelikte kapı üretimi yapılarak davalı … Şti. tarafından teslimi kararlaştırıldığından taraflar arasındaki sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. Şayet ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imal edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse; yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluk borcu, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak, meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Bu gibi durumlarda eserde dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken niteliklerin yokluğu söz konusudur.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK.’nın 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla 6098 sayılı TBK.’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır. Eser sözleşmesi ilişkilerinde 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK.’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 19.06.2014 gün, 2013/4976 E. ve 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları)
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Taraflar arasında imzalanan sözleşme, satış değil eser sözleşmesi olduğundan TTK hükümlerinin dava konusu somut olayda uygulanması mümkün değildir. Uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden dosya kapsamına alınan bilirkişi heyet kök ve ek raporlarındaki teknik değerlendirme dışında kalan hususlarda varılan sonuçlar hükme esas alınamamıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda eserdeki açık ve gizli ayıpların yükleniciye bildirim şeklinin nasıl olacağına dair herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması ispat kolaylığı sağlar. Ancak ayıp ihbarı hukuki işlem olmayıp, hukuki işlem benzeri maddi vakıa olduğundan, Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinde aksi sözleşmede veya eki şartnamelerde kararlaştırılmadıkça taraflar tacir dahi olsa ayıp ihbarının her türlü delille ve bu arada tanık beyanı ile de ispatlanabileceği kabul edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta; sözleşmeye konu kapı imalatı davalı … Şti. tarafından … tarihli ve … numaralı fatura düzenlenerek davacı yana teslim edildiği, davacı yanca söz konusu kapıların … marka boya ile boyanarak dava dışı …’e montaj ve tesliminin yapıldığı, dava dışı … tarafından davacı şirkete … tarihinde davaya konu kapı imalatlarında hasarlar olduğuna ilişkin bildirimde bulunulduğu, bu bildirim üzerine davacı yanca … tarihinde davalı … Şti.’ye Antalya …Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunarak ayıplı imalatların yenilenmesi ve tamir edilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan her iki bilirkişi raporunun teknik incelemeye ilişkin varılan sonuçlarında; davaya konu kapı imalatlarındaki ayıbın tamiratla giderilemez nitelikte gizli ayıplı olduğunun belirlendiği, bu bağlamda davacı yanca, dava dışı otel tarafından ayıbın kendisine bildirildiği tarihten kısa bir süre sonra yani ayıbın ortaya çıkmasından sonra gecikmeden davalı … Şti.’ye ihtaren bildirildiği, dolayısı ile davacı yanın ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacı yan ihbar yükümlülüğünü yerine getirerek yukarıda ayrıntısı verilen seçimlik haklarından onarım/tamir seçimlik hakkını kullanmış olduğundan eldeki davada onarım bedelini talep edebileceği, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında ayıbın onarım yolu ile giderilemeyecği değerlendirilerek bu yönde bir hesaplama yapılmadığı gibi davacı yanca dava dilekçesinde onarımın kendileri tarafından davadan önce gerçekleştirildiği ve onarım masrafı olarak …-TL harcandığı belirtilmiş olup; dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında tüm kapıların yeni imalat bedelinin …-TL olacağı sonucuna varıldığından talep edilen onarım miktarının TBK.’nın 475. maddesi kapsamında aşırı bir masraf gerektirmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hükme esas alınan teknik incelemeye ilişkin her iki bilirkişi raporunda da; davaya konu kapılardaki ayıbın MDF olan yüzeylerinin ağacın çalışmasından kaynaklı boyutsal değişimi ve boyanın çatlamasından kaynaklandığının belirlendiği, yeni kesilen ahşap malzemenin mobilya işlerinde kullanılır hale gelebilmesi için kurutma işleminin yapılarak içindeki suyun atılmasının gerektiği, ağaç malzemenin kullanılacağı yere uygun olarak kurutulmadığı takdirde ya fazla kuruyarak daralma ya da nem alarak genişleme yapabileceğinin belirlendiği, imalata başlamadan önce yapılması gereken bu kurutma işleminin davaya konu kapıların imali ve ham madde teminini gerçekleştiren davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunda bulunduğu, yine ham malzemenin hava nemi ile denge sağlanana kadar nem alışverişi yapmaya devam edeceğinden davaya konu kapıların davacı yana teslimine kadar sağlıklı depolanması ve Antalya İlinin hava sıcaklığı ve nem oranı dikkate alınarak fazla bekletilmemesi gerektiğinin belirlendiği, bahse konu sorumluluğun ise davaya konu kapıları davacı yana teslime hazırlayarak teslimi yapan davalı … Şti.’nin sorumluluğunda bulunduğu, bu sebeple davaya konu kapı imalatlarında ayıbın meydana gelmesinde yukarıda belirtilen aşamalarda davalıların asli ve müştereken sorumluluklarının bulunduğu anlaşılmıştır. Yine bilirkişi raporlarında; davaya konu kapıların ambalajı açıldıktan kısa bir süre sonra üst yüzey işlemlerinin (zımpara, astar, boya, son kat cila vs.) yapılması gerektiği, kapılarda üst yüzey işlemlerinin ivedilikle yapılması gerekliliğine uyulmaması durumunun da ayıbın oluşmasına sebep olacağının belirlendiği, davacı yanca dava dilekçesinde davaya konu kapıların montaj ve boya işlemlerinin kendileri tarafından yapıldığının belirtilmesi sebebiyle üst yüzey işlemlerinin usulünce yapılması halinde ayıbın azaltılabileceği değerlendirildiğinde; davacı yanın dava konusu ürünlerde meydana gelen ayıba ilişkin takdiren %25 oranında tali derecede kusuru bulunduğu dosya kapsamı ve toplanılan deliller nazara alınarak belirlendiği, bu bağlamda davacı yanın onarım masrafı olarak talep ettiği …-TL tazminattan %25 indirim uygulanması sonucunda belirlenen …-TL tazminat talep edebileceği belirlenmiş olup; davacı yanca eldeki davada şimdilik …-TL talep edildiğinden talebiyle bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin istemi saklı tutularak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı yan temerrrüt tarihinden itibaren faiz talep etmişse de; talep edilen bedel açıkça belirtilmek suretiyle usulünce keşide edilmiş bir ihtar ile davalı yan temerrüde düşürülmediğinden; …-TL tazminatın dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana ödenmesine dair, aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın taleple bağlı kalınarak KABULÜNE,
-…-TL tazminatın dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin saklı tutulmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan …-TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan …-TL peşin harcın mahsubu ile eksik harç olan …-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan …-TL peşin harç ile …-TL başvurma harcı olmak üzere toplam …-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye … Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
¸(e-imzalı)
Hakim …
¸(e-imzalı)