Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/661 E. 2022/94 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/661 Esas
KARAR NO : 2022/94
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket, 31.12.1986 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edilen “…Elektronik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi” unvanı ile kurulmuş olup, elektrikli ve elektronik cihaz imali başta olmak üzere elektrik-elektronik sektöründe faaliyet gösteren Türkiye çapında tanınmış köklü bir firma olduğunu, müvekkili şirketin ayrıca, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … no ile “…” ibareli ve ….no ile “… Elektronik” ibareli tescilli markaları da bulunduğunu, bir tüketici tarafından, davalı şirketten satın alınan televizyonun arızalı çıkması sonrası, ilgili tüketicinin bedel iadesi talebi ile yapmış olduğu başvurusuna ilişkin Konyaaltı Tüketici Hakem Heyeti’nin 08.04.2021 tarihli kararının, aynı ticaret unvanını kullanması sebebi ile oluşan iltibasla müvekkili şirkete tebliğ edilmesi üzerine, davalı şirketin unvanından haberdar olunduğunu, müvekkili şirketin ticaret unvanının gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında yurt çapında hukuki koruma altında olduğu ve davalı şirketin kuruluş yılının (1995) müvekkili şirket kuruluşundan yaklaşık 10 yıl sonra olduğu dikkate alındığında; ticaret unvanı üzerindeki her türlü öncelik ve tekel hakkının müvekkili şirkete ait olduğu, her iki şirketin amacı ve faaliyet konusunun aynı olduğu, bunun yanında müvekkili şirkete ait tescilli markalar bulunduğu (müvekkili şirketin bir markası doğrudan “… Elektronik” ibarelidir) şeklinde sıralanabilecek hususlar birlikte ele alındığında, ilgili mevzuat çerçevesinde müvekkili şirkete ait ticaret unvanının, birebir aynısı olan davalı şirketin ticaret unvanının, bu haliyle kullanılması, iltibasa sebebiyet vermekte müvekkil şirketin ticaret unvanına tecavüz teşkil ettiğini, bu nedenle davalı şirkete, Ankara 56. Noterliği vasıtasıyla 01.07.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, “İhtarnamenin tebliğinden itibaren üç (3) gün içerisinde çekirdek unsuru “…” olan ticaret unvanının, müvekkili şirket ticaret unvanı ile iltibas oluşturmayacak şekilde değiştirilmesi ve bu değişikliğe ilişkin her türlü başvuru belgesi ve sair kayıtlar da eklenmek suretiyle noter kanalı ile tarafımıza bildirim yapılması, aksi halde başta ticaret sicilden terkin talepli olmak üzere konu hakkında yasal yollara başvurulacağı” hususları davalı şirkete ihtar edildiğini, işbu ihtarname kapsamında davalı şirkete, ticaret unvanını değiştirmesi hususunda tarafımızca iyiniyetle süre verilmesine rağmen, davalı şirket tarafından, müvekkil şirkete Antalya 10. Noterliği vasıtasıyla 09.07.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek özetle “ticaret unvanlarının değiştirilmeyeceği” yönünde cevap verdiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, her türlü öncelik ve tekel hakkı müvekkil şirkete ait olan “…. Elektronik Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.” ticaret unvanının, davalı tarafından ticari dürüstlüğe aykırı şekilde kullanıldığının (tecavüzün) tespitine ve bu kullanımın yasaklanmasına/durdurulmasını, haksız ve hukuka aykırı şekilde kullanılan, davalının ticaret unvanında bulunan “…” ibaresinin sicilden terkinine, müvekkile ait ticaret unvanına tecavüz sonucunda ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasına (“…” ibaresinin davalının işletmesini tanıtıcı her türlü ürün, evrak, tabela, tanıtıcı reklam vs. yerlerden çıkartılmasına) ve davalının tecavüze vücut veren her türlü ürün, evrak, tabela, tanıtıcı reklam vs. araçlarının ve ilgili mallarının el konularak toplatılmasına ve imhasını, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili firmanın adresi ve konumu Akdeniz Bölgesi-Antalya, davacının ise İç Anadolu Bölgesi-Ankara olduğunu, müvekkili firma ile davacının vergi numaraları, mersis numaraları, adresleri farklı ve ayırt edici olduğunu, müvekkili firma alış-veriş suretiyle ticaret ve ürün imalinde bulunmadığını, müvekkili firma ünlü markaların yetkili bakım-onarım-teknik servisi işiyle iştigal etmektedir, dolayısıyla davacı ile aynı faaliyet alanında değildir-tüketici konumunda olanlar ile iltibasa mahal vermesi mümkün değildir-davacının faaliyet konusu farklı olduğunu, müvekkili firma ile davacının iştigal alanları ve yine nace kodları farklı olduğunu, müvekkili firmanın ünvanını tescil ettirdiği tarihte (1995 yılı) davacının ünvanının var olup-olmadığını, tespite yarar ve farklı bir ilde bulunan sicilden kontrol etme imkanı olup-olmadığını sorgulama imkan ve ihtimali olmadığını, müvekkili firmanın ticari ünvanı tek başına davacının dilekçesinde ileri sürdüğü …markasıyla bilinilirliğini zedelemediği gibi tecavüze de mahal bulunmadığını, davacının bu ünvanla tanınır-bilinir olduğunu ispata yarar bir delil dava dilekçesi ve eklerinde bulunmadığını, davacının marka-patent hukukuna ilişkin talepleri hukuki yarardan yoksun olduğunu, dava zamanaşımına uğramış olup davanın bu sebeple reddi gerekmektedir, dava hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı eldeki davayı dürüstlük ilkesine aykırı olarak açılması hakkın kötüye kullanılmasından dolayı reddini, davanın esastan reddini, HMK 326 gereğince yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, kötü niyetli davacının HMK 326 maddesinde sayılanların haricinde hmk 329/1 gereğince müvekkili ile aramızda karalaştırılan yasal ve maktu vekalet ücretinin de davacıdan tahsilini talep ve cevap vermiştir.
Konyaaltı İlçe Tüketici Hakem Heyetine, Antalya 10. Noterliğe, Ankara 56. Noterliğe, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve dosya arasına alınmıştır.
Dava, ticari ünvanın korunması ile tecavüzün tespiti … ibaresinin sicilden terkini ve isim kullanıldığı hertürlü ürün ve araçların toplatılması ve imhasına ilişkindir.
Davacı …Elektronik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi 31/12/1986 tarihinde tescil ve ilan edilmiş, aynı ada sahip davalı ise 26/07/1995 tarihinde ticaret siciline tescil ve ilan oluşmuştur. Her ne kadar davacı şirketin tescil tarihi önce ise de; davalı ticaret unvanının sicile tescil olunduğu 1995 yılından itibaren işbu davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre dikkate alındığında ticaret unvanının terkinine ilişkin işbu davanın açılması bakımından davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybı oluştuğu (Yargıtay 11.HD 15/03/2017T, 2015/13684E-2017/1548K) anlaşıldığından Medeni Kanun’un 2.maddesi uyarınca davanın makul süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Makul süre içerisinde açılmamış olması sebebiyle REDDİNE;
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 21,40-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/01/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı