Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/439 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610
KARAR NO : 2022/439
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ: 31/05/2022

Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2021 tarih, …Esas – …Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Afganistan vatandaşı olup bir süredir Türkiye’ de yaşadığını, Kepez’ de bulanan taşınmazın alım ve satımı için davalı şirket müdürü … ile anlaşmaya vardığını, bu anlaşmaya göre müvekkili tarafından …plakalı araç 75.000,00.-TL değerinde sayılarak satıcıya devredileceğini, sözleşme gereği satışı için 265.000,00.-TL bedel ile anlaşılan taşınmazın değerinden bu bedelin mahsup edileceğini, 5.000,00.-TL’ nin kapora olarak emlak komisyoncusuna teslim edileceğini, sözleşme imzalandıktan sonra satıcının müvekkilinden senet de talep ettiğini, müvekkilinin de yabancı ülke vatandaşı olduğundan tam olarak bilmemekle birlikte 15.000,00.-TL senedi imzaladığını, devamında müvekkilinin söz konusu daireyi almaktan vazgeçtiğini, davalı şirket yetkilisinin müvekkilinden para istediğini, sayıcının bir zararı olmadığı için müvekkilinin ödeme yapmak istemediğini, bunun üzerine şirket yetkilisinin senedi Antalya Genel İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, senedin davalı şirket adına doldurularak müvekkilinin iradenin fesada uğratıldığını, müvekkilinin hataya ve hileye uğradığını, şirketle bir ticari ilişkisi olmadığını iddia ederek icra takibine konulan senedin iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava açılmadan önce arabulucuya başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, ayrıca zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından gayrimenkul alım – satım ön anlaşması ibraz edilmiş, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş,
Dava; Senedin hile ve aldatma ile alındığı iddiasına dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; senedin aldatma yoluyla alınıp alınmadığı, senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığına, malen kayıtlı senedin mal karşılığı verilip verilmediğine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …Ltd. Şti tarafından borçlu …aleyhine, …düzenleme tarihli …vadi tarihli 15.000,00.-TL bedelli senede istinaden; 15.000,00.-TL senet, 3.761,71.-TL komisyon, 30,00.-TL bono komisyonu olmak üzere toplam 18.791,71-TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık % 15 faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, haciz işlemlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve belgelere de dayanılmakla davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup mali müşavir bilirkişi …tarafından ibraz edilen 16/05/2022 tarihli raporda sonuç olarak ;
Davalının sunduğu, 2018 yılı defterlerinin açılış / kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılı olduğu, ve lehine /aleyhine delil vasfı niteliğine haiz olabileceği, kanaatine varıldığı, davalının 2018 yılı ticari defterlerinde dava / takip konusu bononun kayıtlı olarak yer alamadığı, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişkiyi içeren kayıt yer almadığı, Davalının 74.90.90 Nace Kodu’ Başka yerde sınıflandırılmamış, diğer mesleki bilimsel ve teknik faaliyetler (çevre danışmanlığı, güvenlik danışmanlığı, matematikçiler, istatistikçiler, agronomlar vb. Tarafından verilen danışmanlı hizmetleri, patent aracılığı vb.) ile 41.20.02 Nace Kodunda; ‘ İkamet amaçlı binaların inşaatı ( müstakil konutlar birden çok ailenin oturduğu binalar, vb.’nin inşaatı) (ahşap binaların inşaatı hariç), yazılı olduğu, ve incelenen ana sözleşme tadil kapsamında İnşaat, Emlak iş kollarınında eklendiği, gerçek kişiler ve tüzel kişiler kapsamında ticari ilişki kurabileceği,
Davalının 15.08.2018 tarihinde ödediği Masraf + Bsmw bedeli olarak …numaralı senet açıklaması ile 57,75 TL tutarlı ödemenin defterlerinde kayıtlı olarak yer aldığı, ancak dava /takip konusu senet üzerinde numara yazılı olmadığından hangi senede ilişkin MAsraf +BSMW alındığının …Bankasının …nolu hesaptan ödendiği anlaşıldığı sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
22/02/2022 tarihli celsede davacı tanıklarının beyanı alınmış olup tanık … “ben, …emlak isimli iş yerinde emlakçı olarak görev yapıyorum. Bundan 4-5 yıl kadar önce davacı ile …arasında gerçekleştirilecek olan bir emlak işine de aracılık etmiştim. Bu nedenle de tarafları biliyorum. Davacı, …’ dan otogarın üstünde bir daire almak konusunda anlaşmışlardı. Benim işlettiğim emlakçıda da dosya içerisindeki sözleşme yapılmıştı. Bu sözleşmeye binaen de 15.000,00.-TL’ lik bir tane senet düzenlendi. Bu senet şu anda bana göstermiş olduğunuz icra takibine konu edilen senettir. Ancak senet …’ nın isteğiyle kendisinin sahip olduğu …isimli şirket adına düzenlenmiştir. Ayrıca 5. 000.-TL nakit kapora verildi. Ayrıca …marka bir araçla da kalan üzerinden takas yapılacaktı. Ancak daha sonra davacı almaktan vazgeçti. Ancak bu arada davacı vazgeçene kadar davacının istediği bazı tadilatlar evde yapılmıştı. Bu nedenle aralarında anlaşmazlıklar çıktı. Bildiğim kadarıyla bu nedenle …senedi iade etmedi. …sözleşmeyi kendi adına yapmış olmasına rağmen senedi kendisinin sahip olduğu şirket adına düzenletmiş. Bu şirket kendisinin şirketidir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …beyanında: ” davacı benim amcazadem olur. Kendisi bir ev almak için …ile anlaşmış. Bir kısmını senet düzenlemiş, hatta senedi boş olarak imzalamış. Ancak ev alma işinden vazgeçmesine rağmen senedini alamamıştır. Ticareti …ile arasında gerçekleşmiştir. …isimli şirketle bir ilişkisi yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 779/1. Maddesi). Bonoda şekil şartları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 776. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” yada “emre yazılı senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
Yerleşik Yargıtay kararlarında ve öğretide de kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de, temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. “Bedel kaydı” kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehtarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü, kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, soyut bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin, eda edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Zira bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle, bir illete bağlı olması gerekmez.
Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel def’i nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.
Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehtarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.
Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “malen” kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı “nakten” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin talil edilmesi (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedin (talil eden) veriliş nedenini değiştiren kişi, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır.
Somut olayda davacının, davalı tarafça icra takibine konu edilen senetten dolayı borçlu olmadığı iddiasıyla eldeki davanın ikame edildiği, takibe konu senedin bono niteliğinde olup yasal unsurları taşıdığı, bunun yanında yukarıda açıklandığı üzere ihtiyari unsurlardan da “malen” kaydını ihtiva ettiği, yani bu durumda senedin mal karşılığı verilmiş olduğunun anlaşıldığı, davalının da cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarında ispat külfetini üzerine alıcı bir açıklamada bulunmadığı, bu durumda halen ispat külfeti üzerinde olan davacının bononun mal karşılığı düzenlenmediğini yazılı belge ile ispat etmesi gerekmekte olduğu anacak miktar itibariyle bu hususun yazılı belge ile ispat edilmedi gerekmesine rağmen yazılı bir delil ibraz etmediği, ibraz edilen sözleşmeye ilişkin davalı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi gönderilmesine rağmen beyanda bulunmaya gelmediğinden içeriği ve altındaki imza kabul edilmiş olup yazılı delil başlangıcı niteliğinde kabul edilip davacı tanıkları dinlenilmiş, özellikle aradaki sözleşmeye aracılık eden davacı tanığı …de senedin davacının isteği üzerine satın alacağı eve ilişkin yapılan masraflar için verildiğini ancak davacının evi almaktan vazgeçmesine rağmen masrafları ödemediğinden anlaşmazlık olduğunu beyan etmesi karşısında davacının bedelsizlik iddiasını ispat edemediği gibi hata/hile/aldatma yoluyla iradesinin sakatlandığına ilişkin iddialar yönünden 6098 sayılı TBK 39. maddesinde; “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin altından kalktığı andan başlayarak 1 yıl içinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse sözleşmeyi onamış sayılır.” şeklinde düzenleme yapıldığı, hata ve hile ile iradenin fesada uğratıldığı iddiasının her türlü delille ispatı mümkün olduğu ancak davacının senedin düzenlenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde iddialarını ileri sürmediği gibi hakkındaki icra takibi ile bu durumu öğrendiği kabul edilse ve dava süresinde sayılsa dahi iddialarını ispat edemediği, tanık beyanlarının davacının iddialarını ispata elverişli olmadığı bu şekilde davacının senetten dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davalı taraf icra tazminatı talep etmişse de takiple ilgili verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından bu talep de yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Takibe yönelik bir tedbir uygulanmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 175,47.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.31/05/2022

Katip…
¸(e-imzalı)

Hakim…
¸(e-imzalı)