Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2021/1038 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2021/1038
DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Bankasına ait banka hesabından davalı şirketin banka hesabına … tarihinde …-TL, … tarihinde ise …-TL borç ibaresiyle toplamda …-TL para gönderdiğini, borcun tamamının … tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin yapılan hatırlatmalara rağmen müvekkilini oyaladığını, tüm ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, Antalya … Dairesinin … sayılı dosyası ile davalı aleyhine … tarihinde ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın kaldırılması gerektiğini, davalı şirketin faaliyetinin araç alım satımı olduğunu, davalı şirket yetkilisinin şirket adına alınacak araç için müvekkilinden borç aldığını, davalının mal kaçırma tehlikesi bulunduğundan, borçlu şirket adına kayıtlı olan … Plaka sayılı … marka otomobil ve borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalının borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin her ne kadar tacir olsa da davacı tarafın tacir olmadığını, uyuşmazlık hususunda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının banka dekontlarında açıklama kısmına sadece borç ibaresi düştüğünü, dekontta bu ibarenin varlığının davacının dava konusu ödemeyi borç verme iradesi ile gönderdiğini göstermediğini, davacının whatsapp mesajı ve bilgisayar çıktılarını dosyaya delil olarak sunduğunu ancak dijital veriler ve bu verilerin çıktıları üzerinde oynamalar yapılabildiğinden, bu bilgisayar çıktılarına itibar edilemeyeceğini, müvekkilinin davacı yandan aldığı bir kısım parayı davacı hesabına banka kanalı ile iade ettiğini, icra takibi itibariyle davacının taraflarından herhangi bir alacağının söz konusu olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İtirazın İptali talebine ilişkindir.
Paranın davalı hesabına gönderildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; Mahkememizin görevli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, neticeten alacağın varlığı ile miktarı hususlarından ibarettir.
Dosya içerisine Antalya … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya sureti celp edilmiş, …banka, … Başkanlığına, …Müdürlüğüne ve … Dairesine yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığının … tarihli müzekkere cevabında, davacı …’ın … tarihi itibariyle Gayrimenkul Sermaye İradı yönünden mükellefiyet kaydı bulunduğunu, davacının … takvim yılına ait kira geliri yönünden ve … takvim yılına ait Değer Artış Kazancı yönünden vermiş olduğu … beyannamelerinin gönderildiği diğer yıllarda herhangi bir gelir bildiriminin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya … Müdürlüğünün … tarihli müzekkere cevabında, davacı …’ın hakiki şahıs kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Antalya … Odaları Birliğinin … tarihli müzekkere cevabında, …’a ait herhangi bir kayda rastlanılamadığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamında davacının tacir olduğuna ilişkin her herhangi bir belge, beyan veya delil bulunmamaktadır.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas – … karar sayılı ilamında; “….Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4. maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde mutlak ticari davalar sayılmış olup, bunların arasında belirtilen Türk Borçlar Kanunun 555 ve 560 maddeleri arasındaki havaleden kaynaklı uyuşmazlıkların mutlak ticari dava olacağı öngörülmüş olmakla birlikte bahsi geçen yasa maddelerinde düzenlenen havale ile somut olaydaki banka havalesi ile ödeme yapılması şeklindeki işlem birbirinden farklı hukuki kurumlardır.
Buna göre eldeki davanın mutlak ticari dava olarak nitelendirilmesi koşullarının bulunmaması karşısında, TTK 4. maddesi anlamında ticari davadan söz edebilmek için davalının tacir konumunda olması gerekir. Bu sebeple ilk derece mahkemesinin; davalının tacir olup olmadığını araştırarak tacir olması halinde davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine, tacir olmaması halinde ise genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olacağını düşünmeksizin kendisini görevli addederek davanın esasına girmek suretiyle hüküm tesis etmesi isabetli görülmemiştir.” belirtilmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi uyarınca mahkemelerin görevi dava şartı olup, 115. maddesi uyarınca mahkeme dava şartlarının varlığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4. madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2. maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; yanlar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından banka havalesi ile davalı hesabına gönderilen bedelin iadesi isteminden kaynaklanmaktadır. Davalı tacir olmakla beraber, davacı tacir sıfatı taşımamaktadır. Taraflardan biri için ticari olan iş diğeri için de ticari sayılmakla beraber, bu husus görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınamaz. Bu itibarla, açılan davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, düşünce ve yargısına varılmış ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulü ile, mahkememizin … tarihli ara kararı ile verilen İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASINA,
4-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
6-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)