Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2022/685 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/585 Esas
KARAR NO : 2022/685
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlu aleyhine, … tarih ve “…” numaralı faturadan kaynaklı olarak … TL bakiye alacağın tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri davalı borçluya … tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı tarafça, işbu takibe … tarihinde soyut/mesnetsiz sebeplerle haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilmiş ve söz konusu takip durdurulduğunu, takibe konu alacağın ödenmeyen fatura borcundan kaynaklı olduğunu, davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalı borçlu tarafından haksız ve kötüniyetli olarak yapılmış olan itiraz nedeniyle takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin alacaklı gözüken şirkete iddia edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, müvekkili, davacı-alacaklı şirkete aracını yaptırmış fakat tamir edilen aracın bir çok eksiği bulunduğunu ve halen aracın arızalı olduğunu, davacı taraf kendisine düşen edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili zaten yapılan işin bedelini yapıldığı kısımları ödediğini, bu güne kadar alacak nedeni ile hiçbir talep de bulunulmadığını, alacaklı taraf haksız ve mesnetsiz talep de bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini ve yine eksik ve ayıplı işleri sebebi ile müvekkilinin böyle bir borcu da olmadığı için talep edilen icra inkar tazminatının da reddine karar verilmesini, haksız dava ve icra takibi nedeni ile davacı tarafın asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
Deliller ve değerlendirme: Dosya içerisine, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya sureti, Antalya … Müdürlüğünden … yılında çalışan personel listesi, ve ilgili vergi dairelerinden BA/BS formları celp edilmiştir.
Antalya … Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti. tarafından borçlu … aleyhine, … tarihli faturaya istinaden …-TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık %… yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin … tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Antalya Kurumlar Vergi Dairesinden gelen … tarihli müzekkere cevabında, davacının … dönemi yıllık gelir vergisi beyannamesi ile … döneme ait BS formlarının gönderildiği; … Vergi Dairesinin … tarihli müzekkere cevabında, davalının … dönemi yıllık gelir vergisi beyannamesi ile … döneme ait BA formlarının gönderildiği, anlaşılmıştır.
Gerekçe: Dava; Antalva … İcra İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay … H.D., … T, … E. ve … K. sayılı ilamında, “… davalı tarafından form BA belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu nedenle söz konusu faturanın ve fatura içeriği malzemenin teslim edildiğinin kabulü gerektiği…” belirtilmiştir.
Tarafların BA ve BS kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması halinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine gerek yoktur. Zira münazaalı hususlar bizatihi tarafların kayıtları ile ispatlanmış kabul olunur. (Bkz: Yargıtay … H.D., … T., … E. ve …K.)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinde bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağı, buna göre fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ise de ticari defterlere kaydedilmiş olması malın teslim alındığı ve içeriğinin kabul edildiğine karine teşkil eder. Yine aynı madde uyarınca, faturanın içeriğine kanunda öngörülen süre içerisinde itiraz edilebilir. Aynı yasanı 23/1-c maddesinde satılan malın ayıplı olduğu açıkça belli değil ise, alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190/1 maddesinde yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir. Yine anılı maddenin 2. fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu belirtilmiş; kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği kabul edilmiştir.
Kanuni karine, belli bir vakıadan, belli olmayan diğer bir vakıa için kanun tarafından çıkarılan sonuçtur. Kanuni karineler de adi kanuni karine ve kesin kanuni karine olarak ikiye ayrılmaktadır. Adi kanuni karineler aksi ispat edilebilen karineler iken, kesin kanuni karinenin varlığı hâlinde karşı taraf bunun aksini ispat edemez (K., Baki: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ocak 2021, S.244 vd.). Karinenin varlığı hâlinde, karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini ispatla yükümlüdür. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir. (Bkz: Yargıtay H.G.K., 02/03/2021 T., 2017/(19)11-926 E. ve 2021/177 K.)
6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmemesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Bkz: Yargıtay 15. H.D., 11/11/2020 T., 2019/3926 E. ve 2020/2954 K.)
Davalı tarafça her ne kadar taraflar arasında yapılan hizmetin ayıplı olduğu ileri sürülmüş ise de; davaya konu aracın davalıya teslim edildiği, davalının ayıp iddiasını davacının icra takibine kadar ileri sürmediği, davalının tacir olduğu, TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmadığı gibi ayıbın ispatına ilişkin herhangi bir delil de ibraz edilmediğinden davalının ayıp iddiasına itibar edilmemiştir. (Bkz: Yargıtay … H.D., … T., … E. ve … K.)
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davalı taraf, takibe itiraz dilekçesinde ödeme defiinde bulunmadığı gibi akdi ilişki ve aracın teslimine ilişkin itirazı da söz konusu olmadığı; davalının ayıp iddiasına ise yukarıda açıklandığı üzere mahkememizce itibar edilmediği; takip dayanağı faturanın BA belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu bildirilen fatura yönünde akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin teslim edildiği anlaşılmakla, davacının sübuta eren davasının kabulüne, likit olan alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin Devamına,
Alacak likit olduğundan asıl alacak … TL’nin %20’ne tekabül eden … TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam …-TL harçtan daha önceden ödenen toplam …-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan …-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; …-TL Başvuru Harcı, …-TL Peşin/nisbi Harcı, …-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam …TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı