Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/578 E. 2022/824 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/578 Esas
KARAR NO : 2022/824
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu senetle alakalı herhangi borcu bulunmadığını, takip konusu senedin muvazaalı olarak düzenlenmiş olup bedelsiz olduğunu, dava konusu bononun şirketin eski yetkilisi … tarafından şirket yetkisi sona erdikten sonraki bir tarihte yetki alanı dışında geçmişe yönelik şekilde düzenlendiğini, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde söz konusu bononun müvekkili ticari defterlerine işlenmemiş olduğunun görüleceğine, bono alacaklısı davalının müvekkili şirketin yaklaşır bir yıl süre ile çalışmış olan işçisi olduğunu, bu şahsın …-TL’lik ticaret yapabilecek maddi durumu olmamakla birlikte müvekkili şirkete böyle bir nakden para ödemiş olması yahut bu büyüklükte bir alacağı olmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın alacağının kaynağını ispat etmesi gerektiğini, davalı ile bonoda şirket adına imza atmış olan …’ın… tarihinde birlikte … Ltd. Şti’ni kurup ortak olduklarını, şahısların birlikte hareket ettiklerinin açık olduğunu belirterek, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve takibe konu bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %20’den az olmamak üzere tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini davacının iddialarının soyut nitelikte olduğunu, davacının beyanlarında bahsi geçen senedin ticari defterlerine işlenmediğine beyan ettiğini, davacının zaten dava konusu senedin varlığını bildiği ve kabul ettiği halde sanki senedin varlığından haberdar değilmişcesine kötü niyetli olarak ticari defterine işletmesinin kabul edilemez bir gerçek olduğunu, şirket müdürü …’a tek başına karar almaya bağlayıcı yetki verildiğinin, bu yetkinin içinde ticari teamüller gereği borçlandırma yetkisininde mevcut olduğunu, müvekkilinin davacı şirket bünyesinde pazarlama şefi olarak görev aldığını, bu görevleri yerine getirdiği zaman içinde davacı şirkete büyük miktarlarda paralar kazandırdığını, davacının müvekkiline ortaklık teklif ettiğini, satılan ve kazanılar cirolardan pay vereceğini sözlü olarak taahhüt ettiğini, müvekkilinin de annesi …’ya ait bir adet taşınmazı ipotek olarak verdiğini, müvekkilinin şirket bünyesinde yapmış olduğu yıl sonu kar miktarından koymuş olduğu ipotek ve şahsi iş ilişkileri neticesinde toplam …-TL alacaklı olduğunu, söz konusu bu nedenle tanzim edildiğini belirterek, kötü niyetli ve mesnetsiz davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata hükmolunmasını gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Tarafların gösterdikleri deliller celp edilmiş, dosya içerisine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve senet sureti ile tapu kaydı ve ipotek akit tablosu celp edilmiş, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; ihtas nedeni nakden olarak düzenlenmiş senetten (bono) dolayı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Yargılama devam ederken harç eksikliği davacı tarafça tamamlanarak makbuzu dosyaya sunulmuştur.
Uyuşmazlık; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden senet ve icra takibi uyarınca, senedin gerçek bir borç ilişkisini yansıtıp yansıtmadığı, muvazaalı olarak düzenlenip düzenlenmediği, ihtas nedeninin davalı tarafça talil edilip edilmediği, senet ve icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Senetteki imzanın davacı şirketin eski yetkilisi … tarafından imzalandığı hususu ihtilafsızdır.
Davacı taraf takip ve dava konusu senedin şirket eski yetkilisi tarafından şirketteki yetkisi sona erdikten sonraki bir tarihte geçmişe yönelik şekilde düzenlenerek muvazaalı bir şekilde davalı adına düzenlendiğini, davalı taraf ile gerçek bir borç ilişkisinin bulunmadığını, söz konusu senedin bedelsizliğini ileri sürmüş, buna karşılık davalı cevabında davacı şirkette pazarlama müdürü olarak çalıştığını, kendisine ortaklık teklif edildiğini ve kendisinin de annesine ait taşınmazı davacı şirkete … yılında ipotek verdiğini, şirket bünyesinde yapmış olduğu yıl sonu kâr miktarından koymuş olduğu ipotek ve şahsi iş ilişkileri sonucunda …-TL ücrete hak kazandığını, söz konusu senedin bunun karşılığında düzenlendiğini savunmaktadır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde … tanzim ve … vade tarihli …-TL bedelli 1 adet bonodan dolayı ferileriyle birlikte toplam …-TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği, icra takibinin kesinleştiği, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibinin dayanağını teşkil eden dava konusu senet incelendiğinde; keşidecisinin davacı şirket, lehtarının davalı olup … keşide tarihli ve … vade tarihli …-TL bedelli olduğu, senedin ihtas nedeni hanesinde “Bedeli nakden alınmıştır” ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu senet yasal unsurları havi kambiyo senedi niteliğindedir.
Olayların ileri sürülüş biçimine göre somut olayda ispat yükü davalı üzerindedir. Zira, davalı vekili cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar söz konusu senedin mal veya hizmet satışından kaynaklanan bir borç olduğu yönünde mahkememizce değerlendirilmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki bu beyanı, yani söz konusu senedin şahsi ipoteğin teminatı ve hizmetine karşılık düzenlendiğine yönelik beyanı, senedin ihtas nedenini talil eder niteliktedir. Senet üzerinde nakden ibaresi yazılı olmasına karşılık davalı taraf ihtas nedenini talil etmek suretiyle bu borcun mal veya hizmet satışından kaynaklı bir borç olduğunu ileri sürmektedir. Dolayısıyla bu durumda somut olay bakımından ispat yükü, senedin ihtas nedenini talil eden davalı taraf üzerinde olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir. Davacı vekilinin iddiaları değerlendirildiğinde olayda çift taraflı talil durumu da söz konusu değildir.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapan Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; takip ve davaya konu kambiyo senedinin davacının defterlerinde kaydına rastlanılmadığını, senedin keşide edildiği tarihte şirket müdürü …’ın şirkette yetkisinin devam ettiğinin anlaşılmakta olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine celp edilen … Tapu Müdürlüğü kayıtlarına göre; … parselin … adına tapuda kayıtlı olduğu ve söz konusu taşınmaz üzerinde birisi … yevmiye nolu, diğeri ise … yevmiye nolu 2 adet ipotek kaydının bulunduğu, ipotek belgelerinin incelenmesinde; taşınmazın … adına kayıtlı iken ipotek alacaklısı … Ltd Şti ve … A.Ş’den alınan nakit bedel karşılığında adı geçen şirketler lehine ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ipotek akit tablolarında davalının savunmasında ileri sürdüğü şekilde savunmayı teyit eder nitelikte bir kayıt ve ibare bulunmamaktadır.
Davalı taraf delilleri arasında yemin deliline de dayandığından, … tarihli celsede davalı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davalı vekili … tarihli beyan dilekçesinde yemin teklif hakkını kullanmayacaklarını bildirmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararlarında ve öğretide kabul edildiği üzere bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik bedel kaydıdır. Bedel kaydı kambiyo senetlerinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt senedin lehtarından, keşidecinin karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında kambiyo hukuku senetleri yönünden bu kayıtların bir önemi yoktur. Çünkü kambiyo senedinin düzenlenmesiyle soyut bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin eda edilip edilmediğinin önemi bulunmamaktadır.
Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Zira, bono bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehtarı artık senedin kayıtsız şartsız borç ikrarı olduğu yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.
Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü kural olarak senedin bedelsizliğini ileri süren tarafa aittir. Ancak bir defa bir mal alışverişine dayandığı malen kaydıyla veya bir alacak borç ilişkisine dayandığı nakden kaydı ile senede yazılmışsa buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin talili (illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi talil eden savını ispat yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni mal ya da nakit olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa aittir. Çift taraflı talilde ise ispat yükü yer değiştirmez.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında ihtas nedeni nakden olarak düzenlenmiş bir adet bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği ve takibin kesinleştiği, davacı borçlunun senedin keşidecisi olup senetteki borç ilişkisinin gerçek bir borcu yansıtmayıp muvazaalı düzenlendiği ve bedelsizliği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, buna karşılık davalı vekilinin savunmasının ise ihtas nedeninin talili niteliği taşıdığı (borcun mal veya hizmet satışından kaynaklı bir borç olduğunun savunulması karşısında) dolayısıyla somut olayda ispat yükünün senedin ihtas nedenini talil eden davalı taraf üzerinde olduğu, ancak davalının savunmasını ispata yönelik göstermiş olduğu delillerin söz konusu senedin mal veya hizmet satışından kaynaklanan borca karşılık düzenlendiği yönündeki savunmasını ispata elverişli olmadığı, yemin teklif hakkı hatırlatılmasına rağmen davalı tarafın yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla, davacının söz konusu takibin dayanağı senetten ve icra takibinden dolayı davalıya borçlu bulunmadığına dair sübuta eren davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca davalı tarafça takibin kötü niyetli oluşu ispat edilemediğinden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarihli … Karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece, ispat külfetinin davacıya ait olduğu kabul edilerek davacının dayandığı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası dosya arasına alınıp,bu dosya içeriği de değerlendirilerek; dosya kapsamındaki … tarihli ipotek akit tablosuna göre taşınmazın mahkemenin kabulünden farklı olarak davacı şirket ile dava dışı … A.Ş. arasında mal alım satımı da dahil olmak üzere davacının … doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmak üzere düzenlenmiş olmasına göre davalının bu ipotekle ilgili savunması değerlendirilip, davalının cevap dilekçesi ekinde ibraz ettiği WhatsApp yazışmaları ile ilgili gerekirse davacı şirket temsilcisinin isticvabı ile tarafların dayandığı tüm deliller değerlendirilip davacı tarafın açıkça yemin deliline de dayanmış olması nedeniyle gerekirse bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı konusunda yemin delili hatırlatılıp ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile yapılan soruşturma sonucunda taraflar arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğundan bahisle … tarih ve … sayılı karar ile KYOK verilmiş, karara müşteki olan davacının itirazı üzerine Antalya …Sulh Ceza Hakimliği’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş ve KYOK kesinleşmiştir.
BAM kararı doğrultusunda davalı tarafından sunulan Whatsapp görüşmeleri için davacı şirket yetkilisi adına isticvap davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak duruşmaya mazeretsiz olarak gelmemiştir. Her ne kadar isticvap için tayin edilen günde davacı vekili mazeret sunmuşsa da, isticvap niteliği gereği tarafın hazır bulunmasını gerektirdiği ve davacı şirket temsilcisinin de geçerli bir mazeret dilekçesi bulunmadığı dikkate alınarak davalı tarafça sunulan whatsapp görüşmelerinin içeriğini kabul etmiş sayılmıştır.
Takip konusu bono incelendiğinde; keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı olmak üzere … düzenleme, … ödeme tarihli, … TL bedelli ve “nakden” kaydıyla düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda ispat yükünün nakden kaydı ile düzenlenen bononun danışıklı olarak düzenlendiği ve bedelsiz olduğunu iddia eden davacı tarafta olduğu, HMK 200.maddesi uyarınca davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlamakla zorunlu olup, davacı vekiline yemin deliline başvuru hakkı hatırlatılmış ancak yemin deliline de dayanmamış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
İİK 72/4 maddesi gereğince menfi tespit davası alacaklı lehine sonuçlandığından ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı uygulanmış olmakla asıl alacak …-TL’nin %20’sine tekabül eden …-TL icra tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL ve tamamlama ile alınan …-TL’nin toplamı …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan …-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır