Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2022/462 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/552 Esas
KARAR NO : 2022/462
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin merkezi … şubesi … Bölgesinde faaliyet gösteren ve …’nin bir çok noktasına toptan … satmakta olan büyük bir şirket olduğunu, … yılı ve öncesinde düzenli olarak … satışı yaptığı … isimli esnafa belirli aralıklarla mal satışı gerçekleştirdiğini, … TL alacağın ödenmemesi üzerine Antalya … İcra Müdürlüğü … esas numaralı dosyasından icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafından borca itiraz edilmek suretiyle takip durdurulduğunu, bundan ötürü davanın kabulüne takip talebi tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Dava: Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasından kaynaklanın alacak davası niteliğindedir.
Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının Uyaptan evrakları incelendiğinde; alacaklının … Şirketi, borçlunun …, alacağın … TL olduğu borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalının itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olmakla hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı anlaşıldığından davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esastan incelenmesine geçilmiştir.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davalıya ticari defter ve belgelerini mahkememize ibraz etmesi yönünde ihtarlı davetiye tebliğine rağmen ibraz edilmediğinden davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmıştır.
Mali müşavir bilirkişisinin … tarihli raporunda; Davacının …-… yıllarına ait yevmiye defteri ve kebir defteri kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, ticari E-Defterlerin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanununda belirlenen usul ve kurallara uygun ve eksiksiz tutulduğu, e-Defterlerde açılış ve kapanış onayları yerine geçen beratların alınmış olduğu, davacı yanın defterlerindeki kayıtların birbirini doğruladığı, E-Defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacı yan ile davalı yanın karşılıklı Form Ba-Bs beyanların birbiri ile uyumlu olduğu, davalı yanın Form Ba bildirimlerinin davacı yanın E-Defter kayıtlarını doğrulayan delil niteliğinde olduğu, davacının takip tarihi olan … tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği, takibe dayanak teşkil eden faturalardan kaynaklı, alacak miktarının …-TL olduğu rapor edilmiştir. Davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden dolayı davacının usulüne uygun olarak tutulan defterlerine itibar edilmiş ve faturanın davalı tarafından da vergi dairesine bildirilmiş olması dikkate alınarak fatura bedelinin ödendiği kesin delillerle ispat edilemediğinden davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiş, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği anlaşıldığından takip öncesi faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcrave İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın faturalardan kaynaklandığı dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Dairesinin … esas (Kapanan … İcra Dairesinin … esas) icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak … TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 tekabül eden … TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam …-TL harçtan daha önceden ödenen toplam …-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan …-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan …-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; …-TL Başvuru Harcı, …-TL Peşin/nisbi Harcı, …-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam …TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı