Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/537 E. 2022/273 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/537
KARAR NO : 2022/273
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın … halinde … olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında uzun yıllardır …-… alım satımına ilişkin ticari ilişkinin olduğu, bu nedenle satış işlemlerini sözlü olarak yapmakta ve karşılığında fatura almamakta olduğunu, müvekkilinin paraya sıkıştığı bir dönemde davalıdan borç istediğini, davalı tarafın senet karşılığı olarak müvekkiline borç verdiğini, vade günü gelmeden önce davalı tarafın müvekkilinden bir miktar ödeme yapmasını istemesi üzerine müvekkilinin …-TL’ yi arkadaşı aracılığıyla davalının hesabına gönderdiğini, senet bedelinin kalan kısmına karşılık da müvekkilince boş plastik kasa ile bir miktar sebze meyve verildiğini, davalının ise senedi takibe koyarak Antalya … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin davalı tarafa bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin takibe konu …-TL bedelli senedin …-TL’ lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, takibin kısmen iptaline, davalının %20′ den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkiline daha önce yaptığı ödeme ile davaya konu senet arasında bir ilişki bulunmadığını, davacının haksız olarak açtığı işbu dava ile borcun tahsilini geciktirmeye çalıştığını, iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesi ile davacının %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından eft makbuzu ibraz edilmiş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası getirtilmiş, … Bankası … Şubesinden ödeme dekontu celp edilmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan Menfi Tespit davasıdır .
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı … hesabından davalının hesabına gönderilen …-TL ödemenin takip alacağına ilişkin olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Antalya … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti tarafından, borçlu … aleyhine, …-TL miktarlı, … tanzim tarihli senede istinaden; …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz, …-TL faiz ve …-TL komisyon olmak üzere toplam …-TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık %… faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … tarihli celsesinde davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, hazır bulunan davalı vekiline inceleme gününde davalı tarafın defterlerinin hazır edilmesi hususu ihtar edilmiş ise de davalı tarafça defter ibraz edilmediğinden bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında, davalının alacaklı olduğu, davacının borçlu olduğu, … düzenlenme tarihli, … ödeme tarihli, …-TL bedelli bononun varlığı hususunda ihtilaf olmadığı, davalı alacaklının iş bu bono bedelinin tahsili için davacı borçlu hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibini başlattığı ve takibin kesinleştiği bu defa davacı borçlunun iş bu icra takibine konu senet borcunun …-TL’sinin davalı alacaklının talebi üzerine, vade tarihinden önce dava dışı … hesabından davacı adına davalının hesabına havale edildiği, bu nedenle senedin bu kısmından borçlu olunmadığının tespiti için eldeki davayı ikame ettiği, … Bankası … Şubesinden düzenlenen havale makbuzu incelendiğinde … hesabından … tarihinde “… ADINA ÖDEME” açıklamasıyla …-TL EFT işlemi yapıldığının görüldüğü, davalı alacaklının da yapılan ödemenin davacı adına olduğunu kabul etmekle birlikte cevap dilekçesinde hangi alacak ya da borç için bu ödemenin kabul edildiğine dair bir açıklama yapılmadığı, davalı vekiline duruşmada bu hususun sorulduğu ve davalı vekilinin bu havalenin davacıya verilen avans ödemesinin iadesi kapsamında yapıldığını, davacının avans almasına rağmen mal teslimi yapmadığından avansı iade ettiğini beyan ettiği, karine olarak havalenin mevcut borcun ifası için yapıldığı kabul edilmekle birlikte açıklamalara göre birden azla borcun söz konusu olduğu durumlarda ifaya ilişkin kuralların düzenlendiği TBK’nın 101 ve devamı maddelerine bakılması gerektiği;
TBK’nın 101. Maddesine göre birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebileceği, borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılacağı, TBK’nun 102. Maddesinde ise taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin muaccel borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğunun kabul edileceği, takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılacağının kabul edileceği,
Bu yasal düzenlemelerle birlikte somut olay değerlendirildiğinde makbuzda ödemenin avans ödemesinin iadesine ilişkin olduğuna dair davalı tarafça bir makbuz düzenlenmediği, davalı defter ibraz etmediği için ödemenin hangi alacaktan mahsup edildiğine dair bir kayıt tespit edilmediği, bu durumda TBK 102. Maddede düzenlenen yasal karinenin geçerli olacağı, davacı hakkında başlatılmış başka bir takip alacağı bulunduğuna dair iddia ve ispatın da olmadığı dikkate alındığında davacı adına yapılan ve davalının da kabulünde olan bu ödemenin takipe konu edilen senedin bir kısmına ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği ancak davacının buna rağmen bakiye borcunun bulunması ve davalının takipte kötü niyetli olduğu hususunda bir ispatın olmadığı anlaşılmakla davacının menfi tespit davasının kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davacı … ‘ un borçlusu olduğu Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu … tanzim tarihli, … ödeme tarihli, …-TL bedelli senedin …-TL’ lik asıl alacak kısmından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak HAZİNEYE gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)