Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/532 E. 2023/130 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/532
KARAR NO : 2023/130
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkilleri ve dava dışı keşideci şirket olan … Ltd. Şti aleyhine ….-TL bedelli senetten dolayı Antalya … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan bu takibin kötü niyetli olduğunu, müvekkillerinin bu senetten dolayı borçlu olmadığını, davaya konu senedin keşidecisi … şirketinin 2014 yılında resen terkin edildiği için davacı olarak gösterilemediğini, şirketin ihyası için … ATM’ nin … E. Sayılı dosyasında dava açtıklarını, davalı tarafça başlatılan icra takibinde müvekkillerinin senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Birleşen davada davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça keşideci müvekkili şirket ve dava dışı … ve … aleyhine … TL bedelli kambiyo senetinden dolayı Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas (yeni esas Antalya Genel İcra Dairesi … e) sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, yapılan bu icra takibinin kötüniyetli ve haksız olduğunu, davaya konu icra takibinde diğer borçlular olan müvekkili şirketin Yetkilisi ve ortağı … ve … adına Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla davalıya karşı aynı icra takibine konu senetten dolayı açılmış ve derdest olan bir menfi tespit davası bulunduğunu belirterek mahkememiz dosyası ile Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davacıların avalist olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadıklarına ilişkindir.
Birleşen davada davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça keşideci müvekkili şirket ve dava dışı … … ve … aleyhine … TL bedelli kambiyo senedinden dolayı Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas (yeni esas Antalya Genel İcra Dairesi … e) sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, yapılan bu icra takibinin kötüniyetli ve haksız olduğunu, davaya konu icra takibinde diğer borçlular olan müvekkili şirketin Yetkilisi ve ortağı … ve … adına Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla davalıya karşı aynı icra takibine konu senetten dolayı açılmış ve derdest olan bir menfi tespit davası bulunduğunu belirterek mahkememiz dosyası ile Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisine, Antalya Genel İcra Dairesinin … Sayılı dosyası, … E. Sayılı dosyası, Antalya CBS’ nin … sor. Sayılı dosyası, … ATM’ nin … E. Sayılı dosyası getirtilmiş, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların …, … ve … Ltd. Şti, davalıların … ve … A.Ş olduğu, davacı şirketin davalı şirketle un alım satımına ilişkin ticareti bulunduğundan bahisle diğer davacılar tarafından teminat olarak senet ve ipotek verildiği ileri sürülerek davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik dava olduğu, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Antalya Genel İcra Dairesinin … (Eski esas …) E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … Ltd. Şti, … ve … aleyhine, … tanzim tarihli, … vade tarihli ….-TL bonoya istinaden; ….-TL bono, 8.821,23.-TL faiz, 270,00.-TL komisyon olmak üzere toplam ….-TL alacağın, asıl alacağı işleyecek yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda faizi ile birlikte takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … ve … aleyhine, … tanzim tarihli senede istinaden; 80.000,00.-TL bono, 7.068,500-TL işlemiş faiz, 240,00.-TL komisyon olmak üzere toplam 87.308,5.-TL alacağın asıl alacağa işleyecek yıllık %10,5 faizi ile birlikte tahsili için icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Antalya CBS’ nin … soruşturma sayılı dosyasında müştekilerin … ve …, şüphelilerin … ve … olduğu, suçun açığa imzanın kötüye kullanılması olduğu, şüphelilerin üzerlerine atılı suç sebebiyle haklarında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor aldırılmış, mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen … tarihli raporda sonuç olarak; davacı firmanın 2014 yılı ticari defterlerinin HMK 222 .maddesine göre usulüne göre açılış ve kapanışlarının yapılmadığı ve şirketin … tarihinde Vergi dairesince terk işleminin yapıldığının görüldüğü, davacı firmanın 2014 yılına faaliyeti olamadığı için … tanzim ve … tarih vadeli … TL lik bononun faaliyeti olmayan şirketin ticari defterinin bulunmadığı – için kayıtlı olmadığını dosyadaki belgelerden anlaşıldığı yönünde sonuç ve kanaatini belirttiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığa konu olan bono incelendiğinde söz konusu bononun nakten kaydı ile düzenlendiği görülmektedir.
Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “malen” kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı “nakden” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin talili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi talil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. Buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir.
Dava konusu olayda iddianın ileri sürülüş biçimine göre ispat yükü davacı borçludadır. Davacılar söz konusu senedin alacakları una karşılık teminat olarak verildiğini savunmuşlardır. Zira, davalı taraf savunmasında illetten mücerret olan kambiyo senedini bir sebebe bağlamamış, senedin ihdas nedenini talil eder nitelikte bir beyanda bulunmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; takip ve davaya konu edilen senedin kambiyo senedinde bulunması gereken zorunlu tüm unsurları taşıdığı, davacıların bonodaki imzaya karşı çıkmadığı anlaşılmaktadır.
Bunun yanında davacılar bonoların ticari ilişkinin teminatı olarak verildiğini de iddia ettiğinden bono karşılığı malların teslim edildiğini ve senedin teminat olarak verildiğini kesin delillerle ispatlamalıdır. Bu bağlamda takdiri delil niteliğinde bulunan ticari defterler incelemesi de somut uyuşmalığa da uygulanmaz. Davacı malların teslim edilmediğini ve senedin teminat olarak verildiğini kesin delillerle ispatlayamadığından ana dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı, davacıların %20’den az olmamak üzere tazminata da mahkum edilmesini talep etmişlerse de ; Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılmadığı için infaz edilmediğinden davalı lehine icra tazminatı takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
İhtiyati Tedbir Kararı infaz edilmediğinden davalı lehine icra tazminatı takdirine yer olmadığına,
2-Ana Dava yönünden; alınması gerekli 179,90.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.536,98.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.357,08.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Ana Dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Ana Dava yönünden davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.400,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Birleşen Dava yönünden; alınması gerekli 179,90.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.536,98.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.357,08.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Birleşen Dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Birleşen Dava yönünden davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.400,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avanslarının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)