Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/507 E. 2021/1032 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/507
KARAR NO : 2021/1032
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … isimli firmanın sahibi ve yetkilisi olduğunu, anlaşmalı olduğu otellerin çamaşırlarını firmasında makineleri ile yıkayıp kurutarak ve katlı olarak otellere geri teslim ettiğini, müvekkillerinin işbu eylemi için elzem olan havlu katlama makinesi ihtiyacı nedeni ile davalı … ile tanıştığını ve kendisinden bir havlu katlama makinesi satın aldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan kıymetli evrak ve sözleşme uyarınca, tarafların havlu katlama makinesi alım satımı konusunda anlaştıklarını, …-TL elden nakit olarak verildiğini,geri kalan …-TL’nin ise … tarihinde verilmek üzere senet yapıldığını, sözleşmeye de makinenin eksiksiz olarak teslim edilmesi durumunda sözleşmenin geçerli olacağının kayıt altına alındığını, ancak havlu katlama makinesini eksiksiz ve çalışır durumda teslim etmesi gereken davalının makineyi eksiksiz ve çalışır durumda teslim etmediği için müvekkilinin mağdur olduğunu, mağduriyetini de defalarca davalıya belirtmesine karşın davalı taraf makineyi sorunsuz ve kullanılır şekilde teslim etmeye yanaşmadığını, buna karşılık üstüne bir de müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takibin devam ettiğini belirterek sonuç olarak müvekkilinin haksız ödemiş olduğu kısmın istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava: İstirdat Davasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesinde ileri sürülen hususlara göre; taraflar arasındaki temel ilişki satım sözleşmesi olup, uyuşmazlık bonodan değil, bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. mahkememiz tarafından celp edilen bilgi ve belgelere göre taraflar tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme de ticari satım sözleşmesi değildir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. (Emsal Yargıtay Kapanan 13. HD’nin 15/03/3017 tarih, 2015/39082 Esas ve 2017/3247 Karar sayılı ilamı)
Bu durumda; Yargıtay Kapanan 13. HD’nin 15/03/3017 tarih, 2015/39082 Esas ve 2017/3247 Karar sayılı ilamı ve yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak tarafların tacir olup olmadığı hususu mahkememizce araştırılarak;davacının, …- … Tarihleri arasında ‘tatlandırılmamış dayanıklı hamur tatlıları imalatı” faaliyetinden dolayı vergi kaydı bulunduğu anlaşılmış olup, davaya konu sözleşmenin tatlandırılmamış dayanıklı hamur tatlıları imalatı ile ilgili olmadığı gibi davaya konu satım sözleşmesi tarihi olan … tarihli itibarı ile vergi kaydının da bulunmadığı; davalı …’ın işe başlama tarihi … olup, davaya konu satım sözleşmesi tarihi olan … tarihli itibarı ile tacir olmadığı, bu nedenle tarafların tacir sıfatını taşımadığı anlaşılmakla açılan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair, davacı asilin ve vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
15/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)