Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/394 E. 2022/411 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/394 Esas
KARAR NO : 2022/411
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı … Kooperatifi üyesi iken, 17.05.2021 tarihinde haricen öğrenildiği üzere davalı kooperatifin 29.06.2013 tarihli genel kurulunda ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, bu çıkarma kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, oysa hem Kooperatifler Kanunu 16.maddede hem de davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 14. maddesinde ortaklıktan çıkarmanın şekli ve usulü net olarak belirlendiğini, buna göre “Çıkarma kararının gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir…” şeklinde düzenlendiğini, ayrıca davalı kooperatifin arsa kooperatifi olup yıllar geçmesine rağmen yapılaşmaya geçilmediğini ve geçilme olasılığının da bulunmadığını, müvekkilinin arsa katılım bedellerini tamamen ödediğini ve bu hususta hiçbir borcu bulunmadığını, ödediği bedel döviz üzerinden değerlendirildiğinde günümüz için yüksek tutarlı bir hal aldığını, müvekkilinin hangi gerekçe ile ortaklıktan çıkarıldığını bilmediğini, ancak gerekçe olarak aidat borcu gibi bir gerekçe gösterildiyse bile; bu aidatların niçin toplandığı ve bu aidat miktarlarının ne olduğunun da müvekkili tarafından bilinmediğini, bu hususta alınan kararların da müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkili ile aynı pozisyonda bulunan başka üyelere çıkarma kararı verilmezken; o dönem yurtdışında bulunan müvekkilinin bu durumundan faydalanılarak üyelikten çıkarılmasının iyi niyetli bir tutum olmadığını, kaldı ki eğer müvekkilinin aidat borcu var ise bunların hesaplanarak müvekkiline bildirildiğinde müvekkilinin faiziyle birlikte ödemeye de hazır olduğunu, zaten Kooperatif ana sözleşmesinin 15. maddesine göre; “Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir.” denmesine rağmen müvekkiline bu hususta da herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, davanın kabulü ile müvekkili hakkındaki ortaklıktan çıkarma kararının iptaline, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve dava masraflarının davalı taraf üzeride bırakılmasına karar verilmesini vekâleten iddia ve talep ederek dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı kooperatif başkanı duruşmadaki beyanında; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; ihtarname, nüfus kayıt örneği sunulmuş, davalı kooperatife ait sicil dosyası, genel kurul kararı, hazirun cetveli celp edilmiş, bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; 29/06/2013 tarihli genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen davacının söz konusu genel kurul kararının iptaline yönelik açılan davadır.
Davacıya genel kurul kararının tebliğ edilip edilmediği, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı ve ortaklıktan çıkarılma kararının kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı oldup olmadığı taraflar arasında çekişmelidir.
Kooperatifçilik konusunda uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/04/2022 tarihli raporda sonuç olarak;
1-Davalı Kooperatifin 29.12.2013 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan çıkarma kararına ilişkin YK’luna yetki verildiği, çıkarma kararına konu 1. Ve 2. İhtarnamelerin sırasıyla 28.08.2014 tarihinde ve 08.01.2015 tarihinde PTT yoluyla İadeli Taahhütlü gönderildiği, ancak tebliğlerin İADE olarak geldiği, ve PTT içeriğinin tespit edilemediği,
2- Davacının çıkarma kararına konu 1. Ve 2. İhtarnamelerde belirtilen borcun ticari defterlerde kayıtlı yer alıp / almadığı, kooperatif defterlerinin (2004-2015) ibraz edilememesi nedeniyle herahngi bir borç / alacak ve bakiye incelemesi yapılamadığı,
3- Davalı Kooperatifin 28.03.2016 tarihli YK kararı ile Ortaklıktan Çıkarma Kararına ilişkin Kararın …’a tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası sunulamadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. maddesinde; “(Değişik birinci fıkra: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerekti-ren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. (Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmü yer almakta; Yine aynı Kanunun; “I- Süre Ve Ortaklığın Yok olması” başlıklı 27. maddesinde de; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alâkalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” Denilmektedir. Görüldüğü üzere; ortağın ana sözleşme gereği belirlenen parasal yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmekte; bu gereği yerine getirmediği için ihraç edilen üyeye ise, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının usulünce kendisine tebliğinden itibaren üç aylık süre içinde itiraz olanağı tanınmaktadır. İhraç edilen üyeye tanınan bu üç aylık itiraz süresi hak düşürücü süre olup, bu süre içinde itiraz etme olanağını kullanmadığı takdirde hakkındaki ihraç kararı kesinleşmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16. maddesi gereğince ortağın ihraç edilebilmesi için, ortağa gönderilen borç miktarı gerçek borç miktarını yansıtmalıdır. Bildirilen borç miktarı kişisel ve gerçek borç miktarını yansıtmıyorsa, ortağın usulüne uygun bir şekilde temerrüte düşürüldüğünden bahsedilemez. İhtarlarda belirtilen borç ortağın gerçek borcunu yansıtmıyorsa, ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında fahiş bir fark bulunuyorsa, ortağın ihracına karar verilemez. Ayrıca ihtarnamelerde faiz borcu miktarının da açıkça gösterilmesi gerekir (Coşkun, Mahmut; Kooperatifler Hukuku, Ankara 2019, s. 245).
Parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortaklar kooperatif ortaklığından çıkarılabilirler. Buna ilişkin kural 1163 sayılı Kooperatif Kanunun 27. maddesinde kabul edilmiştir. İhraca yetkili organ kooperatif genel kuruludur. Ancak ana sözleşme ile bu yetki kooperatif yönetim kuruluna da verilebilir. Çıkarma yetkisi diğer başka bir organa verilemez, verilmiş ise bu karar geçersiz olup hiç bir sonuç doğurmaz (Eriş, Gönen; Uygulamalı Kooperatifler Hukuku 2. Baskı, Ankara 1999, s. 715).
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 27 ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2.maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda mahkemece öncelikle aidat borcunun ödenmesi için üyeye 2 ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borcu yansıtıp yansıtmadığının belirlenmesi gereklidir. Usulüne uygun olmayan ihtarname dayanak yapılarak ihraç kararı verilmesi mümkün değildir.
Tüm bu açıklanan düzenlemelerden yola çıkılarak somut olayda, davalı kooperatifin 29.12.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davacı ile davacı dışındaki bir takım üyelerin üyelik vecibelerini yerine getirmediklerinden bahisle ihraç edilmeleri için yönetim kuruluna yetki verildiği, yönetim kurulunca davacıya 1. Ve 2. İhtarnamelerin gönderildiği ancak tebliğ edilemeden iade edildiği ve ihtarnamelerin gönderildiği adres davacının kooperatifte kayıtlı olan adresi olsa da ihtarnamelerde gösterilen borç miktarının nasıl hesaplandığı hususunda bir bilgi ya da delil sunulmadığı gibi bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan incelemeye de kooperatifin 2004 ve 2015 yıllarına ilişkin defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığının denetlenemediği, ihtarnamelerde yazılı borcun gerçek borç miktarı olduğunu ispat külfetinin davalı kooperatif üzerinde olduğu ancak davalının üzerine düşen bu ispat külfetini yerine getirmediği anlaşılmakla ihraç kararının iptaline ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı …’nin kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı kooperatif genel kurulunun 29.06.2013 tarihli olağanüstü Genel kurulunda verilen yetkiye dayalı olarak yönetim kurulunun 28.03.2016 tarihli kararının İPTALİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 654,20.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır