Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/380 E. 2021/753 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/380 Esas
KARAR NO : 2021/753
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı şirket arasında dava konusu faturanın kesildiği tarihlere kadar süregelen bir ticari ilişkinin olduğunu, bu ticari ilişki sebze-meyve alım satımı üzeri olduğunu, müvekkil tarafından davalı tarafa yapılan mal teslimlerine istinaden (…-… tarihli satış faturaları fiyat farkı bedelli) … tarih … nolu 110.757,71,00 TL miktarlı fatura tanzim edilmiş e-fatura davalı tarafa teslim edildiğini, alacağın tahsili amacıyla Antalya … İcra Dairesi Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle durduğunu. Davalı şirketin itiraz dilekçesinde davacı ile aralarında olan ticari ilişkiye, faturalara en son kesilen fiyat farkı bedeli faturasına herhangi bir itirazları bulunmadığını, davalı taraf itiraz dilekçesinde fatura bedelini ödediklerini iddia etmiş iseler de bu yönde somut bir ödeme belgesi de bulunmadığını, davayı açmadan önce 6102 sayılı kanun uyarınca arabuluculuk kurumuna başvurulmuş, ancak yapılan görüşmeler neticesinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle Antalya … İcra Dairesi Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına. Davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle işbu davanın yetkisiz yerde açıldığını, nitekim taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartı bulunmakta olup, buna göre davanın görülmesi ve çözümünde yetkili yer İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Müvekkil şirket ile davacı arasında mevcut tedarik sözleşmesinin 3.29. Maddesinde “İşbu sözleşmede hüküm bulunmayan durumlarda B.K. ve T.T.K. ‘nun ilgili hükümleri uygulanır. Uyuşmazlıkların çözümü için İstanbul Merkez Aliye Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkisi kabul edilir.” şeklinde düzenleme yer almakta olup, her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında, söz konusu yetki şartının tarafları bağlayacağı aşikar olduğunu, davaya konu icra takibinin de yetkisiz icra dairesinde açıldığını cevap vermiştir.
Antalya Genel İcra Dairesine, Üsküdar Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş dosya arasına alınmıştır.
Dava: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 17. maddesinde” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamında tarafların tacir oldukları hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nun 17 maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kalabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde dava münhasıran yetki sözleşmesinde belirtilen mahkemede açılabilir. (Yargıtay 17.HD 14.06.2013, 2013/6995E-9059K)
1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda açıkça yetki sözleşmesi yapılmış olsa dahi genel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam edeceği düzenlenmiştir. Ancak 6100 Sayılı HMK bu ilkeyi benimsememiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen tedarik sözleşmesinin 3.29. Maddesinde “İşbu sözleşmede hüküm bulunmayan durumlarda B.K. ve T.T.K.’nun ilgili hükümleri uygulanır. Uyuşmazlıkların çözümü için İstanbul Merkez Adliye Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkisi kabul edilir.” şeklinde düzenleme yer aldığı, buna göre yetki sözleşmesi uyarınca icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde başlatılması gerekliyken yetkisiz olan Antalya Genel İcra Dairesinde takibe girişilmiş olması değerlendirildiğinde, ortada yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, bu hususun da dava şartı niteliğinde olup, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle açılan itirazın iptali davasının usulden REDDİNE;
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.278,38-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-7) göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı