Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2022/517 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2022/517
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette %…, davalı …’ın %… hissesi olduğunu, başkaca hissedarın bulunmadığını, davalı şirketin … tarihinde ticari çalışmasına son verdiğini, iş yerini kapattığını, Antalya … tarih … sayılı yoklama fişi ile iş yerinin kapatıldığına dair tutanak tutulduğunu, davalı şirketin vergi kaydından da terkinin yapıldığını, davalı … ile şirketin rızai feshi ve tasfiyesi için bir araya gelinemediğini, şirketin taşınır ve taşınmaz malı bulunmadığını belirterek davalı şirketin feshine ve terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … tarihli cevap dilekçesi ile, davalı şirkette %… hisseli ortağı olduğunu, davalı şirketin uzun süredir ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığının bulunmadığını belirterek davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; davalı şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dava; 2 ortaklı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki sicil kayıtları incelendiğinde; şirketin Antalya Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu, kaydının hala faal olduğu, iki ortaklı olup davacı … ve davalı …’ın şirketin ortakları olduğu, davacı …’in aynı zamanda şirketin temsile yetkili müdürü de olduğu anlaşıldı.
Uyuşmazlık; davalı şirketin fesih ve tasfiyesini gerektiren haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı, davacının şirket müdürü de olması sebebiyle davalı şirket ile aralarında menfaat çatışması olup olmadığı, davalı şirkete temsil kayyumu atanması gerekip gerekmediği, ayrıca davalı …’ya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce … tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 636. maddesi gereğince genel kurul kararı ile şirketin sona ermesine karar verilmesinin mümkün olması, şirket ortaklarının genel kurul kararı ile kendi alabilecekleri fesih kararını mahkemeden istemesinde hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; “Davacı, şirketin … yılından itibaren faaliyetine son verdiğini, davalı ortak ile bir araya gelip, şirketin feshi konusunda karar alınamadığını ileri sürmüştür. Davanın kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir. Ancak tüm ortakların taraf olduğu davalarda ayrıca tüzel kişiliğin hasım gösterilmemesi sonuca etkili değildir. Eldeki davada feshi talep edilen şirket iki ortaklı olup, ticaret sicil kayıtlarına göre davacı şirkette % …, davalı ortak ise % … pay sahibidir. Davada, şirket tüzel kişiliğine husumet yöneltilmiş olmasına göre, davalı ortağa husumet düşmez. Bu durumda, kendisine husumet yöneltilemeyecek olan davalının davayı kabul etmesi sonuca etkili olmadığı gibi, ortağın davadan önce feshi kabul ettiğine ilişkin beyanı da bulunmamaktadır. Bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu kabul etmek gerekir.
Davacının feshi talep edilen şirkette % … pay sahibi olmasına göre davacı ile şirket arasında çıkar çatışması bulunduğundan şirketi temsile ilişkin kayyım atanması ve mahkemece usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak fesih koşullarının oluştuğu ile ilgili taraf delillerinin toplanması ile ulaşılacak sonuca göre fesih talebi ile ilgili karar verilmesi gerekirken davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 636/3. Maddesine göre; Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. Limited şirketlerde tasfiyeye ilişkin olarak tasfiye usulü ve şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hüküm uygulanır. Kanun metninde haklı neden halleri belirtilmiş değildir. Öğreti ve uygulamada; genel kurulun sürekli olarak toplanamaması, ortakların bilgi alma ve inceleme hakkının devamlı ihlal edilmesi, şirketin kuruluşundaki ortaklık amacına ulaşmasının artık mümkün olmaması halleri örnek olarak belirtilmektedir.
Somut davada davacı ve davalı ortak ile şirketin kayyımı …’in mahkememiz huzurundaki beyanında; Davalı şirketin faal olmadığını, … tarihinde vergi kaydını da terkin ettirdiğini bu nedenle şirketin feshedilmesine dair davayı kabul ettiklerini ve şirketin feshedilmesini talep etmiştir. Davacının ortağı bulunduğu şirketin uzun süredir faal olmadığı ve dava sırasında da gayri-faal olduğu davalı şirketin vergi mükellefiyetinin terkin edildiği ve şirketin kuruluşundaki ortaklık amacına ulaşmasının artık mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Antalya Ticaret Sicilinin … numarasında kayıtlı … ŞTİ.’nin FESHİNE,
Karardan bir örneğin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır