Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/342 E. 2022/47 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/342
KARAR NO : 2022/47
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … A.Ş.’ye ait … Otel, müvekkil şirket bünyesinde … numaralı … başlangıç tarihli “Otel ve Tatil Köyü Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış, … başlama tarihli Otel ve Tatil Köyü Sigortası Bedel Artış Zeyilnamesi düzenlendiğini, sigorta teminatı devam etmekte iken, sigortalanan otelde … tarihinde saat … sıralarında su seviye flatörünün arızalanması sonucunda ilk belirlemelere göre otelin kongre merkezi fuaye alanı, toplantı salonları su dolmuş, bunun sonucunda toplantı salonu, fuaye alanı ve toplantı salonunda bulunan kapılar, süpürgelikler, halılar (…m²), … (20 adet) duvar ahşap sövelerin hasar gördüğünü ve hasarın … tarihinde müvekkiline bildirildiğini, yapılan bildirim üzerine müvekkili sigorta şirketi bünyesinde … numaralı hasar dosyası açıldığını ve sigortalı otele exper gönderildiğini, gönderilen exper tarafından … tarihli ”Expertiz Raporu” düzenlendiğini, düzenlenen rapor ile, belirtilen hasar sebebinin su seviye flatörünün arızalanmasından kaynaklandığı, arızalanarak hasara sebebiyet veren su seviye flatörünün … tarafından otele satıldığı, su seviye flatörünü yurt dışından ithal eden firmanın ise … A.Ş. olduğu, ortaya çıkan hasarın … TL olduğu ve hasarın sigorta kapsamında olduğunun” belirtildiğini, su basan alanlarda yer alan halının satıcısı … tarafından sunulan raporda, halının bazı kesimlerinde deformasyon olduğu ve bu nedenle değişmesi gerektiği belirtildiğinden, ek Expertiz Raporu düzenlendiğini ve … TL halı değişim ücreti olacağını, bunun da sigorta kapsamında olduğunun belirtildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalı … ve ithalatçı firma olan …’ya … tarihli mektupların iadeli taahhütlü olarak gönderilerek sigortalıya ödenen hasar miktarını ödemeleri hususunda ihtarda bulunulmuş ise de davalı ve ithalatçı firma tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı ve ithalatçı firma hakkında öncelikle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ithalatçı firma … tarafından yapılan yetki itirazı taraflarınca kabul edilerek dosyanın … İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası olarak kaydedildiği ve bu dosyadan gönderilen ödeme emirlerine de her iki borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerinde takibin durduğunu belirterek sonuç olarak haksız itirazın iptaline, takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının takip konusu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça ilk olarak yetkisiz icra dairesinde takip başlatıldığını, takibe itiraz sonrasında arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve … tarihli arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, Akabinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-Esas, …-Karar sayılı dosyası nezdinde dava açıldığını, müvekkili açısından yetkisizlik kararı verildiğini, bunun üzerine davacı tarafça Antalya … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, taraflarınca takibe itiraz edildiğini ve huzurdaki davanın açıldığını, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, yetkisiz icra takibi dayanak olarak gösterilerek yapılan arabuluculuk son tutanağı işbu dava dosyasında da kullanıldığını, ortada yeni bir icra takibi olduğunu, Antalya … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının dayanak gösterilmesi sureti ile yapılan bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığını, bu nedenle davanın usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu bulunmaması sebebi ile öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiğini, arızalı olduğundan bahisle zarara sebep olduğu iddia olunan emniyet ventilinin vekil eden tarafından satıldığına dair herhangi bir delil olmadığını, müvekkilinin üretim, montaj ya da kurulum yapan bir firma olmadığını, davacı tarafça hazırlatılan taraflı ve hukuki gerçeklikten uzak ekspertiz raporlarının çelişkili olduğunu, davacının talebinin zaman aşımına hak düşiürücü süreye uğradığını, davacı tarafın iddia etiği zararı ve miktarını kabul etmediklerini, davacı tarafça aynı konuda … Aş. Eleyhina dava açıldığını, bu davanın varlığı karşısında işbu davanın mükerrer olduğunu, önce açılan davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek sonuç olarak davanın husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre ve dava şartı yokluğundan öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden reddine karar verilmesini, takibin % 20’den az olmamak üzere de kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili … havale tarihli beyan dilekçesi ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas dosyasında görülen davanın aynı ticari ilişkiden kaynaklanıp taraflarının aynı olması, davalar arasında irtibat olması nedeniyle davaların birleştirilmesini talep etmiş ilgili dava dosyası celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 166. maddesinin; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmü gereğince aralarında bağlantı bulunan dava dosyaları talep üzerine ve/veya mahkemece kendiliğinden birleştirilebilir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; taraflarının ve uyuşmazlığa konu alacağın mahkememiz dosyasının konusu ile aynı olduğu ve davacı vekilinin birleştirme konusunda talebi bulunması dikkate alınarak birlikte görülmesinde usul ekonomisi açısından da uygun olacağı kanaatine varıldığından mahkememizde açılan bu dava ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında kayıtlı dava dosya ile HMK madde 166 uyarınca davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.6100 Sayılı HMK’nın 166/2 maddesi uyarınca dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2.Yargılamaya Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3.Mahkememizin … Esasının bu şekilde kapatılmasına,
4.Harç ve yargılama giderlerinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)