Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2021/1035 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/327 Esas
KARAR NO : 2021/1035
DAVA : Anonim Şirket Genel Kurulunu Toplantıya Çağrıya İzin
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Anonim Şirket Genel Kurulunu Toplantıya Çağrıya İzin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin %… payına sahip olan hissedarları olduğunu, geri kalan %…’lik paya ise diğer şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı …’ın sahip olduğunu, … tarihinden beri … Şirketinin idaresi ve temsili gerçekleştirilmediğini, öyle ki şirketin kiralamış olduğu … gerekli hayvanların getirilmesi hususunda yönetim kurulunun herhangi bir işlem ve girişimde bulunmamasının şirketi ve ortakları zarara uğratmakta, genel kurul toplantısı için yönetim kuruluna yapmış oldukları başvuruya verilen cevap ise yönetim kurulunun idare ve temsil konusundaki bilgisizliğini gözler önüne sermekte olduğunu, yönetim kurulunun temsil ve idari eksikliğinin giderilememesi halinde şirketin ve ortakların telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasının kaçınılmaz olduğunu, halihazırda şirketin kağıt üstünde yönetim kurulu bulunsa dahi fiiliyatta yönetim kurulu temsil ve idari işlemlerini gerçekleştirmemekte olduğunu, yönetim kurulunun tek üyeden oluşması ve diğer ortaklar ile aralarındaki husumet nedeniyle bir araya gelerek karar alma ihtimallerinin bulunmadığını, bu nedenle şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılamadığını, TTK 410/2 maddesinin; “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.” hükmünü amir olduğunu, şirketin %75 hissesine sahip olan müvekkillerine genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ettiklerini, genel kurulun toplantıya çağrılması için yönetim kuruluna Antalya … Noterliği … yevmiye nolu … tarihli ihtarnameye cevaben Antalya … Noterliği … yevmiye nolu … tarihli belge ile cevap verdiğini, ancak genel kurulun toplantıya çağrılması için yapmış oldukları ihtarı toplantı tarihinin bildirimi olarak algılayarak cevap verdiklerini, diğer şirket ortağının tek amacının şirketin içini boşaltmak ve müvekkillerinin tüm malvarlığı olan şirketi ele geçirmek olduğunu, yönetim kurulunun şirkete zarar vermekte olduğunu, şirket mallarına ve ana sermayesine ilişkin usulsüz tasarruflarının mevcut olduğunu, bu nedenle genel kurulu toplantıya çağırma izninin müvekkillere verilmesi gerektiğini belirterek, TTK’nın 410/2 gereği müvekkillerine genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevzuat uyarınca söz konusu taleplerin karşılanabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket yetkilisi hakkında iddia olunan fiiler somut delilden yoksun kötüniyetli beyanlar olduğunu, davacıların gerçeğe aykırı beyanda bulunarak usule aykırı olarak yaptıkları toplantı talep ihtarnamesinin gözden kaçırılmasını amaçladıklarını, davacıların dava dilekçesinde belirtikleri üzere yönetim kuruluna göndermiş oldukları Antalya …Noterliği … tarihli, … yevmiye nolu ihtarname ile … tarihinde şirketin olağan veya olağanüstü genel kurulunun yapılmasının açıkça talep edildiğini, ihtarnamede bu hususun açıkça yazılı olduğunu, bu talebin kabul anlamına gelmemekle birlikte açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, söz konusu ihtara cevaben şirket yönetim kurulu tarafından şirket ortaklarına gönderilen Antalya …Noterliğinin … Tarihli … Yevmiye Nolu ihtarnamede hayatın olağan akışına ve mevzuatın emredici kurallarına aykırı talebin karşılanmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, genel kurulu olağanüstü toplantıya çağrı yetkisini kullanırken ilgili kişiler tüm hukuki işlemlerde olduğu gibi Türk Medeni Kanunu’nun 3’üncü maddesinde yer alan objektif iyi niyet kurallarına ve aynı yasanın ikinci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun davranmalı, açıkça bir ortağın ya da üçüncü kişinin zararına hareket etmemeleri gerektiğini, bu konuda ticari defterler üzerinde mali müşavir bir bilirkişi tarafından hazırlanan bir rapor dahi bulunmaksızın ithamda bulunmanın kötü niyet göstergesi olduğunu, şirketin iddia olunduğu gibi kötü yönetilmemekte, ortakların zarara uğraması için bir tasarrufta bulunulmadığını, bu konuda somut tek bir delil bile gösterilmediğini, ortaklardan birinin şirketteki hissesini noter aracılığıyla devretmeye yeltendiğini ve bu konuda müvekkili şirkete Vergi dairesinden cezai müeyyide uygulanacağına dair tebligat geldiğini, … Müdürlüğünün … Tarihli, …-…-…-… Sayılı Hisse Devri Konulu yazıda Antalya …Noterliğinin … Tarihli, … Yevmiye Nolu ihtarnamesi ile hisse devrinin yapıldığını ve hisse devri ile ilgili karar ve ilgili belgelerin gönderilmesi istendiğini, söz konusu devir işlemi ile genel kurul yapılması aynı tarihlerde olup kötüniyetli olarak hareket eden devir işlemini yapan ortaklardan biri veya birileri olduğunu, yönetim kurulunun görevini layıkıyla yerine getirmekte olup bu konuda öne sürülen gerekçelerin soyut ve dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410. maddesi uyarınca anonim şirket genel kurul toplantısına çağrıya izin verilmesi istemine ilişkindir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410 ve 412. Maddelerinde düzenlenen görev ve yetkili kurallarına uygun olarak görevli ve yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır.
Dosya içerisine; davalı şirkete ait sicil dosyası celp edilmiş, Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi sunulmuştur.
Dosya içerisine celp edilen ticaret sicil kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin Antalya … Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı olduğu ve kaydının halen devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410. maddesi şöyledir; “(1) Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. (2) Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.”
TTK’nın 412.maddesine göre; “1-Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyum atar. Kararında kayyumun görevlerini de toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Sorumluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir.” hükmünü amirdir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih …E. …K. sayılı kararında; “Dava 6102 Sayılı TTK 410/2.maddesine dayalı olarak davalı şirketin genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin istemi olup, belirtilen yasa hükmü gereğince mahkemenin bu konuda vereceği kararlar kesindir…” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda davacı pay sahipleri, 3 ortaklı limited şirketin iki ortağı olduklarını, davalı ortağın aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olarak atandığını ancak şirketin yönetimi ile ilgili sıkıntılarının olduğunu, bu nedenle yönetimin değişikliğinin değerlendirilmesi için genel kurulun toplantıya çağrılması gerektiğini, bunun için yönetim kuruluna noter ihtarı ile başvuru yapıldığı halde genel kurulun toplantıya çağrılmadığını, bu çağrı için mahkememizce izin verilmesini talep ve dava ettikleri, davalı şirket yetkilisinin davacıların kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410. maddesi gereğince, genel kurul ancak yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Bunun dışında yukarıda açıklandığı gibi TTK’nın 412. Maddesi uyarınca azınlık pay sahiplerinin de genel kurulun toplantıya çağrılmasını isteme hakları bulunmaktadır. Bu itibarla davacı pay sahiplerinin Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını talep ettikleri ancak olumlu yanıt verilmediği, şirketin 3 ortaktan ibaret olup çoğunluk paylara sahip davacı 2 ortağın toplantı talep ettiği, davalı ortağın toplantıya olumlu yanıt vermediği dikkate alındığında ticari işletme niteliğinde olan anonim şirketin iç işleyişinin ve yönetiminin sağlanması için davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunduğu, her ne kadar kuruluştan kısa bir süre geçmiş ise de tüzel kişilik üzerinde pay sahiplerinin hak ve menfaatlerinin bulunduğu ve buna göre değerlendirme yapılması gerektiği, usulüne uygun şekilde seçilmiş yönetim kurulunun her zaman usulüne uygun şekilde gerekli karar nisapları ile değiştirilebilceği gözetilerek davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının KABULÜNE,
2- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 411 ve 412 maddeleri uyarınca, … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Genel Kurulunun
A) “Yönetim Kurulu Değişikliği” gündemi ile sınırlı olarak TOPLANTIYA ÇAĞRILMASINA,
Gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere Mali Müşavir …’ın resen kayyum olarak ATANMASINA,
Kayyuma belirlenen gündem ile sınırlı olmak üzere gündemi düzenlemek, toplantı zamanını belirlemek, ana sözleşmedeki çağrı usulleri ile TTK 414 ve devamı maddeleri gözetilerek ortakları toplantıya davet etmek, bu konuda gerekli ilanları yapmak, toplantı sırasında hazır bulunmak, toplantının yapılması ile ilgili tüm resmi ve özel kuruluşlar nezdinde gerekli başvuru ve işlemleri yapma konusunda YETKİ VERİLMESİNE,
KAYYUMUN YETKİSİNİN GENEL KURULDA GENEL KURUL TOPLANDIĞINDA SONA ERMESİNE,
Kayyuma …-TL ücret takdirine, ücretin şirket bünyesinden karşılanmasına, yapılacak gerekli masrafların da şirket bünyesinden karşılanmasına,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan …TL başvuru harcı, …TL peşin harç ile …TL posta masrafı olmak üzere toplam …TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410. maddesi gereğince kesin olmak üzere Üye Hakim …’ın muhalefetiyle oyçokluğuyla ile karar verildi. 16/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
(…)
Katip …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır

KARŞI OY

Sayın çoğunluk; “Davacıların davasının KABULÜNE; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 411 ve 412 maddeleri uyarınca, … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Genel Kurulunun; “Yönetim Kurulu Değişikliği” gündemi ile sınırlı olarak TOPLANTIYA ÇAĞRILMASINA; Gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere Mali Müşavir …’ın resen kayyum olarak ATANMASINA,” karar vermiştir.
Davacı vekili, ortaklar ile yönetim kurulu üyesi arasında devam eden uyuşmazlıklar nedeniyle yönetim kurulu toplanamadığını ve yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağıramadıklarını ileri sürerek, TTK’nın 410/2. maddesi uyarınca davalı şirket genel kurulunu toplantıya çağırmak üzere müvekkiline yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, TTK’nın 410/2. maddesi uyarınca yönetim kurulu temsil ve idari işlemlerin gerçekleşmemesi sebebi ile anonim şirket genel kurul toplantısına çağrıya izin verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 410/2. maddesi; “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 412. maddesi; “1-Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyum atar. Kararında kayyumun görevlerini de toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Sorumluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 414/2. Maddesi; “Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir. hükmünü düzenlemiştir.
TTK 410/2.maddesi uyarınca, yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle tekbir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Olayımızda, davalı şirketin … tarihinde tescil edildiği ve Kuruluş ana sözleşmesi ile …’ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği ve kurulun tek üyeden müteşekkil kılındığı ticaret sicil müdürlüğünden gelen kayıt ve belgeler ile sabittir. Her ne kadar davacı vekili, ortaklar ile yönetim kurulu üyesi arasında devam eden uyuşmazlıklar nedeniyle yönetim kurulu toplanamadığını belirtmiş ise de, davacılar yönetim kurulunda yer almadığı gibi yönetim kurulu tek üyeden oluşturulmuştur. Bu nedenlerle TTK 410/2. maddesinde belirtilen “önetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması” koşulların hiç biri gerçekleşmediği gibi, davacı taraf ortaya somut bir gerekçede koyamamıştır.
Her ne kadar, muhterem çoğunluk, TTK’nın 412. Maddesi uyarınca azınlık pay sahiplerinin de genel kurulun toplantıya çağrılmasını isteme hakları bulunduğu yönünde bir değerlendirmede bulunmuş ise de; kanaatimizce, kuruluşu üzerinden daha da 6 ay dolmadan ve haklı bir gerekçe ortaya koyulmadan, soyut beyanlarla, yönetim kuruluna ihtarnamenin keşide tarihinden 13 gün sonra genel kurulun yapılmasının talep edilmesi, kanımızca ortaklık hukuku (TTK 414/2 m.) ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmamaktadır.
Tüm bu nedenlerden ötürü, eldeki davanın TTK 410/2., 412. Ve 414/2. maddelerinde belirtilen koşulların gerçekleşmemesi sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 17/12/2021

… Üye …
¸e-imzalıdır