Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2022/169 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/311 Esas
KARAR NO : 2022/169
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ: 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmak olup davalıya, icra takibine konu faturalar ve bu faturalarla ilişkili irsaliyelerden anlaşılacağı üzere panel satışı yapmış olup bu mallar davalıya teslim edildiğini, ticari malların satışından kaynaklı müvekkilinin alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağının ödenmemesi üzerine Antalya Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalının yapılan takibe haksız yere itiraz ettiğini, davalı ile yapılan ara buluculuk görüşmeleri sonucunda da anlaşmaya varılamadığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında mevcut takibinin devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebiyle %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkili adına düzenlenen bazı faturalara yer vermiş ve söz konusu faturalara dayanarak ilamsız icra takibi açmı fakat borca itiraz dilekçesinde de belirttikleri üzere müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bahse konu paralar davacı tarafa geri ödendiğini, faturada yer alan ürün fiyatlarının doğru olduğu kabul edilirse davacı tarafın toplam 321.133,07 TL fatura tutarlı alacağı karşısında, müvekkili karşı tarafa 255.000TL ödediğini, buna göre müvekkili taraf davacıya en fazla 66.000,07TL borçlu olabileceğini, fakat davacı taraf 113.886,29 TL olarak takibe başlamış ve bu tutar üzerinden davayı açtığını, somut delillerden yoksun kötü niyetli davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye hükmedilmesini, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
Dava; Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının Uyap sisteminden incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun …, 113.886,29 TL olduğu, 24/03/2021 tarihinde borçlunun takibe itiraz ettiği ve akabinde icra dairesinin takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmediğinden hak düşürücü süre işlemeye başlamamış olduğundan davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esastan incelenmesine geçilmiştir.
Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimatla alınan mali müşavir bilirkişisinin 30/12/2021 tarihli raporunda; Davacı tarafından davalı aleyhıne Antalya Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile faturalara dayalı icra takibi yapılmış olduğu, davacı ile davalı arasında, davacı şirket satıcı davalı şirket de alıcı olmak üzere 2019 yılından gelen ve 2020 yılında da devam etmiş olan bir ticari alışverişin olduğu, takibe ve davaya konu edilen faturalar davacının ticari defterlerinde peşin satışlar olarak kayıtlı olup (yevmiye defterinden alınan kayıtların fotokopileri rapor ekinde sunulmuştur), takibe ve davaya konu edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığının görülmekte olduğu, ancak takibe ve davaya konu edilen ve peşin satış olarak kayıtlı faturalar dışında, davacının ticari defterlerinde davalı ile ilgili açık cari hesap kayıtlarının da olduğu (yevmiye defterinden alınan kayıtların fotokopileri rapor ekinde sunulmuştur), açık cari hesap şeklinde takip edilen kayıtlar sonucunda icra takip tarihi olan 15.03.2021 tarihi itibariyle davacının davalıdan 95.571,28.-TL alacaklı olarak göründüğünün tespit edilmiş olduğu, davacı tarafından icra takibi ile davalıdan talep edilen asıl alacak tutarının 106.685,00-TL olduğu, davacının incelenen ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, 2020 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de olduğu ve süresinde yaptırıldığı, 2021 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin 30.06.2022 yılına kadar yaptırılabileceği rapor edilmiştir.
İtirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı olup, mahkeme takibe konu edilmeyen alacak kalemlerini inceleme konusu yapamaz. (Yargıtay 11.HD 10/06/2020 T 2019/4664 E- 2020/2729) Somut davada davacının takip talebinde ve dava dilekçesinde takip konusunun faturalarla ilişkili irsaliyelerden anlaşılacağı üzere panel satışına ilişkin olup, davacının ticari defterlerinde bu husus peşin satış olarak yer almıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda davacı ile davalı arasında cerayan eden bir cari hesap ilişkisi bulunduğu bu nedenle davacının alacaklı olduğu belirtilse de takibe konu olan faturaların takibe konu olması nedeni ile yukarıda açıklandığı şekilde takibe sıkı sıkıya bağlılık kuralı çerçevesinde incelenme imkanı yoktur. HMK 222.maddesine göre davacının usulüne uygun olarak tutulan defterlerinde yer alan kayıtlar sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi aleyhine de delil teşkil edebileceğinden usulüne uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (Yargıtay 11.HD 30/11/2021 T 2020/4507 E- 2021/6708 K) Davacının ticari defterlerine göre satışa konu fatura bedellerin ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ancak davacının alacaklı olduğunu ispat edememesi onun kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği gibi aksi durum da davalı tarafça ispat edilemediğinden köyüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatına yer olmadığına,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 21,40-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 14.769,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı