Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/288 E. 2021/817 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/288
KARAR NO : 2021/817
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/11/2014
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava dışı … için işvereni … Temizlik … Ltd. Şti. Tarafından …-… tarihlerini kapsayan poliçe ile ferdi kaza sigortası yapıldığını, sigorta poliçesinde ölüm teminat limitinin 25.000,00 TL olduğunu, davacıların oğlu …’ın … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, meydana gelen trafik kazasında …’ın yolcu olduğunu, müvekkillerinin maktulün mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin davalı şirkete …’ın ölümü nedeniyle başvurduklarını ancak davalı tarafından yazılı bildirimde bulunulmadığını ve müvekkillerine davaya konu poliçe için ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle poliçe kapsamında 25.000,00 TL ölüm teminatının …’ın ölüm tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini kabul etmediklerini, şirket kayıtlarında yapılan incelemede ilk sigorta prim peşinatının kaza tarihinden sonra yatırıldığının tespit edildiğini, ilk prim peşinatının ödenmemiş olması nedeniyle sigorta poliçesi hukuksal koruma kapsamında olmadığını, bu nedenlerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça sigorta poliçesi, veraset ilamı, ödeme dekontu dosyaya ibraz edilmiş, … Bankası A.Ş. Hal Şubesine müzekkere yazılarak … nolu hesaba ait … – … tarihleri arasındaki hesap dökümü celp edilmiş, sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Sigorta bilirkişisi … tarafından ibraz edilen … tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; … Sigorta A.Ş. tarafından dava dışı sigorta yaptıran … Temizlik Güvenlik … Ltd. Şti. ‘nin …- … tarihleri arasında … nolu ferdi kaza sigorta poliçesiyle … ‘ın sigortalandığı, sigorta teminatının ölüm halinde bedelinin 25.000,00 TL olduğu ve menfattarının kanuni mirasçıları olduğu, sigorta priminin 61,81 TL olup, ödeme tarihinin … olduğu, sigorta yaptıran dava dışı şirket tarafından riskin gerçekleşmesinden önce … tarihinde ödenmesi gereken 61,81 TL sigorta primini ödemediği, riskin gerçekleşmesinden sonra … tarihinde 1.113,00 TL prim ödemesinin … yılı personel listesi gereği 20 adet personel için yapıldığı, risk gerçekleşmeden primin ödenmediği belirtilmiştir.
Dava; ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklanan ölüm teminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacıların murisi …’ın ferdi kaza sigortası ile sigorta teminatı altına alındığı ve … tarihindeki trafik kazasında vefat ettiği konusunda uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sigorta priminin rizikonun gerçekleşmesinden önce ödenip ödenmediği, ölüm tarihinde davalı sigortacının sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigorta sözleşmesi sigorta ettirenin ödeyeceği prim karşılığında sigortacının sözleşme süresi boyunca sigortalının gerçekleşecek riziko neticesinde uğrayacağı zararı gidermek üzere çeşitli teminatlar sunmayı üstlendiği sözleşmedir. Sigorta sözleşmesi karşılıklı taahhütleri havi bir sözleşme olduğundan sigorta ettirenin prim ödeme borcu sigortacının üstlenmiş bulunduğu sigorta himayesi sağlama borcunun karşılığıdır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 141. Maddesi sigorta sözleşmesini tanımlarken, sigortacının sigorta himayesi sunma edimini “bir prim karşılığında” üstlenmiş olacağını öngörmektedir. Sigorta ettirenin prim ödeme borcu 6102 Sayılı TTK’nın 1430 ila 1434 maddeleri arasında primin ödenme zamanı, ödenme yeri, indirilmesi ve ödenmemesinin sonuçlarını kapsar şekilde düzenlenmiştir. TTK 1430/1 maddesi uyarınca sigorta ettiren sözleşmeyle kararlaştırılmış olan primi ödemekle yükümlüdür. TTK 1431/1 maddesi uyarınca sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmış ise ilk taksitin sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Prim borcunun ödenmemesinin sonuçları TTK 1434. maddede düzenlenmiştir.
TTK 1421/1. Madde uyarınca aksine sözleşme yoksa sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesiyle başlar. Bu madde uyarınca sigortacının tazmin sorumluluğu ilk prim ödenmediği sürece başlamayacaktır. Sigorta ettiren prim borcunu eğer toptan ödenecekse tamamını, taksitle ödenecekse ilk taksidini poliçe teslim edildiği anda ödemediği taktirde temerrüde düşer.
Somut olayda; dava, işveren tarafından yaptırılan ferdi kaza sigortası sözleşmesinden kaynaklanan ölenin lehtarlarının açmış olduğu tazminat istemine ilişkindir.
… Sigorta A.Ş. tarafından dava dışı sigorta yaptıran … Temizlik Güvenlik … Ltd. Şti. ‘nin …- … tarihleri arasında … nolu ferdi kaza sigorta poliçesiyle … ‘ın sigortalandığı, sigorta teminatının ölüm halinde bedelinin 25.000,00 TL olduğu ve menfattarının kanuni mirasçıları olduğu, sigorta priminin 61,81 TL olup, ödeme tarihinin … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf sigorta yaptıran dava dışı … … Ltd. Şti. Yetkilisinin prim ödemesinin sigorta sözleşmesine aracılık eden … Bankası Hal Şubesinde bulunan … nolu hesabından çekileceğine dair sözleşme yapılırken bildirimde bulunduğunu, ancak işverenin hesabının müsait olmasına rağmen prim ödemesine ilişkin tahsilatın tamamıyla karşı tarafın yükümlülüğünde geç yapıldığını ileri sürmüştür. Davacı bu iddasını ispat edememiştir. Davalı … şirketinin talimat verildiğine ilişkin bir kabulü de yoktur. … Bankasına ait banka dekontundan ve … nolu hesaba ait hesap hareketlerinde … Ltd. Şti. Tarafından virman yoluyla 1.113,00 TL prim ödemesinin … tarihinde ve 20 adet personelin sigorta primi ödemesi için yapıldığı anlaşılmıştır. Banka hareketlerinde primin ödenme tarihi olarak kararlaştırılan … tarihinde ödenmesi gereken 61,81 TL’lik bir ödemenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya kapsamına göre; sigorta yaptıran dava dışı … … Ltd. Şti. tarafından riskin gerçekleşmesinden önce … tarihinde ödenmesi gereken 61,81 TL sigorta priminin ödenmediği, davacıların murisi olan sigortalı …’ın … tarihinde vefat ettiği ve riskin gerçekleşmesinden sonra … tarihinde prim ödemesinin yapıldığı, risk gerçekleşmeden primin ödenmediği ve dolayısıyla sigortacının sorumluluğu başlamadığından davacıların sigorta teminatını talepte bulunamayacağı nazara alınarak davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince … tarihli temyiz dilekçesiyle, temyiz edilmiş olup, davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile; “…Somut olayda; taraflar arasındaki poliçe için tek peşin prim 61,81 TL kararlaştırılmış ve ödeme tarihi olarak da poliçe tanzim tarihi … olarak belirlenmiştir.Davaya konu edilen rizikonun … tarihinde gerçekleştiği ve … tarihinde ödenmesi gereken primin kazadan sonra … tarihinde davalı … Şirketinin hesaplarına ödendiği görülmektedir. Dosya kapsamına göre süresinden sonra ödenen primin Sigorta Şirketince iade edildiğine dair davalı Sigortanın savunması olmadığı gibi bilgi belge de yoktur. Sigortacının olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmeyerek sözleşmeyi ayakta tutması iradesi karşısında, dava açıldıktan sonra prim peşinatının ödenmeyişi savunmasını yapan davalı sigortacının sözleşmeden caydığının kabulü mümkün değildir. Zira; güven ve iyiniyet temelinde akdolunan sigorta sözleşmelerinde, tarafların tüm haklarının kullanımında (sözleşmenin kurulmasında olduğu kadar, sona erdirilmesinde de) bu ilkelere bağlı biçimde hareket etmesi gereklidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davalı sigortacı bakımından geçerli bir sözleşmeden cayma durumu bulunmadığı da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir…” gerekçesi ile bozularak mahkememize gelmiş, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş ve önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1401/1 maddesi; “Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.”
6102 sayılı TTK’nın 1409 maddesi; “(1)Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.”
6102 sayılı TTK’nın 1410 maddesi “Süre, sözleşmeyle kararlaştırılmamış ise, taraf iradeleri, yerel teamül ile hâl ve şartlar göz önünde bulundurularak, mahkemece belirlenir.”
6102 sayılı TTK’nın 1421/1 maddesi; “Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda, sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur.”
6102 sayılı TTK’nın 1430/1 maddesi; “(1)Sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır. (2) Sigorta primi nakden ödenir. İlk taksidin nakden ödenmesi şartıyla, sonraki primler için kambiyo senedi verilebilir; bu hâlde, ödeme kambiyo senedinin tahsili ile gerçekleşir. (3) Sigorta ettiren, sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, kararlaştırılmış primin yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabilir. Sözleşmeden kısmi cayma hâlinde, sigorta ettirenin ödemekle yükümlü olduğu prim, cayılan kısma ilişkin primin yarısıdır.” hükümlerini düzenlemiştir.
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 16. Maddesi; “Sigorta priminin tamamının, primin taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu haşlamaz ve bu husus poliçenin ön yüzüne yazılır. Sigorta ettiren kimse, sigorta primini veya primin taksitle ödenmesi kararlaştırıldığı takdirde peşinatını, sigorta poliçesinin teslim edildiği giiniin bitimine kadar ödemediği takdirde temerrüde düşer ve prim borcunu temennide diiştiiğii tarihi takip eden 30 gün içinde dahi ödemediği takdirde sigorta sözleşmesi hiç bir ihtara gerek olmaksızın feshedilmiş olur. Prim ödenmemiş olmasına rağmen poliçenin teslimi ile sigortacının mesuliyetinin başlayacağının kararlaştırıldığı hallerde, bu bir aylık sürenin ilk 15 gününde sigortacının sorumluluğu devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigorta sözleşmesinin tanımı yukarıda anılı TTK’nın 1401/1 maddesi ile yapılmıştır. Bu maddeye göre, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Bu tarife göre, sigortacının edimi, rizikonun gerçekleşmesi üzerine tazminat yada belli bir miktar para; sigorta ettirenin edimi ise, prim ödemektir. Sigorta sözleşmesinin kurulması TBK’nın 1. Maddesi uyarınca tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur. TBK’nın 2. Maddesi gereği sözleşmenin kurulmuş sayılması için, sözleşmenin bütün esaslı unsurları üzerinde uzlaşıya varmak gerekir. Bu bağlamda sigorta sözleşmesinin kurulması ve bağlayıcı nitelik kazanması için esaslı unsurları olan menfaat, riziko, sigorta bedeli ve prim hususlarında anlaşma gereklidir (Kayıhan Ş. Günergök Ö. Türk Özel Sigorta Hukuku sh.100). Ayrıca TTK/nın 1430/1 maddesi gereği Aksine sözleşme yoksa sigorta priminin peşin ödenmesi gerekmektedir.
Sigorta sözleşmeleri herhangi bir şekil şartına bağlı olmadıkları gibi sözleşmede TTK’nın 1410 maddesi gereği belli bir süre belirtilme zorunluğu da bulunmamaktadır. Sözleşme yukarıda belirtildiği gibi sözleşmenin bütün esaslı unsurları üzerinde mutabık kalınması halinde kurulmuş olur, ancak TTK’nın 1421/1 maddesi gereği sorumluluk süresi ise prim veya ilk taksitin ödenmesi ile başlar. Anılı madde ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 16. Maddesi gereği, aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamayacağından, sözleşme süresi ile sorumluluk süresinin farklılaşması hususu ortaya çıkmaktadır.
Sigorta sözleşmelerinde, sözleşme süresi ile sorumluluk süresi kural olarak aynı bulunmakla birlikte bazen farklı da olabilir. Fakat sorumluluk suresi sözleşme süresinden kısa olabilirse de, hiçbir zaman uzun olamaz (Eriş G. Açıklamalı- İçtihadı Türk Ticaret Hukuku 5. Cilt 6171. Sayfa). Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği gibi, Sigorta sözleşmesi iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulacak ise de, 6102 sayılı TTK’nin 1421. maddesi gereğince sigorta ettirenin prim ödeme borcu ise kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalar hariç olmak üzere poliçenin teslim edilmesi anında muaccel hâle gelecektir. Sigorta poliçesinin verilmesinin sigorta sözleşmesinin kurulması üzerinde bir etkisi bulunmamakta, sadece sigorta ettirenin prim ödeme borcunun muaccel olmasını sağlamaktadır. Sigorta ettiren tarafından primin veya ilk taksitinin ödenmesi ile de sigortacının rizikoyu taşıma yükümlülüğü başlamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11/11/2020 T. 2017/11-1301 E. 2020/878 K. Sayılı ilamı).
Görüldüğü üzere sigortacının rizikoyu taşıma borcu süre yönünden kısıtlanmıştır. Bu borç aksi kararlaştırılmamışsa primin ve/veya ilk taksitin ödenmesi ile başlayacaktır. Bu andan önce sigortacının riziko taşıma borcu söz konusu olmadığından sözleşmenin kurulması ile primin ödenmesi arasında riziko gerçekleşse dahi sigortacı sigorta bedelini ödeme zorunda olmayacaktır (Kayıhan Ş. Günergök Ö. Türk Özel Sigorta Hukuku sh.171).
Davamıza gelince; Mahkememizce verilen … tarih …/… E. …/… K. sayılı karar temyiz üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… E. …/… K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, karar düzeltme sonrasında; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… E. …/… K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. Dava, ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklanan ölüm teminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı … şirketi ile dava dışı … Temizlik Ltd. Şti. arasında …-… tarihlerini kapsayan poliçe ile ferdi kaza sigortası sözleşmesi yapıldığı, sigorta yaptıran dava dışı … Temizlik Ltd. Şti. tarafından riskin gerçekleşmesinden önce … tarihinde ödenmesi gereken sigorta primini, davaya konu edilen rizikonun gerçekleştiği … tarihinden sonra … tarihinde ödediği dosya kapsamı ile sabittir. Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere davalı … şirketi ile dava dışı sigorta ettiren şirket arasında sigorta sözleşmesi süresinden sonra ödenen primin Sigorta Şirketince iade edilemeyerek ayakta tutulmuş ve sözleşme süresi içinde kaza meydana gelmiş ise de davalı … şirketinin sorumluluk süresi içinde kaza meydana gelmediğinden sigortacının rizikoyu taşıma yükümlülüğü de başlamamıştır. Bu nedenle de direnme ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih, …/… Esas – …/… Karar sayılı bozma ilamına DİRENİLMESİNE,
2-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 59,30.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 85,40.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 26,10.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)