Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2021/739 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/280
KARAR NO : 2021/739
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı aleyhine başlatılan …/…/… tarihli itiraz üzerine işbu davayı açtıklarını, davalının yetki ve borca itirazlarını kabul etmediklerini, takip konusunun para alacağına dayalı olduğunu, bu hususta TBK’nın 89. Maddesi gereğince davalının yetki itirazının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkide takibe konu faturalarda, borçlu şirkete mal teslimatının yapıldığı ve bunun karşılığında faturanın davalı tarafından görülerek kaşe ve imza edildiğini, bunun yanında davalının TTK’nun 21/2. Maddesi hükümlerinde bulunan “Bir fatura alan kişi bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş şayılır.” hükmüne göre, sekiz gün içinde münderecatına itiraz edilmeyen faturanın münderecatı kabul edilmesi gerektiğini, söz konusu faturaların her iki tarafında ticari defterlerine kaydedildiğini, müvekkili tarafından kesilen dava konusu faturaların KDV ve diğer vergilerinin de vergi dairesine ödendiğini, söz konusu 8 adet faturanın tamamen kanuna uygun olarak ve resmi prosedüre uyularak eksildiğini ve müvekkili tarafından tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini belirterek sonuç olarak haksız itirazın iptaline, takibin devamına, karşı tarafın en az %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: işbu dava dosyasında Antalya Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olmadığını, bu nedenle Antalya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkilinin ikametgahı gerek gönderilen tebligat gerekse mernis kaydının sorgulanması ile Isparta olduğundan Isparta Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca müvekkili aleyhine takibin …/…/… tarihinde başlanıldığı, bu takibe müvekkili tarafından …/…/… tarihinde itiraz edildiğini, takibin en geç …tarihinde durdurulmuş olması gerektiğini, takibin …tarihinde durduğu dikkate alınırsa davacının bir yıl içerisinde itirazın iptali davası açması veya arabulucuya başvurarak bu süreyi kesmesi gerektiğini, kaldı ki alacaklı vekilinin icra dosyasında yapılan itiraza muttali oluş tarihi de dikkate alındığında bu sürenin geçtiğini belirterek sonuç olarak, davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun’unun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına göre; Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlar ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Bu durumda tarafların tacir olup olmadığı hususu mahkememizce araştırılarak;davacının bilanço hesabı esasına göre defter tuttuğu; … yılına ilişkin vermiş olduğu Geçici Vergi Beyannamelerindeki gayrisafi iş hasılatlarının Vergi Usul Kanununun 177. Maddesindeki 2 numaralı bendinde yer alan limitleri aşmadığı anlaşılmış olup, takip tarihi itibarı ile tacir olmadığı; davalının ise ikinci sınıf tüccar olup, İşletme Hesabı Esasına göre defter tuttuğu, dosyaya yansıyan işinin esnaf sayılma parasal sınırının altında kaldığı, faaliyetinin esnaf faaliyetini aşmadığı, bu nedenle tacir sıfatını taşımadığı anlaşılmakla açılan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Dosyanın süresinde mahkemeye gönderilmesi durumunda yargılama, harç ve giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)