Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/264 E. 2021/942 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/264 Esas
KARAR NO : 2021/942
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat iskele elemanlarının satış ve kiralanması işi ile iştigal etmekte olup davalı ile aralarında bulunan ticari ilişki nedeniyle … tarihli … fatura nolu … TL bedelli, … tarihli … fatura nolu … TL bedelli, … tarihli … fatura nolu … TL bedelli … adet e faturadan dolayı davalı şirketten alacaklı olup, işbu faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için borçlu şirket aleyhine Antalya … Müdürlüğü’nün …-… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, davacı tarafından icra takibine dayanak faturalardan başka herhangi bir yazılı belge ibraz edemediğini, faturaların tek başına hukuki sonuç doğuramayacağını, davanın reddini talep etmiştir.
Dava; e-faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; takibe konu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde davalı şirket ile aralarında sulh anlaşması imzalamak suretiyle anlaştıklarını, ödemelerin yapıldığını, davanın konusuz kaldığını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını belirttiği dilekçe ekinde “iki taraflı sulh anlaşması” başlıklı protokol ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili … tarihli dilekçesi ile davalı şirket ile imzalamış oldukları sulh anlaşması gereğince borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat, davayı kabul sulh düzenlenmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabul ise davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Ancak irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Taraf beyanları ve yukarıda anılan HMK hükümleri kapsamında dosya ele alınarak incelenmiş, tarafların davaya konu olan taleplerinin karşılanması nedeniyle sulh oldukları, sulhun yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olduğu ve taraf vekillerinin vekaletnamesinde davayı sulhe yetkilerinin olduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek alınması gereken 2/3 oranında belirlenen …-TL harcın, peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Sulh Anlaşması gereği arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/11/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)