Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2021/820 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2021/820
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı … arasında … tarihinde “… Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre davalı gayrimenkul danışmanının işbu sözleşmedeki hizmetlerini “bağımsız müteahhit” olarak sunacağını, gayrimenkul danışmanının vekil olarak görev yapacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin … yılı … ayında sona erdiğini, davalının kısa bir süre içinde davacı müvekkil şirketin işini gördüğü yer olan … ilçesi sınırları içinde bir başka şirket olan …”te (…) aynı işi görmeye başladığını, davalının aynı ilçe sınırlarında böyle bir işi görmeye başlaması müvekkil şirketin zarar görmesine, piyasada zor durumda kalmasına sebep olduğunu, davalının adı geçen firmaya davacı müvekkil şirkette danışman olarak çalışan başka kişilerin de gitmesini sağladığını, davalının davranışının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafın rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, davalı tarafın sözleşme sona erer ermez aynı ilçe içerisinde sözleşmede yürüttüğü gayrimenkul danışmanlığı işini bir başka şirket içerisinde yürütmeye başlamasının rekabet etmeme yasağının ihlali olduğunu, davalının rekabet etmeme yasağını (yapmama borcu) ihlalinin sonucu olarak kararlaştırılan …-TL ceza koşulunun davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesine, vekalet ücreti dahil olmak üzere tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen sözleşmenin işçi işveren arasında akdedilen bir iş sözleşmesi olmadığını, aynı amaç için bir araya gelen aracıların gelir paylaşımı yaptıkları bir işbirliği kolabirasyon sözleşmesi olduğunu, müvekkil ile davacı işletme ile sözleşme imzaladığında davacı işletmenin … markası altında faaliyet gösterdiğini, davacı işletmenin başka marka ile anlaşmış olmasının ayrılma nedenlerinden biri haline geldiğini, diğer bir nedenin ise aylık kira ödemelerini fahiş rakamlara çıkarmış olması olduğunu, bunların sonucunda tarafların sözleşmeyi karşılıklı feshettiğini, müvekkilin ayrılmadan evvel hangi işletmeye gideceğini davacı şirkete bildirdiğini, daha sonra işletmeden ayrılan bazı başka danışmanlar da müvekkilin çalıştığı emlak işletmesine geçince davacının bu ayrılmaların sebebini müvekkile bağladığını, hakikatte halen devam eden ayrılmaların müvekkilin bir ilgisi bulunmadığını, bu ayrılmalar yüzünden müvekkili cezalandırmak istediğini, gerçekte ayrılan danışmanlar kendi özgür iradeleri ile belki de aynı nedenler yüzünden ayrıldığını, haksız ve hukuksuz açılan davanın reddi ile tüm yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesi nedeniyle rekabet yasağının ihlal edildiği iddiasıyla cezai şart bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında … tarihli gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşme ilişkisinin sona erdiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; Mahkememizin görevli olup olmadığı, davacının cezai şart bedeline hak kazanıp kazanmadığı hususlarından ibarettir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve … Müdürlüğünün cevabi yazıları dosyamız arasına konulmuştur.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi uyarınca mahkemelerin görevi dava şartı olup, 115. maddesi uyarınca mahkeme dava şartlarının varlığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 12/03/2018 tarih, 2015/9121 Esas, 2018/2130 Karar sayılı ilamında, “…Dava; taraflar arasındaki gayrimenkul danışmanlık sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesi ”her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”nın ticari dava sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Ticari işletmesi olan tacir sayılır. Somut olayda taraflar arasında komisyon sözleşmesi bulunduğu anlaşılmakla beraber davalı tarafın tacir olduğu iddia ve ispat edilememiştir. Ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin TTK’nın 4. maddesinde sayılan diğer işlerden olmadığı da sabittir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ” belirtilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesi gereğince, davacı firmanın gayrimenkul danışmanı olarak her türlü gayrimenkulün satılması, kiralanması, ekspertizi, değiştirme, devretme, referans verme vb. gibi işlemleri yapılması kararlaştırılmıştır. Taraflardan herhangi birinin en az 30 gün önceden diğer tarafa bildirerek sözleşmenin devam ettirilmeyeceği, bildirilmezse kendiliğinden 1 yıllık dönem için yenileneceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının, davacı firmada danışmanlık hizmeti verdiği ve davanın TTK m. 4 kapsamında ticari dava niteliğinde olmadığı gibi davalının tacir olmadığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi de bulunmadığından görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. (Benzer mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 21/02/2019 tarih, 2018/3639 Esas, 2019/268 Karar sayılı ilamı)
Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, düşünce ve yargısına varılmış ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)