Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2022/840 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/237 Esas
KARAR NO : 2022/840
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacıların babası olan …’un sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu davacılar anne ve babanın yaralandığını, küçük …’in de kolunun kırıldığını, meydana gelen kazada davalının tam kusurlu olduğunu, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, trafik kazası yapan aracın davalı … şirketi tarafından sigortalı olduğunu, kaza sonucu davacılardan …’un hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve uzun süre hastanede tedavi gördüğünü, diğer davacıların da maddi ve manevi anlamda olumsuz etkilendiklerini belirterek, davacı … ve … yönünden …’er TL manevi tazminat ile …’er TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, ayrıca alacağın tahsilini sağlamak amacıyla davalı adına kayıtlı olan … plakalı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin belirlenecek olan gerçek zarardan sigortalısının dava konusu olan trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, geçici iş göremezlik tazminatı, efor kaybı talepleri sağlık hizmet bedeli olup müvekkili şirket tarafından karşılanması söz konusu olmayacağını, müvekkilinin faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu, temerrütü söz konusu olmayan müvekkili şirket aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, müvekkili … şirketi aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddini talep ve cevap vermiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların maddi tazminat talebinin neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, davacıların kaza sebebiyle … olduğu iddia edilen maluliyetin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, iddiaların kabulü anlamına gelmemek üzere davacılar kusuru ve zararı ispat etmek zorunda olduklarını, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere davacıların kaza sebebiyle elde ettikleri bir gelir ve tazminat var ise bunların mahsubu gerektiğini, zira yerleşik Yargıtay uygulamasına göre manevi tazminat tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, hakkaniyete uygun olmalı ve hüküm altına alınan manevi tazminat zenginleşme aracı olmayacağını, davacıların neredeyse hiçbir yaralanmaları olmamasına rağmen dikiş izi sebebiyle …-TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, müvekkiline herhangi bir arabuluculuk davetinin de ulaşmadığını, davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep ve cevap vermiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin işbu poliçe ile işletenin sorumluluğunu teminat altına almış olup davalının işveren sıfatıyla doğacak olan sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklenemeyeceğini, HMK’nun da dahili davalı şeklinde bir kurumun bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı olarak kabul edilebilmesi için hakkında açılmış ve harçları ödenmiş bir dava bulunması gerektiğini, halbuki davacı tarafından sunulan dilekçe ile müvekkili şirkete dava ancak ihbar edildiğini, zira davacı yanın iddialarının aksine, HMK ilgili hükümleri gereği hukukumuzda ancak ve ancak elbirliğiyle mülkiyet, yahut yapı malikinin sorumluluğu gibi hususlarda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, bir olaydan farklı hukuki sebeplerle sorumlu olanlar arasında ise ihtiyari dava arkadaşlığı bulunacağını, bu durumda ise davadan haberdar olması istenen ihtiyari dava arkadaşına dava ihbar edileceği ve hakkında açılmış bir dava olmadığından HMK md. 64, 65 ve 68 gereği hakkında hüküm kurulmayacağı yerleşik Yargıtay Kararları ile sabit olduğunu cevap ve talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazmini açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı tanığı …’un duruşmada alınan beyanında;” davacı … benim ağabeyim olur diğer davacı … … ve … benim yeğenim olur, ben kazanın meydana geliş anını görmedim ancak kazadan …-… dakika sonra olay yerinde idim, kazanın olduğunu bana babam haber vermişti. Ağabeyime ait aracın olay yerinde pert olduğunu gördüm, kendileri de hastaneye kaldırılmıştı ben çocukların yanına vardım onlarda kazada yaralanmıştı ve tedavi ediliyorlardı beni görünce ilk anne ve babalarını sordular çocuklar hastaneden taburcu edildikten sonra kendileriyle ben ilgilendim özellikle de abim kazadan çok sonra taburcu oldu kendisinin %… – … oranında hayati tehlikesi olduğu söyleniyordu çocuklar benim yanımda kaldığı dönemde kaza nedeniyle büyük bir travma geçirdiler eskisi gibi oyunda oynamıyorlardı sürekli babalarını soruyorlardı yeniden görüp göremeyeceklerini soruyorlardı. Benim çocuklarımla oynaması için götürmek istediğimde arabaya binmek istemiyorlardı. Çocuklarımla da yeğenlerim eskisi gibi oyun oynamıyorlardı. Hem anne babalarının hastanede kazadan dolayı yatmış olması ve kendileri de yaralandığı için çok büyük psikolojik sıkıntı içerisindeler her ne kadar şuan kazadan belli zaman geçtiği için toparlamış gibi olsalarda özellikle tv de kaza haberi gördüklerinde ve kazanın meydana geldiği yeri gördüklerinde kendilerinin ne kadar etkilendiklerini gözlerimle gördüm. Özellikle …’in derslerinde bir kayıtsızlık gördüğümüzden dolayı kendisine çalışması yönünde telkinlerde de bulunduk ancak travmayı atlatıp kendilerini adaptede etmiş değiller. …’in kaza nedeniyle kafasını dikiş atılmıştı halen bu izler durmakta ve bu bölümde saçta çıkmamıştır. … de elinden yaralanmıştı onunda eline dikiş atılmıştı halen onunda dikiş izleri elinde gözükmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında; ” davacılar benim akrabam olurlar, ben kazanın oluş şeklini görmedim ancak kazadan sonraki olay yerini gördüm, davacının aracına kamyon çarpmıştı ben daha sonra hastaneye gittim. Ancak ben çocukları hastaneden taburcu olduktan sonra evde gördüm, psikolojileri çok bozulmuştu, kendilerine oyuncak aldık mahalledeki çocuklarla oynasınlar istedik ama onlarla oyun oynamadılar özellikle de araba gördüklerinde direk eve kaçıyorlardı, davacının oğlunun kazadan sonra kafasında iz kaldığını gördüm diğer çocukta iz kalıp kalmadığını göremedim sürekli bir odanın içerisinde duruyorlardı dışarı çıkmıyorlardı, pencereden kendilerine baktığımızda kaçıyorlardı, bu nedenle ben çocukları fazla rahatsız etmek istemediğim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında; “davacılardan … benim teyzemin kızı ve komşum olur, ben kaza mahallini ve kazanın oluşumunu görmedim, çocuklar hastaneden çıktıktan sonra bende de kaldılar ayrıca kendilerini hastaneye tedaviye götürüp getirmiştim , bende kaldıkları dönemde benimde evimde olan oğlum ile oynamalarını istediğimde kesinlikle oyun oynamıyorlardı özellikle … evin duvarlarına boş boş bakıyordu bir keresinde kendisine … noldu diye sorduğumda sıçradı ve bağırmaya başladı. … de aynı şekilde idi, özellikle ikisinide bir yere götürmek istediğimizde kesinlikle arabaya binmek istemiyorlardı. Çocuklardan …’in kafasının ortasında halen dikiş izi kaldığından dolayı sürekli şapka takmaktadır, diğer çocuk … ise onun da psikolojisi bozuk pek yara izi olmasa da elindeki çizik izine bakıp bakıp durmaktadır. Kazadan beri de çocuklar bir türlü kendilerine gelemediler” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada alınan beyanında; ” davacılar benim uzaktan akrabam ve komşum olur, ben kazayı görmedim ama tesadüfen arabayı görünce kaza yapmış olduklarını anladım ve hastaneye gittim, davacının eşini gördüm ancak davacı …’i görme imkanımız yoktu sonra çocukları da gördüm çocuklar hastaneden taburcu olduktan sonra ara ara bizde de kaldılar öncesinde benim çocuklarımla arkadaşlar ve oynuyorlardı, kazadan önce çocukların ikiside benimkilerle oyun oynamaya hevesliydiler ancak kazadan sonra hiç oyun oynamaz oldular geldiklerinde lambaya boş boş bakıp sakince oturuyorlardı. Ben kendilerinin tedavisi için sağlık ocağına götürmek istediğimde kesinlikle arabaya binmek istemiyorlardı. Çocuklardan … kafasında kazadan sonra yara olduğundan sürekli şapka takardı, benim çocuklardan biri şapkayı aldığında hemen gidip tekrar şapkayı takar ve kesinlikle şapkasız dışarıya çıkmazdı. Diğer çocuk … ise elindeki yara izini sürekli saklamaya çalışırdı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; katılanların …, …, …, …, …, …, … ve …, sanığın ise … olduğu, suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak olduğu, mahkemenin … tarihli hükmünde … yıl … ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin … yıl süre ile geri alınmasına karar verildiği görülmüştür
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas … Kararının incelenmesinde; davacıların …, …, … ve …, davalıların …, … AŞ., … AŞ. olup tazminat davası olduğu ve yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişisinin … tarihli bilirkişi raporunda; …’un, … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasına ilişkin tedavi masraflarının günümüz ücretleriyle yaklaşık toplam … TL (Bakıcı-refakatçi) + … TL (SGK dışı, ilaç, kol askısı vb tıbbi malzeme) + … TL (hastane başvurularına taksiyle ulaşım masrafı) = … (… Türk Lirası), olabileceğini, …’un, … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasına ilişkin tedavi masraflarının günümüz ücretleriyle yaklaşık toplam … TL (Bakıcı-refakatçi) + … TL (SGK dışı, ilaç, pansuman malzemesi vb tıbbi malzeme) + … TL (hastane başvurularına taksiyle ulaşım masrafı) = … (… Türk Lirası) olabileceği rapor edilmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerinin göz önünde tutularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında anılı düzenleme ve içtihatlar kapsamında değerlendirme yapılmış, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, kusur oranları, meydana gelen kazada davalının tam kusurlu olması tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak Davacı … için …-TL ve Davacı … için …-TL manevi tazminata hükmedilmiş fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddi yoluna gidilmiştir.
Davalılardan ZMS sigortacısı olan … AŞ yönünden ise sigorta poliçesinde manevi tazminat klozu bulunmadığından manevi zararlardan sorumlu olamayacağı dikkate alınarak talep reddedilmiş, dahili davalı … AŞ kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kasko sigortası olup manevi tazminat klozu bulunduğundan davalı … ile birlikte sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Hükmedilen maddi tazminat yönünden her ne kadar bilirkişi tarafından kaza tarihi dikkate alınarak bir hesaplama yapılmamışsa da; Tazminatın miktarı ve HMK 30.maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği dava tarihi itibari ile yapılan hesaplama yapıldığından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması yönünde gidilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise gerçek kişi davalı yönünden TBK’nın 117/2 maddesi gereğince haksız fiil tarihinde temerrüt oluşacağından haksız fiil tarihinden itibaren davalı … şirketi yönünden ise davacının sigortaya başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü süresinin bitimi olan … tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için …-TL ve Davacı … için …-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken …-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan …-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
-Davacılar tarafından … TL Harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; …-TL Tebligat, Bilirkişi, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak …-TL’lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için …-TL ve Davacı … için …-TL manevi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan … tarihinden, davalı … AŞ yönünden temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talep ile davalı … AŞ yönünden talebin REDDİNE,
-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken …-TL harcın davalılar … AŞ ve …’dan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılar … AŞ ve …’dan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar … AŞ ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … AŞ ve …’a verilmesine,
-Davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭kabul red oranı dikkate alınarak …-TL’lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen, kalan … TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğundai HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/12/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı