Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2022/350 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226
KARAR NO : 2022/350
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ: 26/04/2022

Mahkememizden verilen 13/06/219 tarih …Esas – …Karar sayılı ilam Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarih … Esas – … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememizin eldeki esasına kaydı yapılmış olmakla yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı şirket arasında 15/05/2014 tarihinde işletmenin ve alt işletmelerin ticari faaliyet ve muhasebe sistemine esas bilgisayar yazılımının sözleşmede belirlenen esaslar çerçevesinde yapılması için sözleşme aktedildiğini, işbu hizmet bedeli için taraflar haziran ayından başlamak üzere her yıl 5 eşit taksit halinde toplamda 5.000,00 EURO olarak ödeneceğini kararlaştırdığını, müvekkilinin 2017 yılında davalıya eksiksiz olarak hizmetini sunmaya devam ettiğini, devamında temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarına ait ödenmesi gereken 1.000,00-er Euro fatura edilmesine rağmen ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacak davası olarak sözleşmede ödenmesi kararlaştırılan 16.515,00.-TL hizmet bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan 20/05 tarihli bilgisayar yazılım sözleşmesinin D-Uygulamalar ve Aşamaları bölümünde davacı şirketin kurulacak sistem ile yazar kasa ve muhasebe programı arasında entegrasyon sağlanacağını, sisteme bilgi aktarma ve operasyon düzenleme modüllerin tamamlanacağını, …sadık müşteri sisteminin en geç 30/09/2014 tarihine kadar tamamlanacağını taahhüt ettiğini, ayrıca verilecek yazılımın 3 yıllık garantisinin olduğunun vurgulandığını, ancak davacı şirketçe taahhüt edilen hususların sözleşmeye rağmen yerine getirilmediğini, yollanmış ihtarname ile 15 gün içinde eksikliklerin giderilmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının karşı tarafa bildirildiğini, iş bu davanın reddini talep etmiştir.
Dosya içerisine, sözleşme, fatura suretleri, ihtarname ibraz edilmiştir.
Dava; 15/05/2014 tarihli bilgisayar yazılım sözleşmesinin E bölümünün b bendinde düzenlenen 01.01.2015 tarihinden başlamak üzere 3 yıl süre ile yazılım geliştirme ve destek hizmeti alınmasına ilişkin kısmının 2017 yılına ait hizmet bedelinin ilk taksidinden sonraki Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin hizmet bedeli faturalarının ödenmediğinden bahisle açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 15/05/2014 tarihli sözleşmeye konu eserin sözleşmeye uygun şekilde teslim edilip edilmediği, ayıplı olup olmadığı, sözleşmenin ayıp nedeni ile fesih edilip edilmediği, bu bağlamda talep edilen 2017 yılına ait tüm aylara ilişkin fatura bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dosyaya ibraz edilen davaya konu sözleşmenin incelenmesinde, işverenin Antalya …İşletmeciliği Ltd. Şti, yüklenicinin …Bilgisayar Yazılım Hizm…Ltd. Şti olduğu, işin kapsamının sözleşmenin B bendinde, işverene ait “…” ticari unvanlı işletmenin ve alt işletmelerinin ticari faaliyet ve muhasebe sistemine esas bilgisayar yazılımının sözleşmede belirtilen esaslar çerçevesinde yapılması işi olarak belirlendiği, C başlığı altında projenin teknik yapısının, D başlığında uygulama ve aşamaların düzenlendiği, E bendinde sözleşme bedelinin yazılı olduğu, aynı bende “a” ile başlayan kısmında, proje geliştirme ve yazılım ücreti olarak 25.000-Euro ücretin belirlendiği, aynı maddenin “b” ile başlayan kısmında ise (dava konusu olan) yazılım geliştirme bedeli olarak 4.000,00.-€ ve destek bedeli olarak 1.000,00.-€(kdv hariç) toplam yıllık 5.000,00.-€ olarak belirlendiği, sözleşmede tarafların 01/01/215 gününden başlamak üzere üç yıl süre ile yazılım geliştirme ve destek hizmeti alımı konusunda anlaştıklarının, yıllık yazılık ve destek bedelinin ait olduğu yılın Haziran ayından başlamak üzere beş eşit taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davalı tarafça davacıya gönderilen 15/08/2017 tarihli Antalya 10. Noterliğinin ihtarnamesinin incelenmesinde; sözleşme kapsamındaki ihlallerin giderilmesi talep edilmiş olup; ihtarname içeriğinde sözleşmenin “D-Uygulama ve aşamaları” başlıklı kısmı ile “G-Garanti” başlıklı kısmına ilişkin şikayetler belirtilmiş, bunlar giderilmez ise sözleşmenin feshedileceği ihtar edilmiştir.
Davacı tarafça davalıya gönderilen 22/08/2017 tarihli cevabi ihtarnamede eksiklik olmadığı, işlerin zamanında yapılıp teslim edildiği, talep edilen garanti kapsamındaki işlerin yapıldığını hatta sadece yazılımın garanti kapsamında olmasına rağmen donanım vs. ile ilgili konularda da destek verildiği ve uzak bağlantının kapatılmış olması nedeni ile bağlantının sağlanamadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi 13/06/2019 tarihli celsede hazır bulunmakla beyanları alınmış, şirket yetkilisi beyanında:” biz dava konusu ettiğimiz yazılım geliştirme ve destek hizmetimizi davalı taraf bize ihtarname gönderene kadar bilfiil yerine getirdik. Gerek yerinde gerek uzaktan bağlantı sistemi ile edimlerimizi ifa ettik. Yılık olarak belirlenen ücretin ilk taksidi olan 1.000,00 Euro Haziran ayında ödendi. Diğer taksitler ödenmedi. Sözleşme de feshedilmedi. Uzaktan bağlantımız da kesildi. Faturalarımız geri gönderildi. Halen de aynı yazılım kullanılmaktadır. Hatta kurulum ve geliştirme aşamasında bizde çalışan elemanlar bizden ayrılarak davalı firmada da IP bölümünde çalışmaya devam ettiler. İhtarnamede belirtilen yazar kasa ve muhasebe arası entegrasyon kurulum aşamasında yapılıp teslim edilip iki yıl süre de kullanılmıştır. O dönemde iki yılın sonunda yeni nesil kayıtlı ödeme cihazı ile değiştirme zorunluluğu gelince davalı taraf yeni bir sistem satın aldı ancak yeni aldığı sistemin sahibi bunun entegrasyonunu bizim yapmamıza müsaade etmedi. Yine ihtarnamede belirtilen üçüncü aşamaya ilişkin olarak sadık kart sistemi ve rezervasyon modülleri de tarafımızca oluşturulmuştur. Ekranlar hazırlanmıştır. Anca o dönemde aktif kullanmak istemediklerini belirttiklerinden aktif hale getirilmemiştir. Ekranlarda pasif olarak durmaktadır. Halen de bulunmaktadır. Görüşmelerimizde de bunları ertelediklerini bildirmişlerdir. Cevabı ihtarnamede de yazılıdır. Onların da kabulünde olduğu için bedeli ödenmiştir .Bizim garanti kapsamında yapmadığımız herhangi bir işlem olmadığı gibi sözleşme kapsamında olmayan birçok konuda da tarafımızca destek verilmiştir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan sözleşmenin feshedilmediği anlaşılmıştır. Zira 6102 sayılı TTK’ da tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüte düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi ile belirtmiştir. Bu madde dikkate alındığında davalı iş sahibinin gönderdiği ihtarnamede eksiklikler giderilmezse sözleşmeyi feshedeceğini belirtmesi bir fesih iradesi açıklaması olmayıp ayrıca fesih iradesini açıklayan TTK’nın 18/3. Maddesi kapsamında bir beyanı olmadığından sözleşmenin ayakta olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Buna göre iddiaların da eser sözleşmesini düzenleyen hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi ile ilgili hükümleri düzenlenmiştir. Eser sözleşmelerinde, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1).
Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, eser sözleşmesi fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, sözleşme imzalandıktan sonra, sözleşme kapsamında yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığının karine olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir. Bu kapsamda davalının aksini savunup iddia da etmediği dikkate alındığında sözleşme kapsamındaki işlerin davacı yüklenici tarafından yapılıp teslim edildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda taraflar iş bedelinin dava konusu olan kısmı dışındaki bedelinin ödendiği konusunda mutabıktırlar. Sözleşme kapsamındaki işlerin 3. Kişiye yaptırıldığı iddiası da olmadığından davacı yüklenici tarafından yapılıp teslim edildiği karine olarak kabul edilmektedir.
Gelinen aşamada, yukarıda dava kısmında açıklanan, sözleşmesinin E bölümünün b bendinde düzenlenen, yazılım geliştirme ve destek hizmetinin 2017 yılına ilişkin bedelinin ilk taksidinden sonra kalan dört taksidinin ödenmediği hususu da sabit olup davalı iş verenin ödememeye gerekçe olarak gösterdiği ve 15/08/2017 tarihli ihtarname kapsamında kalan hususların yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira her iki taraf da bunun ödenmediği, bundan önceki bedellerin ödendiğini kabul etmektedir.
Davacının dayandığı ihtarnamenin ilk iki bendinde sözleşmenin kurulum aşamalarında tanımlanan işlerle ilgili hususlara değinilmiştir. Sözleşmenin tarihi 15/05/2014 olup, davalının ileri sürdüğü kuruluma ilişkin bu işlerin sözleşmeye göre en geç 30/09/2014 ve 31/10/2014 tarihlerinde tamamlanması gerektiğinin düzenlendiği, ihtarname tarihinin 15/08/2017 olduğu yani işin tesliminden veya teslim edilmesi gereken tarihten yaklaşış 2,5-3 yıl sonrası olduğu ve bu işlerin bedelinin ödendiği görülmüştür.
Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır.
Somut olaya uygulanacak bu yasal düzenlemelere göre davalı iş sahibinin iddia ettiği ayıplara ilişkin yasal süre içerisinde bir bildirim yaptığına dair delil ibraz etmediğinden ve ileri sürülen ayıpların açık ayıp olmasından dolayı eseri kabul etmiş sayılacağı kanaatine varılmıştır. Yine ihtarnamenin garanti kısmı ile ilgili belirtilen ayıplar kapsamında ne tür bir ayıbın olduğuna ilişkin bir açıklama olmadığı gibi bu konuda davacı vekiline de açıklamada bulunması için süre verilmesine rağmen hangi tür bir garanti sıkıntısı yaşandığı hususu açıklanmadığından bu yöndeki iddialara da itibar edilememiştir.
Netice olarak dava konusu olan bedelin 15/05/2014 tarihli sözleşme içerisinde düzenlenen, 01/01/2015 tarihinden itibaren başlayan ve 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin bedellerinin tamamı ile 2017 yılına ilişkin bedelin ilk taksiti ödenen yazılım geliştirme ve destek bedelinin 2017 yılına ait ücretinin bakiye bedeline ilişkin olduğu, sözleşmenin usulüne uygun şekilde feshedilmediği, davalı iş sahibinin uzak bağlantı ayarlarını kapatmasının sözleşmenin feshi anlamına gelmeyeceği gibi davacının kusuru olarak da kabul edilemeyeceği; savunma olarak ileri sürülen sebepler üzerinde keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınmasının, mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre netice üzerinde etkili olmayacağı çünkü kuruluma ilişkin iddia edilen ayıplarla ilgili yasal süre içerisinde yapılmış bir ihbarın bulunmadığı, davalının ibraz ettiği delillerle iddialarını ispat edemediği, bu durumda eserin kabul edilmiş sayılması gerektiği, bu nedenle davalının sözleşme kapsamında talep edilen bedeli ödemekle yükümlü olduğu, ödendiğine dair de bir iddianın olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde mahkememizden verilen 13/06/2019 tarihli, … Esas – …Karar sayılı ilam, davalı tarafça istinaf edilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin …Esas – … Karar sayılı imamı ile: “Taraflar arasında yapılan sözleşme götürü bedel usulüne göre yapılmış bir sözleşmedir. Yüklenicinin hak ettiği iş bedeli, yüklenicinin işten el çektiği tarihte yapılan işin varsa eksik ve ayıpları düşülerek tüm işe oranının saptanması ve bu oranın götürü bedele uygulanmasıyla, başka bir anlatımla eksik ve ayıplı işler dışlanmak suretiyle fiziki oranlama metoduna uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. (TBK 480/1 md.) Bundan sonra da, iş sahibi tarafından yapılan ödemeler düşülerek bakiye alacak bulunup bulunmadığı hesaplanmalıdır. Bunun için tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenilmeli, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılmalı, açıklanan yönteme göre davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, esasa etkili deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Bu nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne” şeklinde karar verilerek mahkememizce verilen karar kaldırılmış, dosyanın eldeki esasa kaydı yapılmış, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tanıklarının beyanları alınmış, mahallinde keşif yapılarak yazılım konusunda uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Davacı tanığı …08/06/2021 tarihli celsede beyanında: “ben, davacı şirkette de davalı şirkette de çalıştım. Önce davacı şirkette işe başlamıştım. Sonradan çalışmamızdan memnun kalınca davalı şirkette de çalıştım. Şu an iki yerde de çalışmıyorum. Hatırladığım kadarıyla dava konusu işi davacı firma yaparak teslim etmişti. Ben de o dönem davacı firmadaydım. Öncelikle muhasebe ve yazar kasa entegrasyonu ile ilgili programı tamamladık. Aktif halde kullanımlarına sunduk ve bu program kullanıldı. Kontrat tanımları yapıldı. Biletleme ve yazar kasa ile bağlantıları kuruldu. Ancak bu geçen yıllarda yazar kasaların değişmesi ile ilgili yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra davalı …kendi yazar kasalarını farklı bir yazar kasa ile değiştirdiler. Bunun üzerine bizden yeni yazar kasa ile sistemin entegrasyonunu yapmamızı istediler. Ancak bizim bunu yapabilmemiz için yeni alınan yazar kasaların sistemlerine girebilmemiz gerekiyordu. Bunu …a ilettik. Onlar da satın aldıkları yazar kasa firması ile görüşmüşler ancak bu firma ek ücret talep etmiş. Davalı …da bu ek ücreti ödemediği için biz yeni yazar kasa sistemine giremedik. Davalı …da bu şekilde devam etmesini istedi. Böyle olunca yazar kasa manuel olarak devam etti. Diğer bir husus da CRM sistemi ile ilgili yıllık abonelik ve kulüp üyelikleri sisteminin oluşturulmasıydı. Ben bu sistemin yazılımını bizzat kendim yaptım. Her şeyini hazır hale getirdik. Sistemi de yerini de kurduk. Sadece sistemin çalışması için tabiri caiz ise on-off düğmesinin açılması aktif hale getirilmesi gerekiyordu. …’ un buna onay vermesi gerekirdi. …şimdilik bu aktif hale getirilmesin dediği için sistem yapıldı ancak aktif hale getirilmedi. Ayrıca garanti kapsamında da tarafımıza iletilen tüm talepler karşılandı. Sistemden değil kullanımdan kaynaklı hatalar bile tarafımızca giderildi. Tüm talepler ve haberleşmeler mail yoluyla yazışmalar şeklinde yapıldı. Ben 2017 yılı 10. ayda …da çalışmaya başladım. 2018 yılının Ocak yada Şubat ayında taraflar arasında dava süreci başladı. Hatta bu dava süreci başladıktan sonra da ben …personeli olarak davacı …Bilgisayardan destek istediğim zamanlarda destek yapıldı. Bunu telefonla halletmiştik. Bunu yazılı bir şekilde yapmamıştık. Yine benim …da çalıştığım dönemde …’ in yaptığı yazılımdan kaynaklı herhangi bir arıza yaşanmadı. Dediğim gibi bir defa yaşandı. Onda da iletişime geçince düzelttiler. Bunun haricinde …’ un kendi internet bağlantısından dolayı yaşanan sıkıntılar oldu. Bu sıkıntılar yazılımdan kaynaklı değildi. Sadece …’ un fiber internet alt yapısı olmadığı için toplu müşteri geldiği zaman yani 100-200 kişi birden giriş yapmak istediğinde internet ağında sıkındı oluyor. Merkez Bankası kurları ile bağlantı kurulamıyor. Bu nedenle sistem çalışmaz hale geliyordu. Bu konuda da … bilgisayarın yapacağı bir şey yoktu. Fiber alt yapıyla ilgili bir durum söz konusuydu. Benim her iki şirkette de çalıştığım dönemde …’ un karşılanmayan bir talebi olmadı. Garantisi verilip de yapılmayan bir işlem olmadı. Taahhüt edilen işlerin tümü de yapıldı. Ancak belirttiğim gibi yazar kasa değişikliği ve abonelik sisteminin aktif hale getirilmesinin istenmemesiyle ilgili davalıdan kaynaklı durumlar oldu. Ayrıca bu alt işletmeler denilen husus da şu şekildeydi: Antalya …’ un içerisinde yine farklı biletlerle girilen … ve …diye iki işletme daha varda. Bu işletmeler de biletle giriş yapılıyordu. Yine bu yaptığımız yazılım kapsamında …’ un sistemine … ve …’ nın biletlerinin de satılmasına ilişkin yazılım tanımlandı. Diğer bu işletmelere de …’ un biletlerini satma imkanı tanımlandı. Bunların arasındaki anlaşmalar gereğince bir ortak satış ekranı da oluşturuldu ve kullanıldı. Bununla ilgili bir sıkıntı da yaşanmadı. …’ un birlikte çalıştığı ve müşteri getiren firmalar ile yaptığı kontratlar da sisteme tanımlanmıştı. Zaten bu kontrat tanımı yapılmasa müşteri girişi de olmazdı. Bu sistem gereğince ikili anlaşmalar uyarınca müşteri getiren operatörlerin turların getirdikleri müşterilere ayrı fiyat belirleniyordu. Bu şekilde sisteme giriliyordu. Bu müşteriler geldiklerine de ilgili ekranlardan geldikleri firmayı seçip belirlenen fiyattan girişlerini yapabiliyorlardı. Bu şekilde muhasebeye de bilgiler gönderiliyordu. Ayrıca …ancak …onay verirse sisteme giriş yapıp uzaktan bağlantı kurabiliyordu. Zaten …özellikle sisteme hiçbir şekilde bağlantı yapılmasına izin verilmemesini, programın bu şekilde düzenlenmesini talep ediyordu. Ayrıca muhasebe ile ilgili de Mikro yazılım programı kullanılıyordu. Mikronun programı ile …’ in programları işlev olarak birbirinden farklı programlardır. Ben 2018 yılı ocak yada Şubat ayında …dan ayrıldım. Üçüncü bir firmaya geçtim. Benim …’ dan ayrıldığı dönemde hala … Yazılım ile çalışmaları devam ediyordu. Ancak …’ in sisteme girmesine onay vermedi için ve talep olmadığı için destek hizmet alınmıyordu. Benden sonra da başka bir yazılımcı aldıklarını biliyorum . 6-7 ay daha böyle devam ettiklerini öğrendim .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …beyanında: ” ben yazılım uzmanı olarak görev yapıyorum. İki- üç yıl kadar …bilgisayarda, 2017 yılında bir ay kadar da Antalya …’ da çalıştım. Şu an yurt dışında çalışıyorum. Dava konusu olan sistemlerin de çoğunun yazılımını ben yaptım. Sistemin yazar kasa ve muhasebe entegrasyonuna ilişkin yazılım …Bilgisayar yaptı. Çalışır vaziyette teslim edildi. Daha sonra bir yazar kasa değişikliği oldu. Bu yeni yazar kasaya uyum sağlaması için ben üzerinde tekrar 10-15 gün kadar çalıştım. Satan firmayla da iletişime geçtim. Ancak …bu yazar kasaları kullanmayacağı bana söylenince çalışmayı sonlandırdım. Nasıl devam ettiklerini bilmiyorum. Ama sistem kullanılabilir halde duruyordu. Ayrıca sisteme bilgi aktarma ve ortak operasyon düzenleme modülleri de çalışır bir vaziyette teslim edilmişti. Bununla ilgili de bir sıkıntı yaşanmadı. Bir şikayet gelmedi. Yazılım bir sistem olduğu için gerekli durumlarda sürekli yenilemeler ve düzenlemeler yapılıyordu. Yazılımdan kaynaklı bir sorunla karşılaşmadık. Sadece internet bağlantısındaki sıkıntılardan dolayı bazen sistem merkez bankasından döviz kurlarını almakta sıkıntı çekiyordu. Ben bu durumlarda bile mesai saati dışında, pazar günü bile telefonla bilgi verdiğim yardımcı olduğum, müdahale ettiğim olmuştur. …da çalıştığım bir aylık sürede de bir sıkıntı oluşmadı. İhtarnamede tarafıma okuduğunuz hususlar söz konusu değildir. Hepsi de yapıldı. Benim çalıştığım dönemde … Bilgisayar’ ın sisteme ulaşımı kapatılmamıştı. İşletmeci isterse tabi ki uzaktan erişimi kapatabilir. …dışında ayrıca muhasebe için de mikro programı ile çalışılıyordu. Mikro muhasebeyi düzenleyen bir programdı. Ayrıca Antalya … alt işletmelerin biletlerini de basabiliyordu ve satıyordu. Yine alt işletmeler de Antalya …’ un biletlerini kontratları gereğince satabiliyorlardı. Yapılan sistem tur firmalarıyla yapılan fiyat anlaşmalarını sisteme tanımlamaya müsaitti. …yetkilisi hangi firma müşterisine ne fiyat vermek isterse bunu sisteme girebilirdi. Giriş yapılmak istediği esnada da ilgili ekranlardan seçim yapıldığında anlaşılan fiyat ekrana yansırdı. Ayrıca sistem kurulduktan sonra sürece uygun şekilde çalışması için de bir destekleme ve geliştirme hizmeti alınması söz konusuydu. Bunun için de belli bir ücret kararlaştırılır, bu sistemler bu şekilde güncellenerek devam eder. Benim …’ dan ayrıldığı dönemde hala …Yazılım ile çalışmaları devam ediyordu. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahallinde keşif yapılarak yazılım konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 16/11/2021 tarihli raporda sonuç olarak; davalı tarafın iddiası olan karşı tarafın sunduğu otomasyonun günlük /operasyonel işlemlerde arıza ve aksaklıkların yaşandığı iddiasını destekleyecek veri bilgi sunulmadığı, davacı tarafın ise karşılıklı hataların çözüldüğüne karşı bir çok e- posta sunduğu, bu sebeple bu iddianın doğruluğunun tespit edilemediği, davalı tarafın kurulum esnasında kullanılan yazar kasadan hariç başkaca yazar kasa kullanmak istemesine istinaden yazar kasa firmasının entegrasyon için 5 USD+KDV bedel talep ettiği, dava dışı 3. Firma olan yazar kasa firmasının istediği lisans bedelinin garanti kapsamına dahil olmadığı,
Davacı tarafın ise bu bedel için 10 USD + KDV talep ettiği, taraflar arasında yazılım bakım ve geliştirme anlaşması bulunmasına rağmen hem dava dışı yazar kasa firmasının belirlediği entegrasyon fiyatından yüksek fiyat talep etmiş olması hemde bu entegrasyon için 500USD + KDV talep etmiş olması yönünden taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından ibraz edilen 22/02/2022 tarihli ek raporda sonuç olarak; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında şayet mahkemenin davacı tarafı kök raporda belirtilen aksaklıklar sebebiyle kusurlu bulunması durumunda, davalı tarafın 15/08/2017 tarihli Antalya 10. Noterliğinin …yevmiye numaralı evrak baz alındığında; 2018 yılına dair davacı /yüklenici alacağının 227/365*5000=3.109,58.-Euro olacağı,
Şayet mahkemece taraflar arasında yaşanılan aksaklıklardan davacının kusurlu bulunmaması halinde yıllık hizmet bedeli olan 5.000,00.-Euro bedeli ödemesi gerektiği kanaatine varıldığı,
Davalının 2017 yılındaki ilk taksit bedeli 1.000,00.-Euro bedeli ödediğini tarafların bu hususta itirazı da olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; varlığı ihtilafsız sözleşmenin E bölümünün b bendinde düzenlenen, yazılım geliştirme ve destek hizmetinin 2017 yılına ilişkin bedelinin ilk taksidinden sonra kalan dört taksidinin ödenmediği, bundan önceki bedellerin ödendiği, davacının 2017 yılına ilişkin geliştirme ve destek hizmetinin tamamının bedelinin ödenmesi gerektiğini iddia ederek eldeki davayı ikame ettiği, davalının ise davacının işten el çektiğini, edimlerini yerine getirmediğini, davacının yazılım sisteminden fayda alınamadığını belirttiği, gelinen aşamada davacının 2017 yılı ağustos ayına kadar davalıya geliştirme ve destek hizmetini verdiğinin sabit olduğu, sonrasında davalının sistemsel değişikliğe giderek başka firma ya da kişilerle çalışmaya devam ettiği, davacının da uzak bağlantının kesildiği, davacının sözleme kapsamındaki yazılımları gerçekleştirdiği ancak muhasebe sisteminin değişmesi nedeni ile yeni sistemde kullanılamadığı, yine davacının hazırladığı kulüp üyelikleri ile ilgili programların da yazılımının yapıldığı ancak davalının aktif hale getirilmesini ertelediği için aktive edilmediği, buraya kadar yapılan işler ve verilen hizmetler dikkate alındığında davacının sözleşmesel edimlerini 2017 yılı ağustos ayına kadar yerine getirdiği, İstinaf mahkemesi ilamına göre de ancak bu kısım için bedel talep edebileceği anlaşılmakla hizmet bedeli yıllık 5.000-Euro olduğuna göre Ağustos ayı sonuna kadar davacının hak ettiği hizmet bedelinin 3.333-Euro olduğu, bunun 1.000-Eurosunun ödendiği noktasında ihtilaf olmadığı, buna göre davacının yaptığı işe oranla bakiye 2.333-Euro talep edebileceği ve 30 ağustos itibari ile 4.14-TL olan kura göre davacının bakiye 9.658,62.-TL alacaklı olduğu, davacının davalıya gönderdiği ihtarnameden bedelin ödenmesi için 3 işgünü süre verildiği, davalının bu sürenin sonunda temerrüde düştüğü (tatil günleri dikkate alınmıştır) sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
9.658,62.-TL’ nin 05/09/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 659,78.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 282,04.-TL harcın mahsubu ile bakiye 377,74.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 282,04.-TL peşin harç ve 35,90.- TL başvurma harcının toplamı 317,94.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve keşif masrafı olmak üzere) toplam 1.407,40.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 823,10.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 67,40.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 28,00.-TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7- Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/04/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)