Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/768 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169
KARAR NO : 2021/768
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılar … İş Ortaklığının yapımını üstlendiği … İlçesinde bulunan … Kavşağında davalı şirketlerce üstlenilen peyzaj projesinin elektrik altyapı işlerini yaptığını; Müvekkilinin yaptığı işler için kullandığı malzemeler ve işçilik bedeli için davalı şirketlerden olan alacağı için … ve … tarihli faturaları keserek davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığa gönderdiğini, her iki şirket borcu ödemekten kaçındıklarını, davalı şirketler yapılan icra takibine kötü niyetli olarak itirazda bulunarak takibi durdurduklarını, borçluların kötü niyetli itirazları nedeni ile duran icra takibine itirazın iptaline, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, davacı taraf takibe dayanak fatura cari hesap içeriği hizmeti müvekkili şirkete vermediğini, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarı fahiş olduğunu davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar-kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, davacı taraf takibe dayanak fatura cari hesap içeriği hizmeti müvekkili şirkete vermediğini, fatura müvekkiline tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarı fahiş olduğunu davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar-kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava: Takibe ve Davaya Konu Faturaya Yansıtılan Elektrik Altyapı Sözleşme Bedelinin Tahsili İçin Girişilen Takibe Yapılan İtirazın İptali Davasıdır.
Uyuşmazlık: Taraflar arsaındaki akdi ilişkinin varlığı takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise talep edebileceği asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının ne kadar olduğu hususularındadır.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından fatura suretleri ibraz edilmiş, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası getirtilmiş, … Dairesinden dava konusu faturaların … formunda beyan edilip edilmediği sorulmuş ve … formları aldırılmıştır.
… Başkanlığı … Dairesi Müdürlüğünün müzekkere cevabında faturaların …’nin … dönemine ilişkin yaptığı … bildirimi yazı ekinde gönderildiği belirtilmiş ve böylece … formlarının vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … Şti. Ve … Şti. aleyhine, fatura alacağına istinaden; 11.057,86.-TL asıl alacak ,4.704,36-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.762,22.-TL alacağın asıl alacağa aişleyecek yıllık %13,75 faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlu … Şti.’ne … tarihinde, borçlu … Şti.’ne ise … tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas … Karar Sayılı ilamında, “… davalı tarafından form … belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu nedenle söz konusu faturanın ve fatura içeriği malzemenin teslim edildiğinin kabulü gerektiği…” belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinde bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağı, buna göre fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ise de ticari defterlere kaydedilmiş olması malın teslim alındığı ve içeriğinin kabul edildiğine karine teşkil eder. Yine aynı madde uyarınca, faturanın içeriğine kanunda öngörülen süre içerisinde itiraz edilebilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190. maddesinin 1. fıkrasında yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir. Yine anılı maddenin 2. fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu belirtilmiş; kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği kabul edilmiştir.
Kanuni karine, belli bir vakıadan, belli olmayan diğer bir vakıa için kanun tarafından çıkarılan sonuçtur. Kanuni karineler de adi kanuni karine ve kesin kanuni karine olarak ikiye ayrılmaktadır. Adi kanuni karineler aksi ispat edilebilen karineler iken, kesin kanuni karinenin varlığı hâlinde karşı taraf bunun aksini ispat edemez (K., Baki: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ocak 2021, S. 244 vd.). Karinenin varlığı hâlinde, karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini ispatla yükümlüdür. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir. (Bakınız: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2021 Tarih 2017/(19)11-926 Esas 2021/177 K. Sayılı ilamı)
6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir (Bakınız Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 11.11.2020 T. 2019/3926 E. 2020/2954 K. Sayılı ilamı).
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davalı taraf, takibe itiraz dilekçesinde ödeme defiinde bulunmadığı, akdi ilişkiyi ve mal teslimini kabul etmese de takip dayanağı faturaları form … belgeleriyle vergi dairesine bildirildiği, bu bildirilen faturalar yönünde akdi ilişkinin ve fatura ile fatura içeriği malzemenin teslim edildiğinin kabulü gerektiğinden davanın kabulüne; davalı taraf yapılan işin ayıplı veya eksik teslimine ilişkin bir itirazın bulunmadığı gibi, yapılan iş için keşide edilip davalı tarafa gönderilen faturalara itiraz edilmediğin alacak likit haline geldiğinden alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçluların Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına borca yönelik İTİRAZIN İPTALİ ile;
Takibin 11.057,86.-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %13,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
11.057,86.-tL alacağın takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 755,36.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 110,04.-TL harcın mahsubu ile bakiye 645,32.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 824,44-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
13/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)