Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2021/747 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/123 Esas
KARAR NO : 2021/747
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı banka müvekkilinin hesabından kredi kullanmamasına rağmen 367.50 TL Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti adı altında tek taraflı kesintiler yaptığını, müvekkilinin bu tarihlerde hiçbir kredi çekmediğini. Diğer birçok banka … Bankası, …bank. …. …. …, …. böyle bir ücret almadığı gibi sadece … Bankasının sözleşmeye aykırı ve fahiş oranda bu haksız kesintileri yaptığını, T.C.M.B’sının 2020/4 sayılı Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Tebliğindede Açıkca Belirtirkliği Gibi Bankaların Tek Taraflı Hazırlamış Okluğu Sözleşmelerce Sınırsızca Müşterilerden Haksız kazanç sağladığından ilgili tebli ile alınan bir çok ücretin iptaline yasal oran sınırlama getirildiğini, bu nedenlerle davalı bankanın müvekkilinden haksız kesinti yaptığını, bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıkları, davalının haksız itiraz ettiğini, itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, davanın İstanbul Çağlayan Adliyesi Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımı süresi 2 yıl olup, bu süre sona ermiş olduğundan, talep edilen alacak kalemlerinin tümü zamanaşımına uğradığını, bu nedenle talep edilemeyeceğini, müvekkil banka ile davacı arasında “genel kredi ve teminat sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden her kredinin komisyonlarının alınacağını, kredinin tüm masraf ve ücretlerinin davacıdan tahsil edileceği düzenlemeleri mevcut olduğunu, Bankanın sözleşmenin bu madde kapsamında davacıdan tahsil edildiğini, müvekkili banka ile sözleşme imzalayan davacının sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği edimini yerine getirmesi gerektiğini, davacının daha sonra sözleşmeden cayarak, iade isteminde bulunması açıkça yasaya ve sözleşmeye aykırılık oluşturduğunu, davacı müvekkil bankadan bankacılık hizmeti almaya devam ettiğini, taraflar arasındaki imza altına alınan sözleşme koşulları tarafları bağlayacağını, davacı tarafça sözleşmeden “kredi tahsis ve değerlendirme ücreti” iadesini talep etmesi hem sözleşmeye hem de hukuka aykırı olduğunu, davacının taraf olduğu, yasa ve mevzuat hükümlerine uygun Genel Kredi Sözleşmesinde düzenlenmiş olan hükümler doğrultusunda, müvekkili banka tarafından verilen hizmetler karşılığı olarak tahsil edilen tutarların usul, yasa ve mevzuata uygun olduğu dikkate alınarak, işbu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini cevap ve talep etmiştir.
Dava: Antalya Genel İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali niteliğindedir.
Antalya Genel İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasının Uyap suretinin incelenmesinde; alacaklının … Bilişim Yazılım ve E-Ticaret AŞ., borçlunun … Bankası A.Ş., alacağın haksız alınan kredi tahsis değerlendirme ücreti toplam 694,59 TL olduğu, … Bankasının … tarihli borca itiraz dilekçesine istinaden icra dairesinin … tarihli tensip zabtı ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı, davalı bankanın kredi tahsis ve değerlendirme ücreti adı altında tahsil ettiği tutarların iadesi istemi ile belirsiz alacak davası açmıştır. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun “Genel işlem koşulları” başlığı altında 20 ve devamı maddelerinde de 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak genel işlem koşullarına yer verilmiştir. Bu nedenle genel işlem şartlarının uygulanması için sözleşmenin düzenlendiği tarih önem arz etmektedir. Zira 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olmadığı dönem için genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler uygulanamayacaktır, bu hükümlerin 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 2. maddesi uyarınca kamu düzeni ve genel ahlâka ilişkin bir kural niteliğinde bulunmaması nedeniyle geçmişe etkili şekilde uygulanması da mümkün değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 20. maddesi gereğince ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Bu anlamda bankada, kullandırdığı kredi için kural olarak ücret isteyebileceğinin kabulü gerekmektedir. Bunun tespiti için, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri ve ekleri dosyaya celp edilmiş dava konusu masraflara ilişkin sözleşme hükümleri ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek, bankacılık uygulamasında davalının söz konusu ücretleri tahsil etmesinin mümkün olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış;
Bankacı bilirkişinin … tarihli raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmeler 6098 Sayılı T.B.K.’nun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenmiş olup, genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması gerektiğini. Bu bağlamda davalı bankanın tip sözleşmesi (daha doğrusu bu sözleşmenin atıf yaptığı tüm ticari krediler için standart masraf/komisyon listesi) dahilinde ve diğer banka uygulamalarında yer almayan şekilde davacıdan 3’er aylık devreler halinde kredi tahsis ve değerlendirme ücreti tahsilatı gerçekleştirmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki, cevap dilekçesinde de, dava konusu kredi tahsis ve değerlendirme ücretlerinin, davalı bankanın bankacılık hizmetlerinin karşılığı olduğu belirtildiğini. Bu durum itibariyle, her halükarda davacıdan …. tarihinde tahsil edilen BSMV dahil 52,50 TL tutarındaki kredi tahsis ve değerledirme ücretinin iadeye konu olması gerektiği kanaatine varıldığını. Dava konusu diğer ücret tahsilatları her biri (BSMV dahil) 157,50 TL olmak üzere, … ve …tarihlerinde gerçekleştirilmiş olup, aslında dosya içeriği itibariyle bu tarihlerde de (veya bunun yakın günlerde de) davacıya tahsis edilmiş bir kredi limiti bulunmadığını. Dolayısıyla, söz konusu iki adet ücret tahsilatı da (1.maddede anlatılan gerekçelerle) iadeye konu olacağını. Ancak, davacıya … tarihinde 30.000,00 TL tutarında taksitli ticari kredi (büyük olasılıkla ticari araç kredisi) kullandırılmış ve aynı tarihte davacı hesabından BSMV hariç (550,00 TL + 9,92 TL) 559,52 TL (mahiyeti belli olmayan) ücret tahsil edildiğini. Sonuç itibariyle, ifade edilmeye çalışılan durumda/alternatifte, davacıdan … ve …. tarihlerinde tahsil edilen her biri BSMV dahil 157,50 TL’lik toplamda 315,00 TL tutarındaki kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin iadeye konu olmaması gerektiği rapor edilmiştir. Mahkememizce rapora itibar edilerek … tarihinde tahsil edilen BSMV dahil 52,50 TL tutarındaki kredi tahsis ve değerledirme ücretini ve 157,50 TL olmak üzere toplam 210,00 TL’nin iadesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 210,00 TL üzerinden takibin devamına
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
Alacağın takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline,
Alacak likit olduğundan asıl alacak 210,00 TL’nin %20 tekamül eden 42,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 210,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 484,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 597,30-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 597,30-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 180,59-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭kabul red oranı dikkate alınarak 924,00 TL’lik kısmının davacıdan, 396,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı