Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2021/1065
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin, … restaurant ve turizm kompleksi yapımı için, Avrupa Birliği fonundan kredi kullanabilmek amacıyla gerekli olan … (…, … ve …) projelerinin yapımı ve danışmanlık hizmeti konusunda davacı alacaklı şirketle anlaşmaya varıldığını, davacı varılan mutabakat uyarınca tüm mimari projeleri yaparak teslim etmiş, yapılan işe ilişkin, alacak konusu … tarih ve … TL bedelli fatura tanzim olunarak davalıya gönderilmiş ve davalının kayıtlarına işlendiğini, yapılan iş bedeline ilişkin ise davalı tarafından iki kez olmak üzere toplam … TL ödeme yapıldığını, ancak bakiye … TL alacağın ödenmediğini, bu nedenle bakiye alacağın tahsili amacıyla Antalya … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli borçlu davalı hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile Avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında herhangi bir şekilde sözleşme ya da ticari bir alışverişin olmadığını, bu itibarla davalı şirket yönünden husumet itirazında bulunduklarını, bu husus nazara alınarak davanın husumet yokluğu sebebiyle müvekkili şirket yönünden reddini, davanın usul ve yasaya aykırı mahiyette olduğunu, söz konusu davanın açılmasına ilişkin olarak müvekkili şirkete izafe edilebilecek herhangi bir kusur veya hukuka aykırı eylem ya da işlem söz konusu olmadığını, dayanak fatura içeriğine bakıldığına alacağının kaynağının “… (…, … ve …) … Bedeli” olarak yazıldığını, dolayısıyla alacağın kaynağı davacı tarafça sınırlandırıldığını, dolayısıyla alacağın ispat külfeti davacı üzerinde olduğunu, bu itibarla bu işlemin tam ve eksiksiz olarak, projeye uygun yapılıp teslim edildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, proje müvekkili şirkete değil … yapıldığını, dolayısıyla konunun müvekkili kurum yönünden bağlayıcılığı söz konusu olmadığını, … haricen öğrendiklerine göre alacağa dayanak projenin eksik yapıldığını, yapılan tüm uyarılara rağmen eksikliklerin giderilmediğinı belirttiklerini, netice itibariyle alacak talebinin de haksız olduğunu, davacı taraf basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacı tarafından açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, haksız ve kötüniyetli açılan dava nedeniyle davacı aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini cevap ve talep etmiştir.
Dava: İtirazın İptali davasıdır.
Antalya … Dairesine, Antalya … Dairesine, … Müdürlüğüne yazılan müzekkerlere cevap verilmiş dosya arasına alınmıştır.
Antalya … Dairesinin … esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları incelendiğinde; alacaklının … A.Ş., borçlunun … A.Ş., alacak miktarının … tarihli fatura bedeli olan … TL olduğu, borçlu vekilinin … tarihli borca itirazı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davacı tarafın defter ve belgelerini inceleyen mali müşavir bilirkişinin … tarihli raporunda; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın davalı şirkete teslim edildiğini, davacı tarafın ticari defterlerine göre açık fatura olarak düzenlenen dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye … TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu rapor edilmiştir.
Davalı şirketin talimatla defter ve belgelerini inceleyen mali müşavir bilirkişi raporunda; Davalı … A.Ş. firmasının … Yılı Ticari defter kayıtlarına göre, davacı … A.Ş. firmasının, davalı … A.Ş. firmasından … TL, tutarında alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulan defterlerinin uyumlu olduğu aralarında ticari ilişki bulunduğu, davalının ticari defterlerinde de davacının alacaklı gözüktüğü, davacı tarafından düzenlenen faturaların TTK m.21/2 uyarınca 8 gün içinde iade de edilmediği takibe konu alacağın da ödendiği kesin delilleri ile ispat edilemediğinden davanın kabulü gerekmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcrave İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın faturalardan kaynaklandığı dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Antalya … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
Alacak likit olduğundan asıl alacak … TL %…’ne tekabül eden … TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam …-TL harçtan daha önceden ödenen toplam …-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan …-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan …-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; …-TL Başvuru Harcı, …-TL Peşin/nisbi Harcı, …-TL Bilirkişi, Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam … TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/12/2021
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı