Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2021/800 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2021/800
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ait … Yolu yol yapım işini yüklenici olarak … Şti. üstlendiğini ve … Şti ve … Şti ile birlikte taşeron olarak yaptıklarını söz konusu yol yapım işinde müvekkilinin hafriyat taşıma işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından yapılan hafriyat taşıma işi karşılığında … adet … tarih ve … nolu …-TL’lik fatura, … tarih ve … nolu …-TL’lik fatura ve … tarih ve … nolu …-TL’lik faturaların düzenlendiğini, söz konusu iş karşılığı olarak …-TL alacaklı bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan iş karşılığı her ne kadar … Şti ve … Şti’ne fatura edildiğini ancak söz konusu işin … ait olduğunu faturaların bu şekilde düzenlenmesinin istenmesi üzerine bu şekilde düzenlendiği ancak bugüne kadar müvekkili tarafından yapmış olduğu iş karşılığının ödenmesi talebinde bulunmuş ise de işin karşılığı olan bedelin ödenmeyerek müvekkilinin zarara uğratıldığını, bu nedenlerle ….-TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; “… Yolu (Km:…+…-…+…) arası …, …” idareleri tarafından ihaleye konu edildiğini ve söz konusu işin, … Şti. tarafından üstlenildiğini, idareleri ile yüklenici şirket arasında … tarihli Yapım İşlerine Ait Sözleşme akdedildiğini, dava konusu işin, davalılardan … Şti. tarafından yürütüldüğünü ve iş karşılığındaki hakedişlerin işbu şirkete ödendiğini, ihaleye konu işte alt yüklenici çalıştırılabilmesinin idarenin onayına bağlı olduğunu, … Şti. ve … Şti.’nin … tarihli sözleşmeye konu işte alt yüklenici olarak çalıştırılmasıyla ilgili olarak idarelerince herhangi bir izin/onay verilmediğini, söz konusu şirketler ve davacı şirket ile İdareleri arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından, sözleşme konusu iş bedelinin, yüklenici … Şti.’ne ödendiğini, şayet davacının hafriyat işinden doğan bir alacağı var ise de işbu alacaktan ötürü İdarelerinin sorumlu olmadığını ve İdareleri açısından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar … Şirketi ve … Şirketi usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlar, duruşmalara da katılmamışlardır.
Dava: Hafriyat taşımasından kaynaklanan fatura bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık: Mahkememizin yetkili olup olmadığı taraflar arasında akdi ilişkinin olup olmadığı, davalıların hafriyat taşıma bedelinden sorumlu olup olmadığı neticeten alacağın varlığı ve miktarı hususlarından ibarettir.
Mahkememizin iş bu dava dosyasında davacı vekilinin davalılar … Şirketi, … Şirketi, … Müdürlüğü ile … Şirketi aleyhine alacak davası açtığı, davalı … Şirketi vekilinin yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, bu davalı yönünden dava dosyasının mahkememizin iş bu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine; davacı vekilince dosyaya fatura suretleri eklenmiş, … nün cevabı yazıları dosyamız arasına alınmış, talimat yoluyla davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Davalılar … Şirketi ve … Şirketinin adresleri itibariyle … Mahkemesine ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda talimat yazılmış, davalıların usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadıkları anlaşılmıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan … tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava konusu faturalardan … tarihli, … seri nolu, …-TL tutarlı faturanın davalılardan …Şti.’nin cari hesabına borç olarak kaydedildiği ve … Şti.’nin cari hesabının …-TL borç bakiyesi verdiği dava konusu diğer iki fatura olan … tarihli, … seri nolu, …-TL tutarlı ve … tarihli, … seri nolu, …-TL tutarlı faturaların diğer davalı … Şti.’nin cari hesabına borç olarak kaydedildiği ve … Şti.’nin cari hesabının …-TL borç bakiyesi verdiği, davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve açılış kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğundan sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, davalılardan … ait … Yolu yol yapım işininin yüklenicisinin … Şti., taşeronun ise diğer davalılar … Şti. Ve … Şti. Olduğunu, söz konusu yol yapım işinde müvekkilinin hafriyat taşıma işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından yapılan hafriyat taşıma işi karşılığında düzenlenen 3 adet fatura bedelinin ödenmediğini, davalılardan … iş sahibi olması nedeniyle borçtan sorumlu olduğunu belirterek fatura alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacının ibraz edilen … yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacının ticari defterlerinde, dava konusu … tarih ve … nolu …-TL bedelli faturanın davalı … Şti. adına borç kaydedildiği, … tarih ve … nolu …-TL bedelli ve … tarih ve … nolu …-TL bedelli faturaların ise davalı … Şti adına borç kaydedildiği, davacının dava konusu faturalardan dolayı davalı … Şti.’den …-TL, davalı … Şti.’den …-TL alacağının olduğunun kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
… nün … ve … tarihli cevabi yazılarından, davalı … Şti.’nin … tarih ve … nolu …-TL bedelli faturanın, davalı … Şti.’nin ise … tarih ve … nolu …-TL bedelli ve … tarih ve … nolu …-TL bedelli faturaların BA formunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davalıların davaya dayanak teşkil eden faturaları form BA belgesiyle vergi dairesine bildirdikleri dolayısıyla söz konusu akdi ilişkinin ve fatura içeriği hizmetin verildiğinin kabulü gerektiği, davalıların usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, yukarıda açıklanan HMK’nın 222/3. Maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin defter ibrazından kaçınan davalılar karşısında lehine delil teşkil edeceği, davacının alacağını ispat etmesine rağmen davalıların borcu olmadığını yahut ödendiğini ispat edemediği anlaşılmakla davanın kabulüne, davacı taraf dava tarihinden önce davalıları usulüne uygun şekilde temerrüde düşürdüğü sabit olmadığından hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davalı şirketlerin ortaklarının ve adreslerinin aynı olduğu, davalı şirketler arasında organik bağ olduğu, … nden belgelerin celbi halinde bunun ortaya çıkacağını dolayısıyla davalı şirketlerin fatura borcunun tamamından sorumlu olduklarını belirtmiş ide de, davacının, ticari defterlerinde davalı şirketler adına iki ayrı cari hesap kaydı tuttuğu, davaya konu faturaları da davalılar adına ayrı ayrı düzenlediği, davalıların da söz konusu faturalardan sadece adına düzenlenen faturaları form BA belgesiyle vergi dairesine bildirdikleri, … nden celp edilen belgeler incelendiğinde, davalı şirketlerden … Şti.’nin …, diğer davalı şirketin ise ortaklarının farklı kişiler olduğu, dolayısıyla davalı şirketler arasında organik bağ olduğu ispat edilemediğinden davalıların alacaktan müteselsilen sorumluluğuna gidilmemiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Taraf sıfatı bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.”
Somut olayda; davacı, … nün iş sahibi olması nedeniyle fatura borcundan sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, faturalara konu işin yapımına ilişkin davacı ve davalılar … Şti. İle … Şti. Arasında akdi ilişkinin bulunduğu, davalı … nün sözleşmenin tarafı olmadığı, dolayısıyla taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığı gibi davacı vekili tarafından buna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle redine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle Usulden Reddine,
2-Davacı tarafından davalılar … Şti. Ve … Şti. aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
…-TL alacağın davalı … Şti.’den, …-TL alacağın davalı … Şti.’den dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın …-TL’sinin davalı … Şti’den, …-TL’sinin davalı … Şti’nden tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin …-TL’sinin davalı … Şti’den, …-TL’sinin davalı … Şti ‘den alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin …-TL’sinin davalı … Şti’den, …-TL’sinin davalı … Şti.’nden alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği …-TL’sinin davalı … Şti’den, …-TL’sinin davalı … Şti.’nden alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)