Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2021/846 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/700
KARAR NO : 2021/846
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin, müvekkilinin işletmekte olduğu işletmesindeki tadilat, boya ve yapım işi için anlaştıklarını ve bu kapsamda davalıya taahhüt edilen iş bedeli olarak … tarihli … seri numaralı …-TL bedelli çeki davalıya teslim ettiğini ve çek bedelinin davalı yana banka kanalı ile … tarihinde ödendiğini, ancak davalı tarafın taahhüt ettiği edimi gerçekleştirmediğini, hak etmediği ekin bedelini tahsil ettiğini ve haksız bir şekilde zenginleştiğini, karşı tarafın yapılmayan bir iş karşılığında sebepsiz zenginleşmesi sebebiyle müvekkili tarafından davalıya ödenen …-TL’ nin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen çek ile müvekkili şirketin herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi dava dilekçesinde bahsedildiği şekilde taahhüt edilen işlerin yerine getirilmemesi gibi bir durumun da olmadığını, söz konusu çekin müvekkili tarafça teslim alındığına ve bankadan tahsil edildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığını, ayrıca davacı tarafça ibraz edilen cari hesap kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını, ödeme günü geçmiş bir çekin ticari hayatın kurallarına göre kabulünün mümkün olmadığını, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, davaya konu … Şubesine ait … tarihli, … seri numaralı …-TL bedelli çekin ödenmesine ilişkin belgeler celp edilmiştir.
Dava; tadilat, boya ve yapım işi için verilen ön ödeme kapsamındaki çekin, işin yapılmadığı iddiası ile iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; öncelikle taraflar arasında dava konusu çekin verilmesine yönelik ticari ilişki olup olmadığı, varsa davacının çek bedeli karşılığı davalıdan mal yada hizmet alıp almadığı, çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, çek bedeli kadar davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususlarına ilişkindir.
… Bankasından gelen müzekkere cevabında … Şubesine ait … tarihli, … seri numaralı …-TL bedelli çekin takas merkezi yoluyla bankada tahsile konulduğu … tarihinde ödendiği belirtilmiştir.
Gelen kayıtlara göre dava konusu çekin incelenmesinde, davacının çekte adının geçmediği, lehtar ya da ciranta olarak bir sıfatının bulunmadığı görülmüş, bu husus davacı vekiline sorulmuş ve davacı vekili ticari kayıtlarında bu hususun yer aldığını iddia etmiştir.
Her na kadar mahkememizin … tarihli duruşmasında davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına, davalı şirketin defterlerinin incelenmesi için defter inceleme günü olarak … günü tayin edilmiş ise de; davacı tarafça, mahkememizce duruşmada kesin süre verildiği halde gider avansı yatırılmadığından talimat yazılamadığı, davalı tarafça da inceleme gününde defterler ibraz edilmediğinden tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324. maddesinde; “(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Resen yapılması gereken işlemlere ilişkin giderler” başlıklı 325 inci maddesinde; “(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bilirkişi ücreti gider avansı değil, delil ikamesi avansı olup gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyeceği gibi, verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın, dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmez. Taraf belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararı).
Bu yasal düzenlemeler ve yerleşik içtihatlar uyarınca somut olayda davacının davasını ispat için açıkça dayandığı ve çek metninden de açıkça çekte sıfatı bulunmadığından bu hususun ticari defterle ispatlanacağını belirttiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266. maddesi gereğince; Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, davacının iddiaların araştırılabilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasının zaruri olduğu, ticari defterlerin incelenebilmesi için davacı vekilinin hazır bulunduğu duruşmada bilirkişi ücreti ve talimat posta masraflarını mahkememiz veznesine depo etmesi için iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları hatırlatılarak, süresi içinde bilirkişi ücretinin depo edilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı belirtilmiş olmasına rağmen davacı tarafın verilen kesin süre içinde (hatta duruşma gününe kadar) bilirkişi ücretini mahkememiz veznesine depo etmediği, bu durumda yasal olarak davacının bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayıldığı, davanın vasıf ve mahiyeti gereğince ispat yükü üzerinde olan davacının, mevcut delil durumu nazara alındığında davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)