Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2021/702 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2021/702
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, davalı tarafa satılan satsuma mandalina karşılığı olmak üzere …/…/… tarihli … nolu 52.617,60.-TL bedelli faturanın tanzim edildiğini, davalının müvekkili şirkete 20.000,00.-TL’ lik ödeme yaptığını, kalan bedelin ödenmemesi üzerine …İrca Dairesinin …/… E. Sayıı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibi itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili süresinde olmayan “cevap dilekçesi” konulu dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Dosya içerisine; fatura sureti sunulmuş, …İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası sureti celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının takibe konu faturalardan dolayı davacıya bakiye borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
…Genel İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhinde faturadan kaynaklı 32.617,60.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu tarafça icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde; davacının Antalya Ticaret Odasına, “tarımsal ürünlerin ticareti” meslek grubu ile kayıtlı olup yaş sebze meyve ticareti yapmakta olduğu (kabzımallık ve aracı üretici birlikleri dahil), davalının Antalya Ticaret Odasına “bitkisel üretim faaliyetleri ve destekleyici hizmetler” meslek grubu ile kayıtlı olup her türlü iç-dış mekan bitki üretimi ve ticareti alanında iştigal ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da 20.500 KG. SATSUMA MANDALİN ALIM SATIMINA ilişkin bedelin ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu görülmüştür.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 1. Maddesinde; Bu Kanunun amacı, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.
(2) Bu Kanun, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.” Şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür.
Kanunun 2. Maddesinde; 1) Bu Kanunun uygulanmasında;
Meslek mensubu: Malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişileri,
Tüccar: Malların toptan satışı amacıyla kendi adına ve hesabına çalışan meslek mensuplarını,
Üretici: Malları üretenler olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 10. Maddesinde ise ;(1) Üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulacağı, Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olacağı. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmünde olacağı , Bu kararların 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tarafların bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilecekleri, İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmayacağı,. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabileceği, Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararların kesin olacağının düzenlendiği görülmüştür.
Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliğinde de benzer düzenlemeler mevcut olup Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 5. Maddeye göre; “Hakem heyeti, üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmakla görevli ve yetkilidir.
Kanunun 14 üncü maddesinde öngörülen idari para cezası dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hakem heyetinin görev ve yetkisi kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
İlgili Kanun ve yönetmelik dikkate alındığında Hal hakem Heyetinin görevinin Kanun’un 14. Maddesinde öngörülen idari para cezaları dışındaki uyuşmazlıklar olarak belirlenmiştir.
Davacı ve davalının iştigal alanları, uyuşmazlığın niteliği ve dava değeri dikkate alındığında davacının 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 10/1 ve 5. madde hükümleri uyarınca İl Hal Hakem Heyetine başvurması gerektiği sabittir.
Göreve ilişkin düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin, yargılamanın her aşamasında resen gözetilecek hususlardan olmaları hususu dikkate alındığında davacı tarafından 5957 sayılı yasadaki zorunluluğa riayet edilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hal Hakem Heyetine başvuruya ilişkin dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır