Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/659 E. 2021/891 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/659 Esas
KARAR NO : 2021/891
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aslen … vatandaşı olan müvekkili … ile davalı …’ın … tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek bir çocukları bulunduğunu, müvekkilinin evlilik süresi boyunca davalı taraftan fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, … tarihli dava dilekçesi ile boşanma davası açtığını, Antalya … Aile Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalı ile boşandıklarını, davalıdan gördüğü şiddet nedeniyle müvekkilinin davalıdan şikayetçi olduğunu ve Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalının yaralama suçundan ceza aldığını, davalının müvekkilini hem evlilik süresi boyunca hem boşandıktan sonra sürekli tehdit ettiğini ve kandırdığını, özellikle de dediklerini yapmadığı takdirde Türk vatandaşı olamayacağını, olsa bile kendisini ihbar edeceğini, ihbar ettiği takdirde de Türk vatandaşlığının iptal edileceğini söyleyerek istediklerini yaptırmaya çalıştığını, davalının boşanma davası devam ederken elinde evrakla müvekkilinin yanına geldiğini, belgeleri imzalaması gerektiğini, bu belgelerin hem boşanma davası hem de vatandaşlığının kesinleşmesi için gerekli olduğunu, imzalamazsa evliliğin geçersiz olacağını ve vatandaşlığının iptal edileceğini söyleyerek müvekkilini kandırdığını elinde bulunan belgeleri kendisine imzalattığını, müvekkilinin aslen … vatandaşı olması ve okuma yazmasının iyi olmamasından faydalanan davalının, müvekkiline belgeleri okuyamadan ve ne olduğunu anlayamadan imzalattığını, boşanma davası bittikten sonra müvekkiline Antalya … Dairesi’nin … sayılı dosyasından ödeme emri geldiğini, söz konusu ödeme emrinde alacaklının eski eşi davalı … olduğunu, … keşide tarihli … vadeli …-TL bedelli bir senede ilişkin takip başlatıldığını, müvekkilinin … vatandaşı olması ve bilgisizliğinden faydalanan davalı yan tarafından hile yoluyla aldatılarak irade fesada uğratılmak suretiyle alınan senet ve senede dayalı icra takibinin hükümsüz olduğunu, müvekkilinin hiçbir geliri olmayıp annesinden aldığı maddi destekle hayatını idama ettirdiğini, eski eşinden de nafaka almadığını, menkul ve gayrimenkul hiçbir mal varlığı bulunmadığından iş bu davayı adli yardım talepli açtıklarını, bu nedenlerle adli yardım taleplerinin kabulü ile müvekkilinin icra takibi konulan senet nedeniyle davalıya …-TL borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … tarihinde davacı borçlu …’a borç para verdiğini, borçlu …’in bu parayı … tarihinde ödeyeceğini vaat ettiğini, davacının şu an Türk vatandaşı olup, okuma yazmasının olduğunu, tarafların … sene evli kaldıklarını ve bu evlilikten bir müşterek çocukları bulunduğunu, davacının bir ev satın alarak çocuğu ile aynı şehirde yaşayacağını ve müvekkilinin çocuğu sık sık görme fırsatı olacağını yoksa …’ya gideceğini söylediğini, müvekkilinin de müşterek çocuğun psikolojisinin etkilenmemesi ve aile kavramından uzak olmaması adına borç para verdiğini, müvekkilinden para alan davacının aynı tarihte babası üzerine ev satın aldığını, davacının müvekkilinin kendisine karşı olası bir icra takibi yapması halini göz önünde bulundurarak müvekkilden aldığı paranın tahsil edilmemesi için kötü niyetli davrandığını ve evi babası adına kaydettirdiğini, davacı borçlunun müvekkilinden aldığı parayla ev aldıktan sonra evi sattığını, parasını da alarak … iline taşındığını ancak müvekkilinin parasını geri vermediğini ve iş bu davayı açarak da borçtan kurtulmak istediğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine Antalya … Dairesinin … Esas sayılı dosya sureti, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti ve Antalya … Aile Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı tanıkları dinlenmiştir.
Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık; senetteki keşideci imzasının hile ile alınıp alınmadığı, davacının takibe dayanak senet nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Davacı vekilinin adli yardım talebi … tarihli tensiple, … ile … Arasında Hukukî ve Ticarî Konularda … Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair … tarihli … nolu Kanun uyarınca karşılıklık şartının gerçekleştiği, davacının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak kısmen kabulü ile, davacının HMK’nın 335. Maddesi uyarınca sadece dava harçları ve teminat yönünden sınırlı olmak üzere adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin İhtiyati tedbir talebinin tensiple kısmen kabulüne karar verilerek, HMK’nın 335 ve 392/1 maddeleri uyarınca teminatsız olarak icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosya suretinin incelenmesinde; mağdurun …, müştekinin … Bakanlığı, sanığın …, suçun Basit Yaralama olduğu, mahkemenin … tarih … Esas ve … sayılı kararı ile sanık hakkında …-TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, … yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Antalya … Aile Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosya suretinin incelenmesinde; davacının …, davalının …, davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma davası olduğu, mahkemenin … tarihli kararı ile tarafların boşanmasına karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Antalya … Dairesinin … esas sayılı dosya suretinin incelemesinde; davalı alacaklı … tarafından borçlu davacı … aleyhinde, … tanzim, … vade tarihli, …-TL bedelli senede istinaden …-TL asıl alacak ve …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı icra takibine girişildiği, ödeme emrinin … tarihinde borçluya tebliğ edildiği, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları …, … ve …’un beyanlarının alınması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Tanık …’un … tarihli celse duruşmasındaki beyanında aynen” Ben …’in öz annesi olurum. … da damadım olurdu. Ancak şu an ayrıldılar. Davaya konu senetler imzalatılırken ben oradaydım. Eşim …’da yanımdaydı. Ancak Türk vatandaşı olmadığı için burada hazır edemedim. Kızım eşinden şiddet görürdü. Benim kızım vatandaşlığa geçmek istiyordu, eşi de bundan yararlanarak seni vatandaş yapacağım diyerek bir sürü evrak imzalattı. Bunların içinde senette vardı. Ben senedi gördüm. Senedi yanımda imzalattı. Senet boştu. Biz de vatandaşlık işlemleri için gerekli olduğu için birşey demedik. Ancak boşanma aşamasında senetleri gördük. Kızımı kandırarak senetleri benim yanımda imzalattı. Hatta boşanma aşamasında da bize bir sürü evrak imzalattı. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’in … tarihli celse duruşmasındaki beyanında aynen ” Ben davacı …’i tanırım. Kendisi eşi tarafından sürekli darp edilir, ayrıca vatandaşlığa geçme arzusu içinde sürekli kendisinden bir şeyler talep eder. Arkadaşım senetleri vatandaşlığa geçeceği için imzalamıştır. Zaten … bana, …’un sürekli kendisine vatandaşlıktan bahisle sürekli birşeyler imzalattığını, korktuğu için de imzaladığını ve sesini çıkarmadığını söyledi. Benim yanımda da bir çok kez …’i tehdit etmiştir. … de …’tan korktuğu için senetleri imzalamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili … tarihli celse duruşmasında tanık …’un …’da bulunması nedeniyle tanığın dinlenmesinden vazgeçtiklerini beyan etmiş, davalı vekili de tanığın dinletilmesinden vazgeçmeyi kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce diğer davacı tanığı … … tarihli celse duruşmasında dinlenmiş, tanık beyanında aynen” davacı …’i yaklaşık … yıl önce yakın bir arkadaşımın tanıştırması üzerine tanıdım. Bu süre zarfında kendisi bana eşiyle sürekli problem yaşadığını belirtiyordu. Hatta bir defasında beni arayarak eşinin kendisini dövdüğünü söyledi. Bunun üzerine ben de polisi aradım. Ancak …’in açık adresini bilmediğim için ona bu konuda yardımcı olamadım. Zaten kendisi ile görüştüğümüzde vücudunun birçok yerinde morluklar vardı. Kendisi de eşinin kendisini dövdüğünü söylüyordu. Davaya konu senet hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Ancak davacının anlatımlarına göre eşinin oturma izni almak için kendisinden sürekli imzalar aldığını söylüyordu. Davacı …’in okuma yazması da yoktur. …’in ailesi varlıklı olmamasına rağmen sürekli kızlarının yanında olurlardı. …’in herhangi bir şeye ihtiyacı olduğunda onun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlardı. Eşi onu aldatmasına rağmen onu kaybetmek istemiyordu. Senedi onu elinde tutmak için aldığını düşünüyorum. Davalı evlilik birliği süresince davacıya …-TL’nin üzerinde para veren bir insan değildir. … bu verilen …-TL harçlık ile birkaç günlük zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalıyordu. Boşanmadan sonra …’in babası kredi çekmek suretiyle bir ev aldı. Ancak davalının rahatsızlık vermesi sonucunda evi satmak zorunda kaldı. Sattıktan sonra da …’ya yerleşti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin yemin deliline dayandığı, yemin metnini sunmak üzere davacı vekiline … haftalık kesin süre verildiği ancak … tarihli celse duruşmasında yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir.
HMK’nın 201.maddesi uyarınca senede karşı tanıkla ispat yasağı düzenlenmiş olup, bu kuralın istinası olarak da 6098 Sayılı TBK’nın 30 ve devamı maddelerinde düzenlenen irade bozukluğu hallerinde iddianın tanıkla ispat edilebileceği uygulamada kabul edilmiştir.
Nitekim Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih … Esas ve … sayılı kararında da belirtildiği üzere irade fesadına dayalı iddialarda tanık dinlenebilmesi için husumetin iradeyi fesada uğratan tarafa yönlendirilmesi de gerekir. Bunun yanında hatanın da irade fesadı hali sayılabilmesi için esaslı hata olması gerekir.
Somut olayda; davacı, takibe konu olan senedin davalı tarafından iradesinin fesada uğratılması neticesinde hile ile alındığını, hile olgusunu icra ödeme emrinin tebliği ile öğrendiğini, bu nedenle borçlu olmadığını iddia etmektedir. İcra ödeme emrinin davacıya … tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla davanın … yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf savunmasında, senedin ihdas nedenini talil eder nitelikte bir beyanda bulunmamıştır. İspat yükü davacı/borçlu taraftadır. Zira icra takibine konu senedin hileyle alındığının ispat yükü altındadır. Hata veya hile ile iradenin fesada uğratıldığı iddiasının her türlü delille ispatı mümkündür. Hile iddiasına ilişkin herhangi bir soruşturma veya ceza dosyası bulunmamakta olup davacı bu iddiasına ilişkin tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen davacı tanıklarından … ve …’nün görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, tanık … ise, davacının annesi olduğunu, davalının, kızı olan davacıya seni Türk vatandaşı yapacağım diyerek bir takım evraklar imzalattığını, bunların içerisinde senedin de olduğunu beyan etmesine rağmen davacı dava dilekçesinde, belgeleri okumadan ve ne olduğunu bilmeden imzaladığını, senedin ne olduğunu takip sırasında öğrendiğini belirtmesi, imza sırasında yanlarında başkasının da bulunduğuna ilişkin bir beyanının bulunmaması, nitekim dinlenen diğer iki tanığın beyanlarının duyuma dayalı olması ve olaya ilişkin herhangi bir şikayetinin de bulunmaması karşısında tanık annenin davacıyı borçtan kurtarmaya yönelik ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarına itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak, davacının dava konusu bononun hile sonucu alınmış olduğu iddiasını usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş, yargılama sırasında İİK’nın 72 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve uygulandığı anlaşılmış olmakla, İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava konusu …-TL asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacının Adli Yardım talebi kabul edildiğinden Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken …-TL peşin harç ve …-TL başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)