Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2021/1048 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2021/1048
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
BİRLEŞEN DAVA (Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/234-306 E-K sayılı)
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların, … tarihinde … Şirketi isimli şirketi kurduklarını, … tarihinde şirket genel kurulunda bir karar alınarak davalı … şirketin kurucu temsilci müdürü olarak atandığını ve ”kurum açma kapatma, devir ve benzeri işlemleri yürütme” konusunda da yetkilendirildiğini, davalı … şirketin sorumlu müdürü olarak atandıktan sonra diğer davalı ortak olan eşi … ile birlikte fiili olarak şirketin, … adresinde, … ‘nu işletmeye başladığını, davalı … ve diğer davalı ortak eşi … kendi aralarında aldıkları harici bir kararla, anılan okulda …’na karşı sorumlu müdür olarak, …’nu görevlendirildiğini, … son iki yıldır ve hali hazırda anılan okulda müdürlük görevini yürüttüğünü, şirketin işlettiği anaokulu 40 öğrenci ile devraldığını, yıllar içinde öğrenci sayısı artarak …-… eğitim öğretim yılında bu sayı … ‘u bulduğunu, davacının …’na bağlı anaokulu öğretmeni ve eşinin de muvazzaf subay olduğunu, işleri sebebiyle tayin gören davacının … dışında olduğundan, anılan okul ile ilgili işlemler konusunda davalı şirket müdürüne ve diğer dacalı kurucu ortak …’a güvendiğini ve şirketi denetleme ihtiyacı duymadığını, fakat şirket müdürünün TTK ilgili hükümleri gereği şirketin yıllık genel kurulu yapma görevini yerine getirmemesi ve hesaplar konusunda davacı oyalayan bir tutum sergilemesi sonucunda davacının şirketin hesapları, gelir gider tabloları vs işlemleri incelenmesini istediğini, davalı şirketin, düzenli geliri olmasına rağmen yüklü bir SGK ve vergi borcu olduğunu, davacının şirketin %50 pay sahibi olmasına rağmen kuruluş tarihinden itibaren şirketten en ufak bir kar payı almadığı gibi, okulun demirbaş, kira vs giderleri için ödediği … TL lik kredi borcunu ödemeye devam ettiğini, aynı zamanda davacının, şirketin borçlu olduğu bir senede kefil olması sonucu ödenmeyen … lik bakiye borç için açılan icra takibi sonucu maaş hesabına haciz konulmasıyla da ayrıca mağdur edildiğini, davalı şirket müdürü ve eşi olan diğer davalı ortak …’ın mal varlıklarında olağan dışı bir artış olduğunu, davacının şirketten … TL, … TL ve … Euro karşılığı TL şahsi alacağı olduğunu, şirket müdürü … ile diğer ortak …’ın şahsi ödemelerinin (ev kirası, şahsi kredi kartı borçları , fatura vs) şirket hesaplarından yapıldığını ve hatta şirkete yapılması gereken bazı ödemelerin yine müdür … ve ortak … ‘ın hesaplarına yapıldığı, … tarihinde davalıların katıldığı bir toplantıda alınan bir kararla davalı şirket müdürü … ‘nun hisselerini annesi …’na devrettiğini ve … tarihli bir kararla da bu hisseleri tekrar kendi üzerine aldığını bu devirlerden davacının haberinin dahi olmamasına rağmen karar defterinde davacının imzasının atıldığını, … tarihinden … tarihine kadar şirket müdürü olarak sicile kaydedilen … da müdür olarak görev yaptığı süre içerisindeki zararlardan sorumlu olduğunu, …’e bildirilen öğrenci kayıtları ile …’ye bildirilen öğrenci kayıtlarının farklı olduğunu, davalı şirkete noter vasıtasıyla gönderdiğimiz … tarihli ihtarla şirketin kuruluşundan itibaren genel kurul toplantısının yapılmaması, şirkete ait defterler ve yıllık bilançolar vs konularda müvekkilimizin bilgilendirilmemesi sebebiyle mutad gündem maddelerinin yanında sair hususlarda genel kurul yapılmasını talep edilmesine rağmen, noter vasıtasıyla gönderilen … tarihli cevapta; şirket karar defterinin savcılıkta bulunması sebebiyle genel kurul yapılamayacağı bildirildiğini, davacının %50 ortağı olduğu şirketin düzenli gelirinin olmasına rağmen yüklü miktarda kamu ve özel borcunun olması, şirketin kurulduğu tarihten itibaren hiç genel kurul yapmaması, şirkete ait tutulması gereken defterlerin düzenli tutulmaması ve bu sebeple gelir gider konusunda davacının bilgisinin olmaması, davalı şirket müdürünün huzur hakkı ve davalı kurucu ortak …’a ödenecek maaş hakkında herhangi bir karar alınmamasına rağmen bu kişilere yüksek miktarlarda ödemelerin yapılması, şirketin zarar etmesi söz konusu ise TTK uyarınca iflas istenmesi gerekmesine rağmen bu yönde bir girişimin de olmaması, sadece bu sebeple bile TTK ‘nın şirket müdürü ve kurucu ortak tarafından ihlal edildiği, şirketin biriken borçlarına rağmen müdür … ile eşi olan diğer ortak …’ın mal varlıklarında ciddi bir artışın olması ile davacının katılmadığı bir toplantıda davacının imzası atılarak pay devri yapılması ve bunun sonucunda davacının savcılığa şikayette bulunması nedeni ile sorumluluk şartlarının oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik … TL’nin, davalılardan zararın ortaya çıkma tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte alınarak … Şirketi’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça bu dava açılırken Arabuluculuk görüşmelerine yalnızca müvekkillerden … adına başvuruda bulunulduğun ve görüşmeler gerçekleştirildiğini, diğer davalılar için zorunlu arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmediğini, davacı işinden memnun olmadığı ve istifa ederek yönetimin başına geçebileceğini ve bir okul devralabileceklerini söylediğini, bunun üzerine davalı … kendisinin istifa etmeyeceğini ancak destek olacağını dile getirdiğini, davacının mesleğinden istifa ederek devir alacakları okulun müdürlüğü görevini üstleneceğini düşünerek bu durumu kabul ettiğini, davacının devir işlemleri sırasında da aktif olarak yer aldığını ve … ayında; … Şti’nden; …’nu devraldığını, devir sözleşmesi imzalanırken de devir bedeli olarak …TL belirlendiğini ve o dönemde … öğrencinin devam ettiği sırada devir gerçekleştiğini, devir bedelinin bir kısmı … TL’si davalı … adına kayıtlı … Parsel numaralı taşınmazın devri ile karşılandığını, kalan … TL’lik bir ödeme de yine … tarihli tutanak ile nakit olarak … tarafından elden ödendiğini, kalan … TL ise devir sırasında kayıtlı olan öğrencilerden aldığı peşinat ve aidatlar düşülerek hesaplandığını, …TL’lik ödeme ise davacı tarafça yapıldığını, son olarak … TL’lik kısmı üç farklı senet ile …, …, … ödeme tarihinde olmak üzere … TL’lik ödeme miktarı olmak üzere ödenmesi kararlaştırıldığını, şirketin devri sırasında hisseler uyarınca ödemesi lazım gelen ve kendisinin ödemesi gereken kısım olması sebebi ile davacı tarafça imzalandığını, davalılar … ve … üzerlerine düşen kısımları ödemiş olmaları sebebi ile bahse konu senede imza atmadığını, daha sonra ise bu senetleri davacının ödeme sözü karşılığı; … tarihinde …’tan … TL, … tarihinde …bank’tan … TL … tarihinde … … TL, … tarihinde … TL servis araçlarının alınması için Peşinat olarak verildiğini ve yine … tarihinde … TL … Şti.’ye işletme sermayesi yatırdığını, devir işlemleri için gereken ve … Şti.’in işletme sermayesi için yatırıldığını, dolayısı ile bu 3 adet senedin ödeme sorumluluğu devir işlemleri sebebi ile davacının şirket hisse oranı sebebi ile ödemesi gereken miktarlar olup bu senetlerin ilk ikisi ödendiğini son senet ise davacının ekonomik güçlük içinde olması sebebi ile ödenemediğini, davalı … … tarihli senedin … TL’lik kısmını elden ödediğini kalan … TL sebebi ile ve davacının sorumluluğu’nda olan kısmı ödememesi sebebi ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının tamamen şirketin borçları sebebi ile bu denli borçlanması mümkün olmadığını şirket hisse oranı sebebi ile ödemesi gereken miktar olup halen şirket sermayesine de ödemesi gereken borcu bulunduğunu, … yılına kadarki zaman diliminde davacı tarafça seçilen okul müdürleri görev aldığını ancak okul yönetiminin iyi yönetilmemesi sebebi ile öğrenci kaybedilmeye başlandığını, bunun üzerine müvekkil davalı … çalıştığı kurumda ücretsiz izne ayrıldığını ve …-… Eğitim öğretim yılında kendisi okul yönetimi görevini üstlendiğini, bu süreçte büyük bir özveri ve titizlilikle çalışan davalının öğrenci sayısının artması ile beraber …ki görevine döndüğünü tekrar öğrenci kaybetmeye başlayacaklarını anlayınca davalı …’nun istifa ettiğini ve … yılı itibariyle de okulda müdürlük görevini üstlendiğini ve halen daha müdürlük görevini devam ettirdiğini, davalı … okul müdürlüğü görevine başladığını ve … yılından bu yana yaklaşık 3 yıldır fiilen bu görevi yürüttüğünü, aralarında her ne kadar sözlü olarak maaş miktarı belirtilmiş ise de bu maaşı hiç bir zaman müvekkil düzenli ve sürekli şekilde alamadığını peyder pey bazı zamanlarda kredi kartını borç ödemesi veyahut elektrik faturası gibi şahsi borçlarının ödemesi ile kapatmaya çalıştığını halen şirketin davalı …’na okul müdürlüğü görevi sebebi ile alması gereken maaş alacağı olduğunu, Kayseri … Noterliği … tarih ve … yevmiye no ile ihtarname keşide edilmiş ise de; bu ihtarnameye karşılık davalı … tarafından cevap verildiğini ve genel kurul toplantısının yapılamama sebebi açıklandığını, davacının …’da okul yönetimini üstlendiği sırada kendi el yazısı ile tutmakta olduğu ajandasında kendisinin okul kasa hesabından nakit olarak aldığı paraları peyder pey not almasının yanı sıra davacının ve davacının eşinin çeşitli bankalardaki hesaplarına da farklı tarihlerde yaklaşık … TL’ye yakın paralar gönderildiğini, … yılı döneminde şirkete bir tane servis aracı alınması gerektiğini bu dönemde krediye başvurulduğunu ancak şirket müdürü …’nun olması ve onun daha önceden şahsi bir kısım borçlarının olması sebebi ile şirket adına kredi çekilemediğini, bunun üzerine davalının davacı ile görüştüğünü ve şirket müdürlüğü görevini geçici olarak bir başkasına devir yapılabileceğini kararlaştırıldığını, davacının bu dönemde … ilinde olmaması sebebi ile tüm işleri … yürüttüğünü ve tamamen şirket lehine hareket ettiğin ve davalı …’nun annesi …’na devir işlemleri yapıldığını kredi çıkıp şirket üzerine servis aracı alındıktan sonra şirkette tekrar müdürlük görevini … üstlendiğini, bu süreç yaşanırken gerekli evrakların imzalanması için muhasebeci …’inde telefon konuşmalarına şahiy olduğu üzere davacının bilgisi ve isteği dahilinde tüm işlemler gerçekleştirildiğini, bu işlem şirketin zararı değil bilakis mal varlığını artırıcı bir işlem olduğunu, her eğitim- öğretim yılında … ayında okullara öğrencilerin kayıt yaptırması sonucu …’e öğrenci sayıları bildirildiğini, daha sonra her öğrenci için aplikasyon programı yüklenmektedir. Sene sonuna kadar; okul öğrenci eğitim ve öğretim zorunlu olmaması sebebi ile bir kısım öğrenciler devam etmedikleri için bildirilen sayı da düşüş veya artış olması olağan olup yalnızca aplikasyondan öğrencilerin silinmemesi sebebi ile uyumsuzluk yaşanabildiğini, davacı tarafça iddia olunduğu gibi davalıların şirketi zarara uğratmaları söz konusu olmadığını, maaş ve huzur hakkından haberdar olmaması da söz konusu olmadığını, davalıların hiç bir zaman ve emeklerinin tam karşılığını alamadıklarını, hatta şirketten alacakları bulunduğunu, işletilmekte olan iş yeri …TL borç ile başlanıldığını ve peyder pey bu borçlar ödendiğini, şirketin SGK borcu için yapılandırma yapıldığını, davacı tarafın ise kendisinin …’ya gelememesi sebebi ile hisselerini devretmeyi düşündüğünü ve bu sebeple tüm borçlar ve alacakların hesaplanması için; … yılında yapılandırma bozulduğunu, ancak devir işlemlerinin yapılmaması sebebi ile … yılında yeni yasa ile yeniden yapılandırma imkanından yararlanıldığını ve şirketin SGK’ya olan borçları ödenmekte olduğunu, davacı tarafın hisselerin devrini davalıların almak istediğini davacı taraf olağan dışı miktarlarda para isteyince aralarında anlaşmazlık çıktığını, bahse konu okulun; … ile franchise usulü ile çalışması sebebi ile mevcut …TL borcun ödenmesi için … tarafından çeşitli zaman dilimlerinde ödenecek şekilde çek imzalandığını ve bu borçların da ödenmekte olduğunu, pandemi sebebi ile de ekonomik sıkıntı içine girmesi kaçınılmaz bir son olduğunu, bu durumun davalıların hatası sebebi ile değil tüm dünyayı etkisi altına alan ve mücbir sebep hali olduğunu, belirterek davalılar … ve … yönünden zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılmamış olması sebebi ile davanın usulden reddine, davalı … yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … tarihli celsesinde davalılar … ve …’na yönelik davanın tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verilmiş ve mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, mahkememizce … tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile davalılar … ve …’na dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince davalılar … ve …’na karşı birleştirme istemli olarak Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açılması sonucunda Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalıların şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır.
Yargılama devam ederken tarafların karşılıklı olarak vermiş oldukları dilekçede davacının davasından feragat ettiği, davalının da yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmekle, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olması durumu gözetilerek, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39TL harçtan mahsubu ile Hazine adına gelir KAYDINA,
Bakiye 26,09TL harcın istemi halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Tarafların talebi doğrultusunda karşılıklı olarak vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır