Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2021/621 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/532 Esas
KARAR NO : 2021/621
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …/../… tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada … … sevk ve idaresindeki kendi adına kayıtlı … … … plakalı araç … poliçe nosu ile davalı … A.Ş. Tarafından sigortalandığını, sigorta şirketi poliçe düzenleyen olarak müvekkilinin maddi zararından sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazadan dolayı oğlunu kaybettiğini, müteveffanın yaşı ve aile ekonomisine katkısı dikkate alındığında davacı müvekkil ölenin hayat boyu desteğinden mahrum kaldığını, kazanın meydana gelmesi ve dolayısıyla rizikonun gerçekleşmesinden sonra davalı … şirketine başvuru yapıldığını, ancak yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, arabuluculuk görüşmelerinden de olumlu bir sonuç elde edilemediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak kubulü ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 410.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusurlu oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun kabulü halinde bile müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusurlu oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazada davacılar murisinin de kusuru irdelenmeli ve belirlenebilecek tazminatta indirim sebebi yapılması gerektiğini, davacılar murisinin ehliyetinin olmadığını, kaza anında kaskının takılı olmadığını, ayrıca davacılar murisinin üzerinde koruyucu kıyafetleri de olmadığını, bu nedenle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, bu nedenlerle mesnetsiz davanın reddine yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve cevap vermiştir.
Dava destekten yoksun kalma talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Özel Yaşam Hastanesine, İl Emniyet Müdürlüğüne, Antalya SGK Müdürlüğüne, …A.Ş., Cumhuriyet Başsavcılığına, Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Kazaya sebebiyet veren … … … plaka sayılı araç davalı … AŞ nezdinde …/…/…-…/…/… tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numarası ile zorunlu mali trafik sigortası ile teminat altında olup, kaza tarihinde poliçe yürürlüktedir.
Antalya SGK il müdürlüğü’nün …/…/… tarih ve … sayılı yazısı gereğince meydana gelen ölüm nedeni ile davacıya rücuya tabi gelir bağlanmamış olduğu bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının …/…/… tarihli raporunda; dosyada bulunan Antalya CBS’ye sunulmak üzere tanzim edilen …/…/… tarihli bilirkişi raporunda …’ın KTK’nun 30 ve 52/1-a maddesini ihlali ile asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müteveffa …’ın %50 oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’ın %50 kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinin …/…/… tarihli raporunda; desteğin gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunu, meydana gelen kazada %50 oranında kusurlu olduğunu, desteğinden yoksun kalan tek kişinin davacı annesi olduğu kabul edilerek; TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırma ve iskonto ile peşin değer hesabı kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde; davacının uğradığı destekten yoksun kalma zararının kusur indirimi sonrası 73.077,84 TL olarak hesaplandığını, belirtmiş davacı vekili rapor doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava değerini artırmış olup, alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli olmakla mahkememize bu raporlara itibar edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; Sigorta şirketleri yönünden temerrüd, 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi uyarınca hak sahiplerinin gerekli belgeler ile sigorta şirketine başvurduğu tarihten itibaren 8. iş gününün sonu olarak belirlenmelidir.Hiç başvurulmamış ya da gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulmuş ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda faiz başlangıcının, şirkete karşı girişilen icra takip tarihi, ya da takibe girişilmeden dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Somut davada davacı tarafından davalı … şirketine başvuru yapılmadan doğrudan dava açıldığından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
73.077,84 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.991,95 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 303,40 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.688,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre hesaplanan 10.300,12 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 peşin harç, 249,00 TL tamamlama harcı ile 629,00 TL posta, tebligat, bilirkişi vb. olmak üzere toplam 986,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı