Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/499 E. 2021/748 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/499 Esas
KARAR NO : 2021/748
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı banka müvekkilinin ticari hesabından kredi kullanmamasına rağmen 1.207.50 TL Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti adı altında tek taraflı kesintiler yaptığını, Müvekkilinin bu tarihlerde hiçbir kredi çekmediğini, diğer birçok banka … Bankası, …, …, …, …, … böyle bir ücret almadığı gibi sadece … Bankası sözleşmeye aykırı ve fahiş oranda bu haksız kesintileri yaptığını. T.C.M.B’sının 2020/4 sayılı Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Tebliğindede Açıkca Belirtirldiği Gibi Bankaların Tek Taraflı Hazırlamış Olduğu Sözleşmelerce Sınırsızca Müşterilerden Haksız kazanç Sağladığından İlgili Tebli İle Alınan Bir çok Ücretin İptaline Yasal Oran Sınırlaması Getirildiği Açık olduğunu, Davalı bankanın müvekkilinden haksız kesinti yapmış bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile takip başlattığımız bankanın haksız itiraz edildiğinden itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, davanın İstanbul Çağlayan Adliyesi Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımı süresi 2 yıl olup, bu süre sona ermiş olduğundan, talep edilen alacak kalemlerinin tümü zamanaşımına uğradığını, bu nedenle talep edilemeyeceğini, müvekkil banka ile davacı arasında “genel kredi ve teminat sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden her kredinin komisyonlarının alınacağını, kredinin tüm masraf ve ücretlerinin davacıdan tahsil edileceği düzenlemeleri mevcut olduğunu, Bankanın sözleşmenin bu madde kapsamında davacıdan tahsil edildiğini, müvekkili banka ile sözleşme imzalayan davacının sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği edimini yerine getirmesi gerektiğini, davacının daha sonra sözleşmeden cayarak, iade isteminde bulunması açıkça yasaya ve sözleşmeye aykırılık oluşturduğunu, davacı müvekkil bankadan bankacılık hizmeti almaya devam ettiğini, taraflar arasındaki imza altına alınan sözleşme koşulları tarafları bağlayacağını, davacı tarafça sözleşmeden “kredi tahsis ve değerlendirme ücreti” iadesini talep etmesi hem sözleşmeye hem de hukuka aykırı olduğunu, davacının taraf olduğu, yasa ve mevzuat hükümlerine uygun Genel Kredi Sözleşmesinde düzenlenmiş olan hükümler doğrultusunda, müvekkili banka tarafından verilen hizmetler karşılığı olarak tahsil edilen tutarların usul, yasa ve mevzuata uygun olduğu dikkate alınarak, işbu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini cevap ve talep etmiştir.
Dava: Antalya Genel İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali niteliğindedir.
Antalya Genel İcra Dairesinin …/…. esas sayılı dosyasının Uyap suretinin incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Bankası A.Ş., alacağın haksız alınan kredi tahsis değerlendirme ücreti toplam 1.985,97 TL olduğu, … Bankasının … tarihli borca itiraz dilekçesine istinaden icra dairesinin … tarihli tensip zabtı ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı, davalı bankanın kredi tahsis ve değerlendirme ücreti adı altında tahsil ettiği tutarların iadesi istemi ile belirsiz alacak davası açmıştır. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun “Genel işlem koşulları” başlığı altında 20 ve devamı maddelerinde de 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak genel işlem koşullarına yer verilmiştir. Bu nedenle genel işlem şartlarının uygulanması için sözleşmenin düzenlendiği tarih önem arz etmektedir. Zira 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olmadığı dönem için genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler uygulanamayacaktır, bu hükümlerin 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 2. maddesi uyarınca kamu düzeni ve genel ahlâka ilişkin bir kural niteliğinde bulunmaması nedeniyle geçmişe etkili şekilde uygulanması da mümkün değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 20. maddesi gereğince ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Bu anlamda bankada, kullandırdığı kredi için kural olarak ücret isteyebileceğinin kabulü gerekmektedir. Bunun tespiti için, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri ve ekleri dosyaya celp edilmiş dava konusu masraflara ilişkin sözleşme hükümleri ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek, bankacılık uygulamasında davalının söz konusu ücretleri tahsil etmesinin mümkün olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış;
Bankacı Bilirkişinin … tarihli raporunda; Davacıya, davalı banka nezdinde Gerçek Kişilerin Ticari İşletmesi hesabı tesis edildiği izlenmekte olup ilgili hesaptan yapılan işlemlerin tüketici koruma kanunu kapsamına girmediği, gerçek kişi ticari işletmesi olduğunu, Bankalar Ticari işlemlerde faiz ve komisyon oranlarının tespitinde yetkili olup kullandırılan krediler üzerinden nispi yada maktu komisyon alabildiklerini, diğer bankalardan getirtilen Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti Bilgileri incelendiğinde farklı isimler altında yıllar itibariyle kredi tutarı üzerinden değişen oranlarla ve tutarlarda tahsilat yapıldığını, davalı banka vekili Genel Kredi Sözleşmesi eki ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formunda Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti alınacağı, oranının açıkça belirtildiği, davacının da imzasının bulunduğunu, ancak İcra dosyasında bulunan hesap ekstrelerinde, Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti tahsil edildiği tarihlerin öncesi ve sonrasında davacıya kullandırılmış kredi bulunmadığını, bu durumda ilgili ücretin alınacağı Genel Kredi Sözleşmesi ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formu ile imza altına alınmış dahi olsa ücret tahsil edilen tarihlerde Bankaca sunulan hizmet bulunmaması dikkatinde, tahsil edilen Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücretlerinin, takip tarihi itibariyle 1.207,50 TL asıl alacak, 778,48 TL temerrüt faizi ile birlikte toplam 1.985,98 TL olarak iadesinin gerektiği rapor edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin … tarihli ek raporunda; Davalı bankadan, davacının Uncalı Şubesi … numaralı hesabın … – … tarihleri arası ekstresinin müzekkere ile talep edilmiş olup dosyaya sunulan … numaralı hesap ekstresinin incelenmesinde,… tarihinde 157,50 TL, …. tarihinde 525,00 TL Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti tahsil edildiği, … tarihinde 30.000,00 TL kredi kullandırıldığı, iki defa ücret tahsil edildiğini, …tarihinde 525,00 TL Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti tahsil edildiği, ancak öncesi ve sonrasında kredi kullanımı bulunmadığı izlendiğini, bu doğrultuda takdiri ve hukuki yorumu Mahkemeye ait olmak üzere; belirli bir hizmet karşılığı olmadan alınan … tarih 157,50 TL ve … tarih 525,00 TL olmak üzere toplam 682,50 TL Asıl alacak ve 434,11 TL ticari temerrüt faizinin iadesinin gerektiği rapor edilmiştir. Mahkememizce rapora itibar edilerek 778,48 TL’ asıl alacak ile 434,11 TL işlemiş faiz yönünden iadesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 778,48 TL’ asıl alacak ile 434,11 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacak 778,48 TL’nin %20’ne tekamül eden 155,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 59,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 54,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 778,48-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.207,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 108,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 660,60-TL Tebligat, Bilirkişi, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 660,60-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 258,95-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭kabul red oranı dikkate alınarak 805,20 TL’lik kısmının davacıdan, 514,80 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı