Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/348 E. 2022/294 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/348 Esas
KARAR NO : 2022/294
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya …Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kooperatiften ayrıldığını, bu ihtarnamede istifa bildirimi yoksa da, yargıtay kararlarına göre üyenin kooperatiften alacaklarını istemesinin kooperatiften ayrılma isteğini de içerdiğini, davalı kooperatif yönetiminin bu ihtarnameye verdiği … tarih … sayılı cevabında istemlerinin kabul edilmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin bu kez kooperatife … tarihinde başvurarak istifasını bildirdiğini, kooperatifin bu başvuruya … tarihinde yanıt vererek, müvekkilinin istifasının kabul edilmediğine ilişkin … tarih … sayılı kararı gönderdiğini, ardından davalı kooperatifin … tarih … karar nolu kararı ile müvekkilini kooperatiften ihraç ettiğini, istifa, ihraç, alacakları isteme uyarılarına karşın bugüne değin alacaklarının ödenmediğini, davalı kooperatife karşı, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasıyla alacaklarının tazmini davası açıldığını, mahkemece alacaklarının, ayrılınan yılın bilançosunun görüşüleceği genel kurulundan … ay sonra istenebileceğini, bu tarihten önce alacağın istenebilir olmadan açıldığı, gerekçesi ile davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, katılmadıkları bu kararlar karşısında yeni dava açma yolunun izlendiğini ve iş bu davanın açıldığını, bu nedenle ihraç edilmesine karşın ve ihraç edilen yılın bilançosunun görüşüldüğü … yılı genel kurulunun da yapılmış olduğunu, mahkememizden alacaklarını işbu dava ile istediklerini, kooperatiften müvekkilinin … tarihinde ihraç edildiğinin kesin olduğunu, kooperatif yasası 17. md. ayrılan veya ihraç edilen üyenin alacaklarının hemen ödenmesini emrettiğini, olayda müvekkilinin kooperatiften ihraç edildikten sonra … yılında genel kurul yapıldığını, bilanço sunulduğunu ancak alacaklarının bilançoda yer almadığını, kooperatifçe de ödeme yapılmadığını, alacaklarının istenebilir hale geldiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve alacağa istifa tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanarak …-TL’nin tazmin ve tahsilini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, alacaklarının karşılığı kooperatifin banka hesaplarına, alacaklarının güvencisi olarak dava değeri kadar devri önleyici tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifin kuruluş amacının üyelerine konut edindirmek olduğunu, Kooperatifler Kanunu’na göre üyenin talep ettiği bedel ister kooperatiften çıkmak amacıyla olsun isterse kar paylaşımı amacı gütsün, kooperatifin kuruluş amacına ulaşmaya engel olacaksa uygulanmayacağını dolayısıyla usulsüz satıştan kaynaklı arsayı geri alma amacı da hasıl olduğundan söz konusu bedellerin dağıtılması, ana sözleşmeye zaten aykırılık teşkil etmekte olduğunu, kooperatife ait olan arazinin daha önceki yönetim tarafından satışından elde edilen gelirin özel fon hesabına aktarılmış olduğunu, bu halde üyelerin zararından söz etmenin mümkün olmadığını, yapılan dağıtım işleminin kooperatifler kanunundaki mevzuata aykırılık teşkil ettiği gibi vergi mevzuatı bakımından da sıkıntılar taşımakta olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; üyeliği sona eren kooperatif üyesinin 1163 sayılı kanunun 17.maddesi uyarınca çıkma payı alacağının tahsiline ilişkin dava niteliğindedir.
Davacı üyenin üyelik sıfatının sona erdiği hususu ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık; üyelik sıfatı sona eren davacının üyelik sıfatının hangi tarihte sonra erdiği, istifa suretiyle mi yoksa üyelikten ihraç nedeniyle mi üyeliğinin sona erdiği, 1163 sayılı kanunun 17.maddesi uyarınca davacının davalıdan çıkma payı alacağı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davacı vekilinin tedbir talebinin … tarihli ara kararla, tedbir talebinin gerekçesinin açıklanmamış olması ve tedbirin sadece dava konusu şey üzerine konulabileceği, alacağın miktarının da yaklaşık olarak ispatlanmaması karşısında reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekilince dava dilekçesi ekinde ihtarnameler, Yönetim Kurulu Kararı, Üyelikten İhraç bildirimi sureti ibraz edilmiş, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosya aslı celp edilmiş, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporlarından birer suret uyap üzerinden dosyamız arasına alınmış, kooperatifçilik konusunda uzman bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile …-TL bedelli alacağını …-TL artırarak …-TL’ye çıkartmış, artırılan değer üzerinden harcını yatırmıştır.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun” ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/a maddesi eklenmiştir. Yeni düzenleme uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir:
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk Madde 5/A-(1) Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta uzatılabilir.
Madde 21 – 6102 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 12- (1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
Madde 23 – 6325 sayılı kanuna dördüncü bölümden sonra gelmek üzere ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlığıyla beşinci bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir:
“Dava Şartı Olarak Arabuluculuk”
Madde 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre;Taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a. Maddesi, Kooperatifler Kanunu 99. madde gereği ticari dava olduğu, Türk Ticaret Kanununun 5/A. maddesi gereğince 4. maddede ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas, … Karar Sayıllı ilamı) davanın açıldığı tarih itibari ile eldeki davanın açılmasından önce arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu ve eldeki davada bu şartın gerçekleşmediği anlaşılmakla 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesi, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesi, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. Maddeleri uyarınca, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan …-TL ve ıslah ile alınan …-TL olmak üzere toplam …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE ,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)