Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/240 E. 2022/209 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/240
KARAR NO : 2022/209
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin seralarının üst örtülerini yenilemek amacıyla davalı şirketten plestik sera üst örtüsü sipariş ettiğini, sipariş doğrultusunda davalı tarafından düzenlenen …seri numaralı …tarihli, 171.590,80.-TL bedelli fatura karşılığı plastik sera üst örtülerinin müvekkili şirkete teslim edildiğini ve fatura bedelinin ödendiğini, plastik sera üst örtülerinin sera üzerine kurulmasıyla sera örtülerinde potluklar oluştuğunu, buharlaştığını, bu durumun davalı şirkete ihbar edildiğini, müvekkilinin seralarda üretim yapamaz hale geldiğini, anılan plastik sera üst örtülerinin sökülerek yenileri ile değiştirilmesi zorunluluğunun doğduğunu, Antalya 11. noterliğinin …tarihli …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin zararının giderilmesine dair taleplerini yazılı olarak davalı şirkete ilettiklerini, davalının müvekkili şiretin mağduriyetini gidermediğini, şimdilik davalı tarafından satılan ürünlerin faturada yer alan özelliklere sahip olmaması nedeniyle hurda bedelinin çıkarılmasından sonra ortaya çıkan 158.358,80.-TL satım bedelinin, 100,00.-TL imha edilen fide bedelinin, 100,00.-TL mahrum kalınan karın ve 12.980,00.-TL sera örtülerinin değiştirilmesi bedelinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen sera plastik örtülerinin üretici firması müvekkili şirket olmadığını, söz konusu plastik sera örtüleri … Plastik ve Tarım Malzemesi Sanayii ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından ithal edilmekte müvekkilinin de bu sera üstü plastik örtülerini bu şirketten alıp piyasaya satmakta olduğunu, Bu sebeple de bu davanın …Plastik ve Tarım Malzemesi Sanayii ve Tic. Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesini, Davacı tarafın süresinde ve geçerli şekilde yapılmış bir ayıp ihbarı olmadığını, ayrıca söz konusu fide imha tutanaklarına dayanarak zararın tazminin talep edilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkili firmanın söz konusu sera plastik örtüsünü bugüne kadar birçok firma ve çiftçiye satmış ve hiçbirinde bir sorunla karşılaşılmadığını, sera içerisindeki havalandırma sisteminin incelenmesi gerektiğini, çünkü serada ters basınç yaratacak şekilde yetersiz bir havalandırmanın söz konusu olması halinde sera plastiği ne kadar sağlam olursa olsun bir süre sonra potluk oluşacağını, tüm bu aksaklıkların dava konusu serada var olduğunu dava öncesi müvekkili şirket tarafından ilgili seraya gönderilen kişilerin söylediğini, yine serada kuşak diye tabir edilen bez-naylon karışımı örtünün seranın çemberleri arasına enine şekilde çekildiğini ancak bunun da usulüne uygun yapılmadığını bu sebeple de seradaki çemberler arasındaki baskıyı arttırdığını ve plastik sera örtüsünün yapısını bozduğunu beyan ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; satım sözleşmesine konu plastik sera örtüsünün ayıplı olduğundan bahisle TBK’ nın 227. mad. uyarınca açılan sözleşmeden dönme nedeniyle satış bedelinin iadesi, imha edilen fide bedellerinin, mahrum kalınan karın ve sera örtüsünün sökülmesine ilişkin masrafların davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sera örtülerinin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, fidelerde meydana gelen hasarın sera örtülerinden mi yoksa başka bir hastalıktan mı yada seranın yeterince havalandırılmamasından mı kaynaklandığı, fide söküm bedeline ilişkin talep yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının taleplerinde haklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Yargılama aşamasında davacı vekili. mahrum kalınan kara ilişkin taleplerini atiye terk ettiklerini beyan etmiş, talep HMK 123. Madde kapsamında değerlendirilmiş ve davalı tarafın talebe muvafakat ettiği görülmüştür. Yine davacı vekili celse arasında sökülüp imha edilen fide bedellerine ilişkin talebini arttırmıştır.
Dosya içerisine mahkememizin …D. İş sayılı dosyası incelenmek üzere celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar aldırılmış, ayrıca davalı tanıkları dinlenmiştir.
Mahkememizin …D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; tespit isteyenin …Üretim ve Paz. A.Ş, karşı tarafın …Tarım San ve Tic. Ltd. Şti olduğu, talebin karşı taraftan talepçinin satın almış olduğu sera üst örtülerinin ayıplı olup olmadığı, faturada belirtilen özelliklere sahip olup olmadığı, zarar gören fide miktarlarının ve değerinin, yoksun kalınan gelirin, ayıplı sera üst örtülerinin sökülerek tekrar yapılması dolayısıyla oluşacak zararın tespitine ilişkin keşif yapılmasının talep edildiği, ziraat mühendisi …tarafından ibraz edilen 27/02/2020 tarihli raporda sonuç olarak, kullanılan sera örtüsü bedelinin 135.258,52.-TL, sera örtüsü sökümü ve yeniden örtülmesi bedelinin 53.302,00.-TL, hurda bedelinin 13.232,00.-TL, zarar görerek imha deline 8 adet imha tutanağı bedelinin 99.999,00.TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Ek bilirkişi raporunda ise keşif esnasında tespit edilen ayıplı 36 ve 12 aylık sera örtülerinin toplam tutarının 138.784,15.-TL, kullanılmayan sera örtüsü tutarının 32.809,97.-TL, sera örtüsü sökümü ve yeniden örtülmesi KDV dahil 62.896,35.-TL, hurda naylon bedelinin 13.232,00.-TL, imha edilen fide bedelinin 99.999,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …08/06/2021 tarihli beyanında : “ben, o tarihte davalı firmada depo sorumlusu olarak çalışıyordum. Şimdi davalı firmada pazarlamacı olarak çalışıyorum. Ben davacı firmayı da daha önceden tanıdığım için bizden ürün aldıktan sonra damlama sorunu ile ilgili bir şikayet geldi. Bununla ilgilenen arkadaş o zaman şehir dışında olduğu için davacı firmaya ben gittim ben gittiğimde henüz fide sezonu değildi. Seraların içinde fide dikimi yoktu. Hatta tedarikçi yurt dışı firmanın müdürü de benim yanımda geldi. Biz oraya gittiğimizde damlama olan birkaç yerde benim saydığım kadarıyla 3 yerde karton koymuşlardı. Ben, daha evvel sera örtüsü çekim işlerinde de çalışmışlığım ve tecrübem olduğu için bu çekimlerin yeterince gergin yapılmadığını, yer yer gevşek bırakıldığını ve kuşakların üstünden baskı uygulandığını, bu nedenle damlama yaptığını, damlacıkların bu baskıdan dolayı oluğa değil de oluğa ulaşamadan yere düştüğünü iki üç yerde gördüm. Yoksa ürünün kalitesi ile ilgili bir sıkıntı yoktu. Hatta oradaki davacı şirketin üretim müdürü olduğunu söyleyen arkadaş bana yerlere iki üç ton kadar su bastığını ve bu nedenle bu şekilde damlama olduğunu, eğer 200-300 ton su basarlarsa bunun ne olacağını söyledi. Benim fidelerle ilgili bir tecrübem olmadığı için bu hususta bir işlem yapmadım. İçerdeki havanın çıkmasını sağlayan pencerelerin olmadığını gördüm. Ben gittiğimde teslimat yerinin yanındaki iki- üç serayı gezdim. Daha sonra çekimi yapan arkadaşlarla görüştüklerini ve çekim hatalarını giderdiklerini öğrendim. Bana çekimde çalışan arkadaşlarım da bir sıkıntı olmadığını söylediler” şeklinde ,
sera örtüsünün bu kadar büyük bir alanda keyfi olarak değiştirilmesinin ekonomik olup olmayacağı, bundan ne gibi fayda sağlanacağı hususlarında ise : “ben sökülüp sökülmediğini bilmiyorum. Sonrası ile ilgili de bir bilgim yoktur. Ben bir sıkıntı olursa tekrar üretim müdürü arkadaşla görüştürebileceğimi söyledim. Hatta davacıya satılan ürünün aynısını Serik’ te aynı tarzda hatta yılın daha büyük bir kesiminde fide üretimi yapan organik üretim yapan …Tarım isimli firmaya verdik. Yine …Tarım isimli bir firmaya verdik. Balıkesir’de …fide isimli bir firmaya verdik. O firmalardan bir şikayet gelmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış olup, hesap uzmanı bilirkişi …, ziraat mühendisi … ve ziraat mühendisi … tarafından ibraz edilen 16/02/2021 tarihli raporda sonuç olarak; Sera üst plastik örtülerinin UV+EVA+İR+LD+CR+AF+AMIST katkılı olması gerektiği, keşif esnasında halihazırda görülen sera örtülerinin (yeni monteedilen) bu özelliğe sahip olduğu, İlk tespit raporunda ayıplı olduğu belirtilen sera üstü plastik örtülerinin sera içerisinde bulunan bitkilerin gelişimine olumsuz etki gösterebileceği ve fungal-bakteriyel hastalıkların oluşumuna neden olabileceği, Seralarda kullanılan 12 ve 36 aylık sera üst örtüsü toplam tutarının KDV dahil 135.258,52 TL olduğu, Satın alınan ancak seralarda kullanılmayan(yedek) 12 ve 36 aylık sera üst örtüsü toplam tutarının KDV dahil 32.809,97 TL olduğu, Sera örtüsü söküm bedelinin 12.980,00 TL olduğu, Seralardan sökülen 12 ve 36 aylık sera üst örtüsü hurda bedelinin toplam tutarının 13.232,00 TL olduğu, Sonuç olarak ayıplı sera üst örtüleri bakımından uğranılan zararın (hurda örtülerin davacıda kalması halinde) 135.258,52 TL+32.809,97 TL+12.980,00 TL -13.232,00TL = KDV dahil 167.816,49 TL olduğu,
Davacı şirket tarafından tutulan fide imha tutanaklarında belirtilen 35.714 adet fide değerinin (2,80 TL/ad) 99.999,00.-TL olduğu ancak keşif esnasında fideler halihazırda bulunamadığından ve ayrıca dosya arasında fide zayiatını gösterir rapora da rastlanmadığından, ayıplı sera örtüleri ile fide zayiatı arasında illiyet bağı olup olmadığı noktasında değerlendirme ve takdirin Mahkemeye bırakılabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler tarafından ibraz edilen 29/04/2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; kök raporlarında hesaplanan bedelin doğru olduğu kanaatinde oldukları, tacirler arasında yapılan satışlarda malın ayıplı olduğunun teslim sırasına açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeleri gerektiği, açıkça belli değilse alcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde ihbarla yükümlü olduğu, bildirmezse satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı, dava konusu edilen plastik sera örtülerindeki hususların değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporundaki ve ayrıca teknik bilirkişiler tarafından yapılan tespitlerde de anlaşılacağı üzere sera örtülerindeki arızanın kurulum ve teslim esnasında ortaya çıkmadığı, teslimden sonra kullanım esnasında ortaya çıktığı, bu haliyle olağan muayene ile ortaya çıkabilecek nitelikte olmadığı, ayıp ihbarının ‘hemen’ davalıya bildirilmesi gerekirken bildirilmediği, bu durumda malın ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı hususunun değerlendirildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler tarafından ibraz edilen 25/01/2022 tarihli 2. Ek raporda; keşif esnasında dava konusu edilen plastik sera örtülerinin seralarda bulunmadığından ne şekilde monte edildiğinin kendilerince değerlendiremeyeceği, dolayısıyla meydana gelen hasarın sera örtülerinin gerektiği gibi monte edilip edilmemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin yapılamadığı ayrıca sera örtülerinde TSE belgesi olup olmadığı ve neye göre belirlendiği hususlarının ise sera örtülerinde TSE belgesi bulunduğu ancak standardın neye göre belirlendiğinin ayrı bir uzmanlık alanı olduğundan kendilerince bir değerlendirme yapılamayacağı, potluk oluşmasının montajla ilgili bir husus mu yoksa örtülerin faturada belirtilen UV, IR, EVA, ANTİFOK ve ANTİSİS özelliklere sahip olup olmamasından mı kaynaklandığı konusunun ise bunu inceleyecek bir kurum ya da laboratuvar bulunmadığından değerlendirilemeyeceği görüş ve kanaatinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ilişki satış sözleşmesinden doğmuştur. TBK’nın 207. Maddesinde satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Anılı maddeye göre satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Satış sözleşmelerindeki ayıba ilişkin hukuki düzenleme ise TBK’nın 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenlemede “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” denilmektedir.
Ticari satımlarda muayene ve ihbar külfeti TTK’nın 21/1-c. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre “ Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için bu durumu bu süre içerisinde satıcıya bildirmeye mecburdur.”
TBK’nın 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Ayrıca aynı maddenin 3. Fıkrasına göre; alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.”

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda davacının Antalya ilinde bulunan seralarında kullanılmak üzere 12 aylık ve 36 aylık olarak nitelendirilen, …tarihli seri A, sıra no: … nolu, 171.590,80.-TL bedelli fatura muhteviyatı seri örtülerini davalıdan satın aldığı, bedelinin davalı satıcıya ödendiği, alınan sera örtülerinin büyük bir kısmının seraların üzerine monte edilerek fide üretimine geçildiği, söz konusu sera örtülerinin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere güneşten gelen zararlı ışınların seraya girmesini engelleyici UV, gündüz sera içine giren sıcak havanın gece azalmasını engelleyici IR, plastiğin mukavemetini arttıran EVA ve terlemeden oluşan küçük su damlacıklarının bitki üzerine damlayarak zarar vermesini engelleyen AF (anti fog), güneş doğuşu sırasında oluşacak sis engelleyen AS (anti sis), bitkilerin güneş ışığından yanmasını engelleyecek LD katkılarına sahip olması gerektiği, bu katkıların bulunmaması halinde sera içinde uygun olmayan sera içi iklim koşullarının oluşarak, düşük sıcaklık, yüksek nem gibi nedenlerle fungal ve bakteriyel hastalıkların çıkışının hızlanacağı, sera içerisinde üretim faaliyetlerine başlanıldıktan sonra sera örtülerinin üzerinde potlukların oluştuğu, örtülerin sislenme ve buharlanma yaparak damlacıkların oluştuğu ve bu damlaların fidelerin üzerine düştüğü, ortaya çıkan bu durumun derhal davalı satıcıya ihbar edildiği, her ne kadar davalı ihbar külfetinin yerine getirilmediğini iddia etmiş ise de davacının davalı satıcıya gönderdiği Antalya 11. Noterliğinin …tarih …yev. Numaralı ihtarnamesi ve davalı satıcının bu ihtarnameye karşı keşide ettiği Antalya 19. Noterliğinin … tarihli … yev. Numaralı ihtarname içerikleri incelendiğinde ihbarın süresi içinde yapıldığı, davalının da bunu bildiği, hatta bilmesine rağmen ihtarname gönderilmesinin etik bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilemeyeceği,
Her ne kadar davalı taraf sera içinin yeterince havalandırılmadığından bahisle söz konusu hasarın geldiğini iddia etmiş ise de gerek tespit dosyasında gerek mahkememizce yapılan keşif ve gözlemde buna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, mahkememizce yapılan gözlemde seranın yüksek tavanlı ve havalandırma sistemlerine sahip olduğunun görüldüğü, davalının bu iddialarının da ispat edilememiş olması nedeniyle itibar edilmeyeceği,
Fidelerde damlacıkların oluşturduğu hasar sonrasında fidelerin sökülerek tespit yaptırıldığı, tespit esnasında da sökülen fidelerin tespit mahallinde bulunmadığı, seranın tespit tarihindeki durumu itibari ile keşif yapılarak tespit raporunun düzenlendiği, tespit raporunda da davacının iddia ettiği potlukların, buharlaşma ve sislenmenin, damlayan ve akan su damlacıklarının sera içerisinde var olduğunun, bu sonuca neden olan etmenlerin çoğunlukla sera örtülerinde bulunması gereken anti fog (AF) ve anti sis (AS) katkısının yeterince bulunmamasından kaynaklandığının belirtildiği,
Mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen (yukarıda anılan) raporda da benzer tespitlerin yapıldığı ve tespitten sonra davacının davaya konu olan sera örtülerini söktürerek başka firmadan aldığını beyan ettiği sera örtülerini monte ettirerek üretim faaliyetlerine devam ettiği, mahkememizce yapılan keşif esnasında da davaya konu örtülerin gerili olmadığı,
Bilirkişilerce tespit edilen ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davacının ihbar külfetini yerine getirdiği, bu hali ile davacının davaya konu olan sera örtülerinden beklediği menfaati sağlayacak şekilde ve nitelikte sera örtülerinin olmadığı, davalının aksini ispat edemediği davacının somut olayda satılanın iadesi ile sözleşmeden dönme bedel iadesi ve sera örtülerinin sökülüp yenisinin takılması için yapılan masrafla sökülerek imha edildiği iddia edilen fide bedellerini talep ettiği, davacının yukarıda açıklanan TBK ve TTK hükümleri uyarınca haklarını kullanabileceği, bu bağlamda ayıplı ürünlerin iadesi ile fatura bedelinin ödenmesi ve doğrudan zarar kapsamında ikinci defa yapılması gereken demontaj ve montaj bedellerinin davalıdan talep edilebileceği, fatura muhteviyatı ürün değeri 158.358,80.-TL konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, talep edilen 12.980-TL montaj demontaj bedelinin de bilirkişi raporları ve somut olaya uygun olduğu ancak her ne kadar davacı taraf imha edilen fide bedellerini de talep etmiş ise de gerek tespit tarihinde gerek keşif tarihinde imha edilen fidelerin görülmediği, buna ilişkin bir tespit yapılmadığı, davacı tarafça tek taraflı düzenlenen tutanağın her zaman düzenlenebilecek bir belge niteliğinde olduğu bu nedenle bu yöne ilişen talebin ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda …tarihli seri A, sıra no: …nolu, fatura bedelinin 171.338,80.-TL olduğu yazılmış ise de 171.338,80.-TL’nin iki kalem toplamını oluşturduğu, fatura bedelinin 158.358,80.-TL olduğu hususu karar yazım aşamasında düzeltilmiştir.
Mahrum kalınan kar kaybına yönelik davanın geri alınması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
171.338,80.-TL’ nin 25/02/2020 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
… tarihli seri A, sıra no: … nolu, 158.358,80.-TL bedelli fatura muhteviyatı sera örtülerinin davalıya İADESİNE,
İmha edilen fide bedeline yönelik taleplerin REDDİNE,
Mahrum kalınan kar kaybına yönelik davanın geri alınması nedeniyle karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 11.704,15.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.929,46.-TL ve ıslah ile alınan 1.706,03.-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.068,66.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 2.929,46.-TL peşin harç ve 54,40.-TL başvurma harcı ve 1.706,03.-TL ıslah harcı toplamı 4.689,90.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve keşif masrafları olmak üzere) toplam 2.459,90.-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 2.457,03.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.227,19.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 200,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
8-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 1.318,45.-TL’ sinin davalıdan, 1,55.-TL’ sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı (davalı vekili e- duruşma), HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)