Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/229 E. 2021/659 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/229 Esas
KARAR NO : 2021/659
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun hizmet alımı işinin ihale ihale edilmesi neticesinde ihaleyi alan davalı şirketin, ihale dökümanı gereğince müvekkili kuruma hizmet verdiğini, davalı şirketin, ihale konusu işi ihale dökümanı gereğince dava dışı işçi gibi işe aldığı işçiler eliyle tamamladığını, davalı şirket tarafından işe alınan ve çalıştırılan dava dışı işçi Ulviye Korkutelmalıoğlu tarafından müvekkili idareye karşı açılan … İş Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyası ile verilen kararda, dava dışı işçi lehine işçilik alacakları ile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, anılan kararın müvekkili idarece istinaf edildiği ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, söz konusu mahkeme ilamının … İcra DAiresinin …/… E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, 23.235,08.-TL işçi alacağının müvekkili kurumca dava dışı işçiye ödendiğini, müvekkili kurumun ihale bedelinin ödenmesinden başka bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı işçiyi işinden çıkarının müvekkili kurum da olmadığını, işçilere ödem yapmakla sorumlu olan taşeron firmaların işçilik alacakları ve yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu olduklarını, … İş Mahkemesinin …/…/… tarihli …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı neticesinde … İcra Dairesinin …/… sayılı dosyasında yapılan toplam 23.235,08.-TL ‘ nin … tarihinden (ödeme zamanından) itibaren ve yine mahkemece müşterek ve müteselsilen ödenmesine hükmedilen 840,24 TL (karar ve ilam harcı) ödenme tarihi olan … tarihinden itibaren, 907,89 TL onama harcının ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren, 44,40TL istinaf karar harcının ödeme tarihi olan …/…//… tarihinden itibaren, 400,74 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve istinaf karar harcının ödeme tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren arabuluculuk yoluna başvuru tarihi ile ödeneceği tarihe kadar işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketlerden rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; dava dışı işçiye ödenen tazminatın sözleşme kapsamında davalılardan tahsiline ilişkin olarak açılan rücuen tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; işçiye ödenen bedelden davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi miktardan sorumlu olduğu hususlarındadır.
Dosya içerisine; … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyası sureti, … İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı kurumdan davalılar ile yapılan tüm sözleşmeler ile şerhnameler dosyaya getirtilmiş, iş hukuku, işçilik alacakları ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
… İş Mahkemesinin …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … … tarafından davalılar … Şti ve … … Müdürlüğü aleyhine işçi alacakları nedeniyle açılan alacak davası olduğu mahkemece verilen …/…/… tarihli karar uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
… İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … … tarafından borçlular … Şti ve … … Müdürlüğü aleyhine toplam 21.190,10TL alacak üzerinden ilamlı icra takibine girişildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi … … tarafından tanzim edilen …/…/… tarihli rapora göre sonuç olarak;
1. Seçenek; davacı kurumun dava dışı işçiye ödediği işçilik alacaklarının YARISI kadar davalı son alt işveren … Şti’ne rücu edebileceğinin kabulü halinde: icra dosyasına ödenen 11.617,54.-TL’nin, bakiye karar harcı 420,12.-TL’nin, onama harcı 453,94.-TL’nin, istinaf maktu karar harcı 22,20.-TL’nin, istinaf kanun yoluna başvuru harcı 200,37.-TL’nin ödeme tarihlerinden veya dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte rücu edilebileceği,
2. Seçenek; davacı kurumun dava dışı işçiye ödediği işçilik alacaklarının TAMAMI kadar davalı son alt işveren … Şti’ne rücu edebileceğinin kabulü halinde: icra dosyasına ödenen 23.235,08.-TL’nin, bakiye karar harcı 840,24.-TL’nin, onama harcı 907,89.-TL’nin, istinaf maktu karar harcı 44,40.-TL’nin, istinaf kanun yoluna başvuru harcı 400,74.-TL’nin ödeme tarihlerinden veya dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte rücu edilebileceği,
Davalıların rücu edilebilecek kısımdan birlikte sorumluluklarına gidilip gidilmeyeceği hususunun nihai takdirinin mahkemeye ait olacağı yönünde mütalaada bulunulmuştur.
Davacı idare ile davalı yüklenici şirketler arasında imzalanan “Ulaşım hizmetlerinde kullanılmak üzere araç kiralanması işi sözleşme dokümanları” incelendiğinde; davalı yüklenici şirketlerin ihale dokümanı ve ekleri uyarınca davacı idareye sürücüsü ile birlikte araç kiralama işlerine ilişkin hizmette bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalılar tarafından imzalı … … tarihli “Ulaşım Hizmetlerinde Kullanılmak Üzere Araç Kiralanması İşi Sözleşme Dökümanları” isimli “Hizmet İşleri Genel Şartnamesi” başlıklı sözleşmenin “Yüklenicinin Genel Sorumlulukları” başlıklı 6. Maddesinde yüklenicilerin üstlendirkleri işler için gerekli araç gerçleri ve işçilikleri temin etmeyi yüklendiklerini, “Çalışanların Özlük Hakları” başlıklı 38. Maddedesinde çalışan elemanların ücretlerinin ödenmesinden doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olduğu,
Taraflar arasındaki … tarihli “Ulaşım Hizmetlerinde Kullanılmak Üzere Araç Kiralanması İşi Teknik Şartnamesi”nin 4. Maddesinin 4. Bendinde şoförlerin muhatabının yüklenici olduğu, 7. Bendinde yüklenicinin personelinin 4857 Sayılı İŞ Kanunu hükümlerine göre çalıştırmak zorunda olduğu,
Taraflar arasındaki … tarihli “Ulaşım Hizmetlerinde Kullanılmak Üzere Araç Kiralanması İşi Teknik Şartnamesi”nin 3 no.lu “Sözleşmenin Uygulanması ve Çalıştırma esasları” başlıklı bölümünün 3.14. Maddesinde yüklenicinin personelinin 4857 Sayılı İŞ Kanunu hükümlerine göre çalıştırmak zorunda olduğu, 3.40. Maddesinde yüklenicinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca yıllık izin kullanma hakkını kazanan şoför personellerin yıllık izinlerini kullandırmak ve iş kanununda belirtildiği şekilde kanuni sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlü olduğu, Asat’ın bu kabil dava, şikayet ve benzeri konulara hiç bir şekilde taraf ve muhatap olmadığını, Asat’ın bu kabil bir taleple muhattap olması veya aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmesi hallerinde doğmuş ve doğabilecek her türlü zararı yükleniciye rücu hakkı bulunduğu, bu sebeple Asat herhangi bir zarara uğrarsa bu zararı yüklenicinin ödeyeceği hükmünün düzenlendiği,
…/… ihale no.lu Birim Fiyat Sözleşmesinin22. Maddesinde yüklenicinin çalıştıracağı personelle ilgili sorumluluklarının düzenlendiği,
İdari şartnamenin 47. Maddesinde yer alan şablonda birim fiyatların araçların sürücüsü ile birlikte kiralanmasına bağlı olarak belirlendiği görülmüştür.
4857 sayılı İş Kanununun 2.6.maddesinde; “Bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleminde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren – alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak bu kanundan iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü mevcuttur.
Dava konusu olayda da davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak iş kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler dava dışı işçiye karşı dış ilişki itibariyle müteselsilen sorumludur. Bu düzenleme işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, borçlar kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular kendi aralarındaki iç ilişkide bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda anlaşma yapabilirler. 6098 sayılı TBK’nın 167.maddesinde düzenlenen “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki düzenlemede de müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkideki bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise tarafların serbest iradeleriyle yapmış oldukları sözleşme hükümleri kendileri bağlayacağından dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun ödediği miktarın, iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsiline talep edebileceği kabul edilmelidir. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmelerde işçilerin hak ve alacaklarına yönelik hüküm bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, dava dışı … … isimli işçi tarafından kendileri ve davalı … Şti aleyhine … İş Mahkemesi’nde açılan …/… Esas sayılı davada kesinleşen karar ile kendilerinin 23.235,08.-TL işçi alacağının dava dışı işçiye ödendiğini, yargılama ve icra masraflarının da ödendiğini ve imzalanan sözleşmeye göre işçilere yapılan tüm ödemelerden davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davanın açıldığı, usulüne uygun tebligatlara rağmen davalıların davaya cevap vermedikleri, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, iç ilişki uyarınca, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın sorumlu olduğu ve sorumluluğun hangi oranda olduğu noktasında toplandığı, yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesi ve genel hükümler birlikte değerlendirildiğinde İş Kanunun 2. Maddesinin İşçiyi korumak amaçlı getirilmiş bir düzenleme olup, asıl işverenin bu sorumluluğunun sadece işçiye karşı olduğu, eldeki davada ise, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmesi gerektiği, bu itibarla yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri uyarınca tarafların işçilerin sosyal ve ekonomik hakları ile giderlerden yüklenicilerin sorumlu olacaklarının kararlaştırıldığı kanaatine varıldığı, dava dışı işçinin davalı ..şirketinde çalışırken iş akdinin feshedildiği, İş mahkemesince feshin haksız olduğuna karar verildiği ancak davalı şirketin işçiyi işe başlatmadığı ve boşta geçen sürelerin de dava dışı işçiye ödenmesine karar verildiği, her ne kadar davalı … Şti’ son işveren olarak görünse de davalıların iş ortaklığı olup iş ortaklığına ait olan borçlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı yüklenicilerin sorumluluklarının tespitinde davacının icra dosyasına ödediği faiz ve yargılama gideri dahil yapılan tüm ödemenin dikkate alınması gerektiği anlaşılmış, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile davacının icra dosyasına ödediği ve yargılama nedeniyle ödediği bedellerin ödeme tarihleri ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 25.428,35TL’nin;
23.235,08TL’sine 10/08/2018 tarihinden ,
907,89TL’sine 12/04/2019 tarihinden,
44,40TL’sine 11/04/2019 tarihinden,
400,74TL’sine 01/11/2018 tarihinden,
840,24TL’sine 01/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.737,01.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 434,26.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.302,75.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.273,66.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır