Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2022/257 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130
KARAR NO : 2022/257
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili banka ile davalı asıl borçlu … Şirketi arasında … tarihli … Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar … ve …’nin … tarihinde kefalet sözleşmesi imzalayarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalılara Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek sonuç olarak haksız itirazın iptaline, … TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Dava; … sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalılar aleyhinde …-TL asıl alacak, …-TL faiz, …-TL % 5,00 BSMV, -…-TL … tarihli tahsilat, -…-TL … tarihli tahsilat olmak üzere toplam …-TL alacak yönünden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilmesi ve borçlu/borçlular tarafından verilen itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası Bankacı Bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: davalı asıl borçlu … şirketinin … takip tarihi itibariyle … temerrüt tarihi dikkate alınarak sorumluluğunun hesaplanması yönünden; banka kredi kartını … tarihinde … TL üzerinden takip hesaplarına aktarıldığını,

Kat tarihi itibariyle asıl alacak
…-TL
…-…
2 günlük % … akdi faiz
…-TL

Kısmi tahsilat (TBK 100. Madde)
-…-TL
…-…
1 günlük % … akdi faiz
…-TL

Kısmi tahsilat (TBK 100. Madde)
…-TL
…-…
50 günlük %… temerrüt faizi
…-TL

Gider vergisi
…TL

Takip tarihinde toplam alacak
…-TL

Takip tarihinde banka alacağı; … TL asıl alacak bulunduğu, asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren … tebliği gereği değişen oranlarda temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin 2.2. Kredi türleri başlıklı maddesinde ve diğer maddelerinde kredi kartı işlemlerine ilişkin hüküm bulunmadığından genel kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinde imzaları bulunan davalılar … ve …’nin dava konusu kredi kartı nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı, ancak müstakil kredi kartı sözleşmesi ile asıl borçlu şirket tarafından kredi kartının kullanılması sebebiyle davalı asıl borçlu … Şirketinin sorumluluğunun bulunduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine yeniden rapor sunan Bankacı Bilirkişi …’den ek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli ek raporda: “Raporumuzun “Taraflar arasındaki akdi ilişkinin incelenmesi” başlığı altında, ihtarnamede kart numarası açıkça yazılı bulunan ve takibe konu edilen … numaralı kredi kartının, davacı bankadan talep edilerek dosyaya getirtilen …-… tarihleri arası hesap özetlerinin incelendiği ve … kat tarihi itibariyle … TL asıl alacak tespit edildiği, bankanın takip talebiyle uyumlu olduğu ve asıl alacak tespitinin uzun uzun açıklandığı, görülmektedir. … tarihinde yapılan … TL’lik kısmi ödemenin TBK 100. maddeye göre tenzil edilmesi ve işletilen faizler sonrasında, … takip tarihinde … TL anapara borcu kaldığı, açıkça görülmektedir. Raporumuzda “Uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranlarının saptanması” başlığı altında incelendiği üzere, bankaların kredi kartlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulayacak akdi ve temerrüt faizlerinin sınırlandırıldığı, buna göre 5464 yasanın 26. maddesi uyarınca kredi kartlarına …’nin önceleri 3’er aylık dönemlerde, şimdilerde her ay başında azami akdi ve temerrüt faiz oranlarını yayınladığı, davacı bankanın bir devlet bankası olması sebebiyle fiilen bu azami oranların da altında akdi ve temerrüt faiz oranlarını uyguladığı, bankanın dosyaya sunduğu kredi kartı hesap özetlerinde açıkça görülmektedir. Bir diğer konu ise sözleşmelerde gayri nakit kredilere ilişkindir. Kök raporumuzda örnekleri verilen emsal Yüksek Mahkeme kararlarında, kredi kartını fiilen kullanmayan kefillerin şirket adına tahsisli kredi kartlarından kaynaklanan banka borcundan sorumlu olamayacakları yönündedir. Kefalet sözleşmesinin henüz risk gerçekleşmeden, belirsiz bir alacak için kurulamayacağı, yani kefil açısından borcun belirlenebilir olması gerektiği, ferdileştirilmiş olmayan bir borca kefil olunamayacağı açıkça ifade edilmektedir. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … Esas … Karar sayılı … tarihli kararında özetle; “Dava, kredi sözleşmesi ve kefaletten kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Olayda, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı anlaşılmış olup bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerekir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır.” Ek raporumuz sırasında kredi kartlarına ilişkin hesap ekstreleri tekrar incelendiğinde, … numaralı asıl kredi kartı borcunun hesaplanması sırasında, … numaralı … adına kayıtlı bir ek kartın daha olduğu ve harcamaların bu ek kartla yapıldığı, yapılan harcamaların … numaralı asıl karta aktarılarak işlemiş faizlerin de ilavesiyle akdi dönem hesap ekstrelerinin oluşturulduğu, anlaşılmıştır. Bu sebeple, kefil …’ın da kart kullanan kefil sıfatıyla asıl borçlu şirket kadar sorumluluğunun bulunduğu yönünde görüşümüz değişmekle birlikte, diğer kefil için kök raporumuzdaki tespitlerimiz aynen devam etmektedir.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Dava İİK.67. Maddesi uyarınca bir yıllık yasal süre içinde açılan itirazn iptali davası olup, davacı banka ile davalı asıl borçlu … Şirketi arasında … tarihli … Sözleşmesi imzalandığı ve ayrıca davacı banka ile davalı asıl borçlu … Şirketi arasında … tarihli … TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalılar … ve …’nin … tarihinde sözleşme limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu sözleşmeyi imzaladığı; … Sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı asıl borçlu ile davalıların sorumlu olduğu borç miktarı ve ayrıca davalı kefillerin, kefil sıfatıyla sorumlu olduğu miktar uyuşmazlık konusu olmuştur.
TBK 583. maddesi; “kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü içerir.
Aldırılan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli kök ve ek raporlardan da anlaşılacağı üzere, kartın asıl borçlu … Şirketi tarafından kullanılmaya başlandığı ve ayrıca davalı … adına kayıtlı bir ek kartın olduğu ve harcamaların bu ek kartla yapıldığı, takip tarihinde … TL anapara borcu kaldığı; davalı asıl borçlu şirket akdedilen Sözleşmeler ve kullanılan kart nedeni ile davalı müteselsil kefil …ise ek kart kullanan kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı …’nin her ne kadar … tarihli sözleşmede limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası olsa da, genel kredi sözleşmesinin 2.2. Kredi türleri başlıklı maddesinde ve diğer maddelerinde kredi kartı işlemlerine ilişkin hüküm bulunmadığı, takibe dayanak eski tarihli … Sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, dolayısıyla da davalının yeni tarihli sözleşmedeki kefaletinin, eski tarihli sözleşmeyi kapsamayacağından, bu davalı yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile,
Davalı borçluların Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazın kısmen iptaline,
Takibin …-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacak takip tarihi itibaren yıllık %33 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının fazlaya dair talebinin reddine,
…-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‭….-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan …-TL başvuru harcı, …-TL peşin harç olmak üzere toplam …-‬TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam …-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan ‭…-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭…-TL’sinin davalılardan, …-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)