Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/127 E. 2021/740 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/127
KARAR NO : 2021/740
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkili şirkete ait otel işletmesi olduğunu, davalı borçlunun acentenin talep ve rezervasyonları karşılığında otelde konaklama amacıyla odalar satılmakta ve karşılığında fatura kesildiğini, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından ödenmemesi sonucunda … İcra Müdürlüğü’nde …esas numaralı dosya ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine taraflarınca, …tarihinde …başvuru numarası ile arabuluculuğa başvurulduğunu, müzakereler sonucunda icra takibine konu uyuşmazlık hususunda anlaşmaya varılamadığını ve … tarihinde anlaşamama tutanağı imzalanarak dava şartı olan Zorunlu Arabuluculuk koşulu yerine getirildiğini, fakat arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşamaması üzerine işbu davanın açıldığını, davalı şirketin borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, ancak faturaların ödendiğine dair bir dekont sunulmadığını, ticari defterler ve cari hesaplar incelendiğinde müvekkili şirketin alacaklı olduğu ve davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, icra takibine itiraz edilmesinin hukuki bir dayanağı bulunmayıp, haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, davalı şirketin mail üzerinden rezervasyon bilgilerini, oda ve konaklama yapacak kişi sayısını müvekkili şirkete bildirmekte bunun üzerine odalar başkaca kişilere satılmamakta, internet ve diğer acente sistemlerinden de satışa kapatıldığını, davalı borçlu şirketin sezon içinde belirli tarihlerde yine talep ve siparişi neticesinde ayırttığı garanti odalarda bulunmakta ve garanti odalarda konaklama olmaması durumunda bile müvekkil şirketin satışa sunamayacağı sebebiyle ödemesinin de yapılmasının zorunlu olduğu taraflarca bilindiğini, bu sebeplerle mahkemece haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin hizmet sunduğu … … unvanlı tur operatörünün rezervasyonları için davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yazışmalar yapıldığını, müvekkili şirketin …unvanlı … Şirketinin rezervasyonlarına aracılık ettiğini, bu nedenle huzurdaki davada husumet itirazları olduğunu, müvekkili şirket ile davacı otele rezervasyonları iletirken bu rezervasyonların 0 gün “release” ile gönderildiği hususunda anlaştıklarını, “Release” terimi turizm hukukunda Acentanın sormadan satış ve no show’suz iptal yapabileceği bitiş tarihi anlamına geldiğini, ayrıca müvekkili şirket ile davacı otel ile yapılan anlaşma gereği otele sadece isimsiz otel satışları gönderilmediğini, isimsiz otel satışı tur operatörü …uçakların da kalan son koltuklarını kar etmeden zarar ederek sadece boş uçak koltuklarını doldurmak için satmak zorunda, bu durumda rezervasyonlar isim belirtilmeyen ve satın alan yolcuya 3 yıldızlı bir otelde konaklama garantisi verilerek satıldığını, bu çalışma şeklinde en önemli konu tur operatörünün boş kalan koltuklarını doldurabildiklerini, İptal edilen odaların tarih aralığı ve iptal tarihlerinin … – … tarih aralığı için 10 oda, … – … tarih aralığı için 10 oda olduğunu, davacı otelin anlaşma gereği giriş günü dahi gönderilen rezervasyonlarını alıp ya da iptalleri konfirme edildiğini, Garantili odaların iptali için ise davacıya … tarihli odalar için 5 gün, … tarihli odalar için 3 gün önceden bilgi verilmiştir. Bu nedenle davacının davaya konu ettiği alacağı doğmadığını, davacının iddia ettiği alacak tutarı için müvekkile fatura göndermişse de bu faturaların müvekkili tarafından iade edildiğini belirterek sonuç olarak davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İtirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosya içerisine; … İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasının uyap çıktısı celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri inceletilerek mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … tarafından borçlu … aleyhinde faturaya istinaden 74.652,87.-TL toplam alacağın tahsili amacıyla icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi …’ın …/…/… tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava dosyası ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafın ticari defterlerine göre, takip ve dava konusu 10 adet faturanın tamamının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sadece takip ve dava konusu faturalardan ibaret olmadığı, … yılından … yılına davalı şirketin cari hesabının 666,19-6 BORÇ bakiyesi ile devrettiği, takip tarihi itibarı ile davalı şirkete 262.702,13-6 daha fatura düzenlenip, 188.921,50-6 tutarında da tahsilat yapılmış olduğundan, takip tarihi itibarı ile davalı şirketin cari hesabının borç bakiyesi verdiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihinden sonra davalı şirketten 11.500,00-6 daha tahsilat yapılmış olduğundan, … tarihi itibarı ile davalı şirketin cari hesabının borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiğini, kanaat ve sonucunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi …’in …tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava dosyası ile davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve takip konusu edilen alacağın dayanağı olan faturaların tamamı davalı şirkete teslim edildiği, davalı şirketin ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davalı şirketin bakiye 12.597,54.-TL. tutarında davacı şirkete borcunun olduğu, talimat gereği davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 74.446,82.-TL. tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, tarafların ticari defterlerindeki borç-alacak farklarının sebebinin, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp da davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan yukarıda detayı belirtilen bakiye 61.853,21.-TL. tutarındaki iade faturaları borç kayıtlarından kaynaklandığı, kanaat ve sonucunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda, tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
6102 Sayılı TTK’nın 21/2 maddesi uyarınca bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. e-fatura, gönderici, alıcıdan sekiz gün içerisinde sistem üzerinden bir yanıt vermesini bekler. Alıcı sekiz gün içerisinde onay ya da ret vermezse ticari e-Fatura otomatik olarak onaylanır. Alıcı bu süre içerisinde red yanıtı gönderirse, iade faturası düzenlenmesine gerek kalmaz. Sekiz gün içerisinde yanıt dönülmezse, sistem bu e-fatura için yanıt verme işlemine kapatılır ve alıcı iade etmek istediği fatura için bir iade faturası düzenler. Alıcı iade faturasını kayıtlarına almak istemiyorsa yine KEP sistemi ile itiraz yoluna gidebilmektedir.
Ayrıca ticari e-Fatura’nın kabul edildikten sonra reddedilebilmesi için alıcının KEP sistemi ya da noter aracılığıyla ticari e-Fatura’yı gönderen tarafa itirazda bulunması gerekir. Tarafların anlaşma sağlaması ile birlikte karşılıklı olarak bu yazıyı arşive eklemesi sonucu faturanın iptali gerçekleşir.
Bu yasal düzenlemeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, … tarih … Nolu 14.489,31.-TL tutarlı; … tarih … nolu 7.435,08.-TL tutarlı, … tarih … nolu 7.806,63.-TL tutarlı, … tarih … nolu 20.818,22.-TL tutarlı, … tarih … nolu 618,31.-TL tutarlı, … tarih … nolu 1.854,92.-TL tutarlı, … tarih … nolu 8.347,15.-TL tutarlı, … tarih … Nolu 1.702,21.-TL tutarlı, … tarih … nolu 9.892,92..-TL tutarlı, … tarih … Nolu 1.688,12.-TL tutarlı toplam 74.652,87.-TL bedeli faturalara dayalı alacağının tahsili için davalı şirket hakkında icra takibi başlattığı, takibin davalının itirazı ile durduğu ve itirazın iptali için eldeki davanın ikame edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, icra dairesine yaptığı itirazında açıkça ticari ilişkiyi inkar etmemekle birlikte asıl alacağa ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini beyan ettiği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, tarafların incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduklarının ve davaya konu faturanın tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde bir kısım iade faturası yer almış ise de, davacı adına borç kaydettiği bu iade faturalarını davacı şirkete teslim ettiğini KEP sistemi ya da noter aracılığıyla ticari e-Fatura’yı gönderen tarafa itirazda bulunduğunu ispat edemediği, dolayısıyla da davacının alacağını ispat etmesine rağmen davalının borcu olmadığını yahut ödendiğini ispat edemediği, takipten sonra 11.500,00.-TL ödeme yapıldığı, alacağın likit olduğu, bu nedenle de davanın kısmen kabulüne, Takipten sonra davadan önce ödenen 11.500,00.-TL yönünden, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle bu miktar yönünden davanın usulden reddine, yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçluların … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazlarının KISMEN İPTALİ ile,
Takibin 62.946,82.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
62.946,82.-TL asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Takipten sonra davadan önce ödenen 11.500,00.-TL yönünden, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle bu miktar yönünden davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerken ‭4.299,89.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 901,63.-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭3.398,26.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvuru harcı, 901,63.-TL peşin harç olmak üzere toplam 956,03.-‬TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam 1.085,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan ‭915,28-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği ‭1.113,01.-TL’sinin davalıdan, 206,98.-TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.983,09.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı ve davalı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)