Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2022/512 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2022/512
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2012
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki bulunduğu … plakalı aracın, sürücüsü … olan … plakalı ve dava dışı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin maliki olduğu araç sürücüsü hakkında ceza davası açıldığını, ayrıca bundan başka müvekkili aleyhine Antalya … Asliye Hukuk ve … Asliye Hukuk Mahkemelerinde 2 ayrı tazminat davası açıldığını, yine Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas dosyasında … tarafından … aleyhine tazminat davası açıldığını, bu dosyada tarafların …-TL tazminat miktarı hususunda sulh olduklarını, davalı …’nın davacıya …-TL’yi ödedikten sonra Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı aldığını ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından da icrayı takibe geçildiğini, takip esnasında müvekkili şirketin haciz tehdidi altında davalı … vekilinin banka hesabına …-TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, müvekkilinin maliki olduğu araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olmadığını, davalının … ile sulh olduğu tarihte Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasını müvekkili şirkete ihbar etmediğini, dolayısıyla …’a gereğinden fazla ödeme yaptığını, yine … isimli kişinin üniversiteden alınan sürekli sakatlık raporuna da davalı … itiraz etmediğini, dolayısıyla … bu belirtilen nedenlerden dolayı … isimli kişiye fahiş miktarda tazminat ödediğini, yapılan bu ödemenin gerçek zarara ilişkin olmadığı için ödediği tutarın tamamını da müvekkilden rücuen talep etmesinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin haciz tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kaldığını, tüm bu işlemler sonucunda müvekkili şirketin ayrıca ticari işlerini yürütemeyip müşterilerine karşı zor durumda kaldığını, manevi zararının da bulunduğunu belirterek, müvekkili şirket tarafından davalıya yapılan fazla ödemeye ilişkin tazminat miktarının tespiti ile şimdilik olmak üzere …-TL alacağın davalıdan tahsiline, ayrıca …-TL de manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunmuş, ayrıca esasa ilişkin olarak da; davacının iddialarının asılsız ve yersiz olduğunu, davacının banka marifetiyle yapmış olduğu ödemeye ilişkin beyanının da gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafça Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dosyasına mahsuben ödenen miktarın …-TL olduğunu, bu miktardan Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan devlete ödenen miktar düşüldüğünde toplam ödenen bedelin …-TL olduğunu, maluliyet raporuna ilişkin davacının itirazlarının da kabul edilemez olduğunu belirterek, haksız davanın reddine, ayrıca davanın … isimli kişiye ihbar edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, ödeme dekontu dosyaya sunulmuş, kusur konusunda ve aktüer hesap konusunda uzman bilirkişilerden ayrı ayrı raporlar aldırılmıştır.
Davalı tarafın zaman aşımı itirazının davanın İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan dava niteliğinde oluşu ve 1 yıllık süreye ilişkin zaman aşımına tabi oluşu gözetilerek reddi gerekmiştir.
Dava: İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan istirdat ve haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili tarafından icra dosyasına haciz tehdidi altında fazla ödeme yapılmak zorunda kalındığını belirterek, fazla ödemenin istirdadı ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine trafik kazası nedeniyle cismani zarardan dolayı maddi tazminat istemli dava açıldığı, yargılama sırasında tarafların anlaşmak suretiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu davanın yargılanması sırasında davacının … alınan … tarihli raporda; sürekli iş göremezlik oranının % 45 olarak belirlendiği, yine kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunda da kazaya karışan … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği görülmektedir. Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alınan maluliyet ve kusur raporlarını kabul etmemekte, bu raporlara itiraz etmekte ve dava dosyasında tarafların …-TL tazminat miktarı hususunda sulh olmaları sebebiyle müvekkilinin haciz tehdidi altında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında fazla ödeme yaptığını ileri sürerek fazla ödemenin istirdadını eldeki davada talep etmektedir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular … Şti. ve … aleyhinde …-TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği ve davacı tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası için olmak üzere … Bankası dekontu ile … vekiline …-TL havale edildiği anlaşılmaktadır. Bu miktar paranın davalıya … tarihinde ödendiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır.
Dava dışı …’ın yapmış olduğu kaza olayı ile ilgili olarak bir kez de … Dairesinden rapor aldırılmış, … tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın %30 sürücü …’un % 70 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce de alınan kusur raporunun denetime elverişli oluşa uygun nitelikte oluşu sebebiyle bu rapora itibar edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; dava dışı …’ın %45 sürekli iş göremezlik oranı ve kaza olayında da %30 kusurlu oluşu gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda, ayrıca Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki borç hesabı güncellenerek yapılan hesaplamaya göre, …’ın gerçek zararı …-TL olarak hesaplanmış, bunun icra dosyasındaki dosya kapak hesap borcu …-TL olarak belirlenmiş ve davacı tarafça davalı … yapılan ödeme tutarı olan …-TL’den güncel icra dosya borcu düşüldüğünde davacının davalıdan talep edebileceği tutar …-TL olarak hesaplandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna ilişkin itirazı üzerine (hesaplamaya ilişkin maddi hata yapıldığına dair) bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi … tarihli ek raporunda; itirazların yerinde olmadığını ve kök raporunda belirtmiş olduğu hususları aynen tekrar ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesindeki yargılama sırasında … ile ilgili aldırılan %45 oranındaki sürekli iş görmezliğe dair rapora itiraz etmiş ise de, yargılama sırasında aktüer bilirkişi tarafından bu oran esas alınmak suretiyle yapılan hesaba dair rapora ilişkin itirazlarında maluliyet raporuna bir itirazda bulunmamış, bu nedenle mahkememizce de …’ın evvelce Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinindeki dava dosyasında aldırılan ve %45 olarak belirlenen sürekli iş göremezlik oranı hükme esas olarak alınmış, bu yönde yani yeniden …’ın maluliyet raporu aldırılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı … tarafından davacı aleyhinde girişilen icra takip dosyasına davacı tarafından … tarihinde …-TL ödeme yapıldığı, oysa mahkememizce yaptırılan aktüer bilirkişi hesaplamasında davacının ödeme yapması gereken tutarın …-TL olduğu, dolayısıyla fazladan yapılan …-TL ödemenin istirdadını talep etmekte davacının haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının manevi tazminat istemi yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre de, söz konusu olayda davacının kişilik haklarının ihlali söz konusu olmadığı mahkememizce değerlendirilmekle manevi tazminat isteminin reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas – … karar sayılı ilamı ile;”…. Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında araç sürücüsü …’ın … alınan maluliyet raporuna göre %45 sürekli, 4 ay geçici maluliyetinin tespit edildiği, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından araç sürücüsü …’ın ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre %44.2 sürekli, 9 ay geçici maluliyetinin olduğu;
Eldeki davamızda ise; maluliyet raporu alınmadan, … karşı açılan Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında belirlenen maluliyet raporuna göre hüküm kurulmuştur.
Yukarıda belirtilen iki ayrı dava dosyalarında mevcut bulunan bilirkişi raporlarındaki sürekli maluliyet oranları arasında çelişki mevcuttur. Buna göre; dava dışı …’ın maluliyetinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden, raporlarda belirlenen sürekli maluliyet oranları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, kaza tarihinde yürülükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor oluşturularak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozularak mahkememize gelmiş, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma karar ilamından sonra …’ın maluliyete ilişkin İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulu ile Aktüer ve Hesap Uzmanı bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun … tarihli raporunda sonuç olarak; …’ın … formülüne göre %48,97, E cetveline göre %44,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin … tarihinden 9 aya kadar uzayabileceği, bir hasta bakıcının sürekli bakamına muhtaç olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporunda sonuç olarak; …’ın gelirinin asgari ücret, iyileşme süresinin 9 ay, maluliyet oranının %44,2 olduğu kabul edilerek TRH-2010 Yaşam Tablosu, progresif rant metodu, %10 artırım ve iskonto hesabı kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde davalı …’nın ihbar olunan …’a … tarihinde ödemesi gereken toplam tazminat miktarının …-TL olduğunun hesaplandığı, davalı … ihbar olunana …-TL tazminat ödeyip daha sonra davacı aleyhine bu miktarın tahsili amacıyla icra takibine girişmiş olsaydı, davacının faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderleri de dahil olmak üzere davalıya ne miktarda ödeme yapmak zorunda kalacağı hususunda hesaplama yapmak icra hukuku ve bundan kaynaklanan uyuşmazlıklar hakkında nitelikli hesap uzmanlığı gerektirdiğinden, bu yönde hesaplama yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında … ödeme tarihi itibariyle …-TL fazla ödeme yapıldığı görüş ve kaanatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı … tarafından davacı aleyhinde girişilen icra takip dosyasına davacı tarafından … tarihinde …-TL ödeme yapıldığı, oysa mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda aldırılan maluliyet raporu sonucunda düzenlenen aktüer bilirkişi raporunda, dava dışı …’ın %30 kusur indirimi sonucunda davacının ödeme yapması gereken tazminat tutarının …-TL olduğunun belirtildiği, davacı PMF yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğini belirtmiş ise de, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Tarih, … Esas, … Karar, … Tarih, … Esas, … Karar Sayılı ilamlarında, TRH 2010 – Yaşam Tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiği belirtildiğinden davacı vekilinin bu itirazına itibar edilmemiş, asıl alacağın …-TL olarak kabulü halinde, davacı tarafça icra dairesine yapılan ödeme miktarı ve ödeme tarihi de göz önünde bulundurularak asıl alacak, işlemiş faiz, icra harç ve masrafları belirlenerek davacının davalıdan talep edebileceği fazla ödemenin olup olmadığı konusunda hesap bilirkişisinden rapor aldırılmış, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere davacının fazladan …-TL ödeme yaptığı anlaşıldığından davacının bu miktarın istirdadını talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine ilişkin Mahkememizin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından bu hususta yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…-TL’nin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin Mahkememizin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından bu hususta yeniden BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan …-TL peşin harç, …-TL başvuru harcının toplamı …-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri, ATK fatura gideri olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan …-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin Mahkememizin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından manevi tazminat yönünden davalı lehine yeniden vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, ihbar olunan vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)