Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2021/936 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2021/936
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı senet ile ilgili olarak davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin … ile Ekim 2014 yılında tanıştıklarını, ülkemize yılda bir-iki kez tatil amaçlı geldiğini, yaptığı tatil sıralarında davalının sürekli kendi adına araç kiraladığını, ancak en son 2017 yılında aaraç kiralarken davalının bu sefer müvekkiline ” senin adına kiralayalım” dediğini, daha sonra müvekkilinin … ile birlikte Lara-Güzeloba civarında bulunan davalının arkadaşından araba kiraladığını, davalının hiçbir şekilde türkçe okuma yazma bilmeyen müvekkilinin bu durumundan yararlanmak suretiyle alelacele bir takım evraklar imzalattığını ve pasaportunun fotokopisini çektiğini, müvekkilinin bu senedin araç kiralama belgelerinin arasında olabileceğini düşündüğünü, müvekkilinin Moskova şehrinde ve Antalya ili Konyaaltı ilçesinde kendisine ait daireleri bulunduğunu, davalının senette belirtilen parayı nakten ödeyecek ekonomik güçte olmadığını, yani müvekkiline 100.000,00.-TL borç verebilecek maddi durumunun olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, savcılık dosyasında yaptıkları şikayet neticesinde davalının verdiği ifadede senedin amca oğlu olan … tarafından doldurulduğunu ikrar ettiğini, müvekkilinin kendisine ait Antalya Konyaaltı İlçesi Toros Mahallesindeki dairesine … tarafından ihtiyati haciz konulduğunu, iş bu nedenle icra takip dosyasının dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin alacaklıya borçlu olmadığnın tespitine ve … alacaklı tarafça Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosya numarı ile yapılan takibin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borçlu olmadığını iddia ettiği takip konusu senet ile alakalı olarak müvekkili hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma nolu dosyası ile şikayette bulunduğunu, ilgili dosyadan takipsizlik kararı verildiğini, yine takip nedeni ile borca itiraz davasının da Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile reddedildiğini ve kesinleştiğini, davacının Türkçe bilmediğini iddia ettiğini ancak davacının günlük hayatında rahat iletişim kuracak kadar Türkçe bildiğini, davacının somut bir iddiası olmadığı gibi borcunun olmadığı veya itfa veya imhal edildiğini de herhangi bir yazılı belge ile ortaya koymadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık: Davacının takibe dayanak senet nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi tensip ara kararı ile, İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca dava değeri olan 100.000,00.-TL’nin %15’i tutarındaki 15.000,00.-TL nakdi teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi veyahut kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına, takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
… vekilinin dava şartına ilişkin itirazının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin emsal içtihadında da belirtildiği üzere menfi tespit davalarında zorunlu arabuluculuğa başvuru zorunlu olmadığından reddine karar verilmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … … … olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte alacağın 29/07/2017 keşide tarihli, 29/12/2017 vade tarihli ve 100.000,00.-TL bedelli senet olduğu, senedin nakden düzenlendiği görülmüştür.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… sayılı soruşturma dosyasında; … hakkında resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı yapılan soruşturma neticesinde alınan bilirkişi raporunda iş bu davaya konu olan bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, verilen karara müşteki … vekili tarafından itiraz edilmiş, Antalya … Sulh Ceza Hakimliğinin …/… D.İş sayılı dosyası ile 02/04/2020 tarihinde itirazın reddine dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı asilin 05/10/2020 tarihli celse duruşmasında tercüman bilirkişi aracılığıyla alınan beyanında aynen” … ile birlikte bir süre gönül ilişkimiz oldu. Kendisi ile arkadaş olduğumuz dönemde birlikte araç kiralamaya karar verdik. … araç kiralamanın benim adıma yapılması hususunda ısrar etti. Bunun üzerine önüme birkaç belge konuldu. Ben de bu belgeleri imzaladım. Ancak imzaladığım belgeler arasında takibe konu senedin olup olmadığını bilmiyorum. Zira imzaladığım belgelerin hepsi Türkçe idi. Ve ben Türkçe bilmiyorum. Yabancı olduğum için Türkiye’deki değerli kağıtlar hakkında herhangi bir bilgim bulunmamaktadır. Davalının maddi gücü iyi olmadığı için birlikte olduğumuz süre içerisinde kendisine sürekli maddi yardımda bulunuyordum. Buna ilişkin para transferlerim oldu. Para gönderdiğime ilişkin belgeler elimdedir. Kendisi zaten işsizdi. Benim evimde yaşıyordu. Benim ondan borç para almam söz konusu değildir. Senet altındaki keşideci imzalarından sol taraftaki imza benim imzama benzemiyor ancak sağdaki imza benim imzama benziyor. Senetteki yazılar bana ait değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …’nın 10/06/2021 tarihli celse duruşmasında tercüman bilirkişi aracılığıyla alınan beyanında aynen” davaya konu olay nedeniyle soruşturma aşamasında ifade vermiştim. O ifademi kabul ediyorum. Aynen tekrar ederim. Davaya konu senet ile ilgili olarak tek bildiğim ve anladığım araç kiralamak üzere hem … hem … ile birlikte markete gitmiştik. Burada … belge imzaladı. Ancak belge imzaladığı sırada ben marketin içerisinde değildim. Marketten dışarı çıkınca bunu bana … söyledi. Az önce taraflarla birlikte markete gittiğimizi belirtmiş isem de ben onlarla dışarı çıkmadım. O sırada ben evdeydim. … marketten çıkıp eve gelince bunu bana anlattı. … bana bunu anlatınca bu hiç hoşuma gitmedi. Neden davalının araç kiralamadığını sordum zaten …’nın Türkiye’de geçerli ehliyeti de yoktu. Oturma izni dahi yoktu. Davalının polis ile bir sıkıntısı olduğu için … adına araç kiraladıklarını söyledi. …’nın daha önce oturma izni vardı. … ile Moskovada bulunurken … oturma iznini çaldı. Taraflar birlikte yaşadığı süre içerisinde … …’dan para istiyordu. Gıda, köpeğinin veteriner masrafları ve diş tedavisi gibi nedenlerle para istiyordu. Hatta kendi kişisel ihtiyaçları için de para istiyordu. Hatta benden de sürekli para istiyordu. Ancak benden Irinadan istediği kadar yüksek meblağlarda para talebi olmuyordu. Sigara, yemek ve bira gibi ihtiyaçları için para talebinde bulunuyordu. Ayrıca … ile yazışmalarımızı da … avukatına verdim. … davacının çocuğuna da hediyeler almaktaydı. … … evinde kalıyordu. Hatta Moskovadaki evinde de 3 aylığı kaldığı olmuştu. Her iki evin de anahtarı davalıda vardı. Çünkü … davalıya güveniyordu. Davalının … evinde kaldığını komşuları da biliyordu. Araç kiralama sözleşmesi bildiğim kadarıyla 2017 yılı Temmuz ayında yapıldı. … bana araç kiralama sözleşmesi sırasında davacı … … … ve market sahibinin orada olduğunu söyledi . Sözleşmenin ne zaman yapıldığına ilişkin telefonumda kayıtlı. Zira o sıralarda üçümüz birlikte … evinde kalıyorduk. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum … araç kiralama sonrasında Irinaya herhangi bir belge vermedi .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının imza örnekleri alınmış, davaya konu senet aslı ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Esas sayılı dosya aslı imza incelemesine esas olmak üzere celp edilerek İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli raporda; davaya konu olan bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu belirtilmiş olduğundan davacının imzaya yönelik iddialarında haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili yemin deliline dayanmış ve süresi içinde yemin metnini sunmuş, … asil … karşı tarafın yemin teklifini kabul ederek son celse duruşmadaki beyanında “Ben davacıya 100.000,00.-TL borç verdim. Kendimi garantiye almak için karşılığında davaya konu senedi davacıdan aldım. Beyanımda ısrarlıyım.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu olan senet nakden düzenlenmiş olup, … tarafından sunulan cevap dilekçelerinde de senedin ihdas sebebi … tarafça tadil edilmemiş olmakla ispat yükü davacıdadır.
HMK’nın 201.maddesi uyarınca senede karşı tanıkla ispat yasağı düzenlenmiş olup, bu kuralın istinası olarak da 6098 Sayılı TBK’nın 30 ve devamı maddelerinde düzenlenen irade bozukluğu hallerinde iddianın tanıkla ispat edilebileceği uygulamada kabul edilmiştir.
Nitekim Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… Esas ve …/… sayılı kararında da belirtildiği üzere irade fesadına dayalı iddialarda tanık dinlenebilmesi için husumetin iradeyi fesada uğratan tarafa yönlendirilmesi de gerekir. Bunun yanında hatanın da irade fesadı hali sayılabilmesi için esaslı hata olması gerekir.
Somut olayda; davacı takibe konu olan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, imzanın kendisine ait olması halinde bile senedin hata ve hile ile kendisine imzalattırıldığını iddia etmektedir. Gerek soruşturma dosyasında aldırılan … tarihli bilirkişi raporunda, gerekse mahkememizce aldırılan İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli raporda; davaya konu olan bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu anlaşılmış, davacının imzaya yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir.
… taraf savunmasında, senedin ihdas nedenini talil eder nitelikte bir beyanda bulunmamıştır. İspat yükü davacı/borçlu taraftadır. Zira icra takibine konu senedin hileyle alındığının ispat yükü altındadır. Hata veya hile ile iradenin fesada uğratıldığı iddiasının her türlü delille ispatı mümkündür. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasında yapılan soruşturma neticesinde, … hakkında dolandırıcılık, resmi Belgede Sahtecilik suçlarından dolayı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı tanığı olarak dinlenen …’nın olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı anlaşılmış, yine davacı tanıklarından … ve …’ın, davalının davacının evinde kaldığına ilişkin dinletileceği hususu dikkate alınarak adı geçen tanıkların olaya ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, adı geçen tanıkların dinlenmesinin yargılamaya bir yenilik katmayacağı anlaşıldığından bu tanıkların dinlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, davacının imza inkarı ve dava konusu bononun hile sonucu alınmış olduğu iddiasını usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamadığı, davalıya teklif edilen yemin deliline karşı … asilin usulüne göre yemini eda ederek davacıya 100.000,00.-TL borç para verdiğini ve karşılığında davaya ve takibe konu bonoyu aldığını beyan ettiği, sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş, yargılama sırasında İİK’nın 72 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve uygulandığı anlaşılmış olmakla, İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca … lehine tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava konusu (100.000,00.-TL) alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.648,45‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-… vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450‬,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)