Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2021/729 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/100 Esas
KARAR NO : 2021/729
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/11/2012
KARAR TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı … adına kayıtlı, davalı …’ın sevk ve idaresindeki, sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş.olan … plakalı otomobil ile davalı … adına kayıtlı, davalı …’in sevk ve idaresindeki sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş.olan … plakalı motosikletin çarpışması sonucu … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili …’nın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve malül kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri hariç olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve …/… Esas – …/…. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize intikal etmiştir.
Davacı vekili … tarihli celsedeki beyanında tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını, manevi tazminat olarak davaya devam ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde …-… başlangıç ve bitiş tarihli arasında ….-… nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … başlangıç ve bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçe teminat limitinin her halükarda ödenecek bir meblağ olmadığını, davacının daha önce müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı …’ın davalı …’a ait … plaka sayılı aracı kullanırken, müvekkilinin kullandığı … plakalı motosikletin önüne çıkarak kazaya neden olduğunu, bu kazada müvekkilinin yüzünde iz kalacak şekilde yaralandığını, motosikletin arkasında bulunan davacı …’nın da yaralandığını, kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davada taraflardan bazılarının sigorta şirketleri olduğundan davaya bakmakla görevli mahkemenin Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … Asl. Cez. Mah.’sinin …/… esas sayılı dava dosyası getirtilmiş, kaza tutanağı, ruhsat kayıtları, sigorta poliçesi, trafik kayıtları dosyaya sunulmuş, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış, davacıya ait tedavi kayıtları ilgili hastanelerden getirtilmiş, olaydaki kusur durumuna ilişkin trafikçi bilirkişiden ve Atk trafik ihtisas dairesinden raporlar aldırılmış, tarafların tanıkları duruşmada dinlenmiş, Sgk’dan davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda araştırma yaptırılmıştır.
Dava; trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Yargılama sırasında bu dava ile birleştirilen Kapatılan Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyasının tefrikine karar verilmiştir.
Davacı maddi tazminat istemi yönünden davasını atiye terkettiğinden bu hususa ilişkin davalı ve vekillerinden diyecekleri sorulmuş, tüm davalılar atiye terke muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir. Bu nedenle davacının maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek inceleme ve değerlendirme manevi tazminat hususunda yapılmıştır.
Kaza olayı … tarihinde meydana gelmiş olup, kazada … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır. Kazaya karışan … plakalı otomobilin kaza esnasında sürücüsü davalı … olup, diğer davalı …’ın aracın işleten maliki olduğu ve davalı … Sigorta Aş’nin de bu aracın ZMSS sigortacısı olduğu anlaşılmakta olup, kazaya karışan diğer araç olan … plakalı motosikletin davalılardan … adına trafikte kayıtlı olduğu, söz konusu motosiklet sürücüsünün kaza sırasında davalı … olduğu ve davalı … Sigorta Aş’nin de söz konusu motosikletin ZMSS sigortacısı olduğu dosya içerisindeki sigorta poliçeleri, trafik tescil belgesi ve kaza tutanağından anlaşılmaktadır.
Kaza olayıyla ilgili olarak Antalya … Asl. Cez. Mah.’sinin …/… esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davalılardan …’ın sanık sıfatıyla basit yaralama suçundan para cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve verilen kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kusur durumuna ilişkin olarak üç ayrı rapor aldırılmış, trafikçi bilirkişi… tarafından düzenlenen 0… tarihli raporda davalı sürücü …’ın %75 oranında, diğer motosiklet sürücü davalı …’in ise %25 oranında kusurlu oldukları anlaşılmıştır.
Atk trafik ihtisas dairesinden aldırılan kusur durumuna ilişkin … tarihli rapora göre; kaza olayında davalı sürücü …’ın %60, davalı …’in %30 ve davacı Fatma’nın %10 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği görülmüştür.
Aldırılan kusur raporları arasında çelişki oluğundan çelişkinin giderilmesi için trafikçi …’den kusur raporu aldırılmış, bilirkişinin … tarihli raporuna göre; Atk raporundaki kusur raporuyla aynı şekilde davalı sürücü …’ın %60, davalı sürücü … %30 ve davacının %10 oranında kusurlarının olduğunun belirtildiği görülmüş ve mahkememizce bu rapor hükme esas alınmıştır.
Davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu Antalya Sgk İl Müdürlüğünden sorulmuş, kurumun … tarihli cevabi yazısına göre davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekiline gerek … tarihli celsede gerekse … tarihli celsede iş göremezlik raporu aldırılması için müvekkilini hastaneye sevk edilmek üzere hazır etmesi hususunda kesin süre verilmesine rağmen davacı vekilince müvekkili hazır edilmediğinden davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumuna ilişkin rapor aldırılamamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının yaralandığından bahisle maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki dava açılmışsa da yargılama sırasında davacı vekilinin maddi tazminat taleplerini atiye terk etmesi ve tüm davalıların atiye terki kabul etmeleri nedeniyle davacının maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ayrıca manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmeye göre de davacı vekilince müvekkili hazır edilip hastaneye sevkinin yapılamadığı ve iş göremezlik durumuna ilişkin rapor alınamadığından yaralanmasının niteliğinin tam olarak tespit edilemediği, dolayısıyla kaza olayı ile davacının yaralanması arasında uygun illiyet bağının bulunduğu hususunun tespit edilemeyişi gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, …./… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile “… Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre davacı vekilinin müvekkilini duruşmada hazır etmek gibi bir yükümlülüğü bulunmadığından mahkemece, bu konuda davacı asile ihtarlı tebligat çıkartılması gerekirdi. Davacı asilin müvekkilince hazır edilmesi şeklindeki ara karar usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, istinaf başvurusunun kabulü, HMK 353/1-a,6 madde ve bendinin tatbiki ile kararın kaldırılması ve davacı asilin ihtarlı davetiye ile çağrılması, icabet edilmesi halinde, geçici ve sürekli iş göremezlik raporu aldırılması ve temin edilen rapora göre bir karar verilmesi; aksi durumda ise, tüm dosya kapsamı ve ceza yargılamasında temin edilen belgelerden davacının yaralandığı anlaşıldığından hak ve nesafete uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi için dosyanın mahalline gönderilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda, davacı asile meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, davacı asilin mahkememize müracaat etmesi üzerine davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevki yapılarak, maluliyet raporu aldırılmıştır.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; davacının yaralanması neticesinde kişinin gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, sürekli iş göremezlik oranının %13 olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; meydana gelen trafik kazası sonucunda gerek trafikçi… tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda gerekse İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda, davalı sürücü …’ın %60, davalı sürücü …’in %30 ve davacının %10 oranında kusurlarının olduğu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda da davacının sürekli iş göremezlik oranının %13, geçici iş göremezlik süresinin de 12 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı vekilinin maddi tazminat taleplerini atiye terk etmesi ve tüm davalıların atiye terki kabul etmeleri nedeniyle davacının maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.09.2014 T.2014/11742 E. 2014/12102 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere BK’nın 47. maddesi hükmüne göre ( 6098 sayılı TBK m. 56 ), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacının maluliyet oranı, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü davacının duyduğu elem ve ızdırap dikkate alınarak davacı yararına zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalıları cezalandırmayacak mahiyette davacının elem ve ızdıraplarını dindirecek miktarda 15.000,00.-TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat istemi yönünden atiye terk nedeniyle karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
a-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 59,30.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 386,10.-TL harçtan mahsubu ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Maddi tazminat yönünden davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Davalılar …, …, TÜRKİYE Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat istemi atiye terk edildiğinden, tarifenin 13/2 ve 3/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
2-Davacının Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
15.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair manevi tazminat talebinin REDDİNE,
a-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65‬.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınarak yukarıda maddi tazminat yönünden mahsup edilmekle arta kalan (386,10‬.-TL – 59,30.-TL)‭ 326,8‬0‬.-TL harcın mahsubu ile bakiye‭ 697,85‬.-TL harcın davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan 326,8‬0‬.-TL harcın davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Manevi tazminat yönünden davacı tarafından yatırılan (davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere) toplam 481,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 288,90.-TL’nin davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Manevi tazminat yönünden davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e-Manevi tazminat yönünden davalılar … ve … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)