Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/74 E. 2019/335 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/74
KARAR NO : 2019/335
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … aleyhine açılan ifaya izin verilmesine ilişkin Antalya … AsHM’ in … Esas sayılı dosyasında ihya davası açmak için taraflarına süre verildiğini, davalı şirketin tasfiye halinde olduğu için taraf sıfatını kaybettiğini, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Antalya … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olan … Şti’ nin … yılında tescil edildiğini, … yılında adres ve durumunun tespit edilememesi nedeniyle üyeliğinin askıya alındığını ve adres durumunun tespit edilemediğini, …tarihinde resen terkin edildiğini, Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmadığından şirketin … tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiğini, Antalya ticaret sicilinin yasal hasım konumunda olduğunu, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dava; sicilden resen terkin edilen … Şti ‘ nin ihyası istemine ilişkindir.
Dosya içerisine, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Ticaret Sicil Müdürlüğünden ihyası istenen şirkete ait sicil dosyası getirtilmiştir.
Antalya … ASHM’nin … esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacıların …, …, …, …, … ve …, davalının … Şti olduğu , davanın tazminat davası olduğu, dava tarihinin … olduğu, dosyanın daha evvelce verilen karar üzerine Yargıtay’ a gönderildiği ve bozma üzerine yeni esas aldığı, … tarihli celsede davacı vekiline şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır
İhyası istenen … Şti’ ye ait sicil dosyasının incelenmesine, Antalya … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olduğu, … yılında tescil edildiğini, münfesih olmasına ve sayılmasına rağmen TTK’ nın geçici 7. Maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve … tarihli 8539 sayılı …Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresinde bildirimde bulunulmaması sebebiyle şirketin … tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiği ve kaydının silindiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
6102 sayılı TTK’ya 01.07.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 6335 sayılı Kanunla eklenen geçici 7 nci madde ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde, aynı maddede sayılan hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre;
a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler,
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler,
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler,
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler,
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler,
Bu konuda diğer mevzuatlarda yer alan hükümlere tabi olmaksın, 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde açıklanan hükümler uyarınca ticaret sicilinden terkin edilebilecektir. Anılan maddenin uygulaması ile ilgili olarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 30.12.2012 tarih ve 38513 sayılı Resmi Gazete’de “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” yayımlanmış olup, uygulama söz konusu Tebliğ ile ilgili Kanun maddesinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda yürütülmektedir. İLgili tebliğ uyarınca çıkarılan 3-5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10. maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydı silinen anonim ve limited şirketler ile kooperatifler de uygulama kapsamına alınmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, tasfiye halindeyken sicilden terkin edildikten sonra ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak ihyasına karar verilen şirketin, hiç tasfiye haline girmeden TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmesi durumunda, tasfiye memuru atanmasına dair düzenleme olmadığından tasfiye memuru atanması gerekmemektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen … sicilinin … sicil numarasında kayıtlı … Şirketinin 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca münfesih sayılmasına rağmen, ticaret sicil müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilama rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı … tarihinde sicilden resen terkin edildiği, eldeki davanın 5 yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin ihyası için Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında yetki ve süre verildiği, adı geçen şirket aleyhine, sicilden resen terkin tarihinden önce … yılında açılmış ve halen Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tazminat davası bulunması nedeni ile devam eden davası olan şirketlerin sicilden silinmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı ancak sicil müdürlüğünün bu hususu resen araştıramayacağı ve sicil müdürlüğüne de devam eden yargılama ile ilgili bir bildirim yapıldığına ilişkin iddia ve tespitin bulunmadığı, davacının eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla eldeki davaya dayanak Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosyasına binaen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, tasfiye sürecine girmediğinden ek tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama giderleri hükmedilmemesine (davacı üzerine bırakılan yargılama giderlerinin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında görülen davada haklılık durumunda göre hükümle birlikte değerlendirilebileceğine) dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Antalya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı, … ŞİRKETİ’ nin, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına münhasıran, TTK’ nın 643. Ve 547/1. Maddesi uyarınca İHYASINA, Ticaret Siciline yeniden TESCİLİNE,
2-Verilen Kararın tescil ve ilanı için karar kesinleştiğinde Antalya … Müdürlüğüne gerekçeli kararın yazı işleri müdürlüğünce GÖNDERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA
4-Yargılama giderlerinin davcı üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/04/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı