Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2021/801 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2021/801
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, davalının evine özel üretilip montaj yapılacak avizeler konusunda 7.500,00.-TL peşinat, 12.350,00.-TL ise avizelerin tamamının montajı tamamlandıktan sonra ödenmek üzere toplam 19.850,00.-TL bedel karşılığında anlaşıldığını, davalı tarafından toplam iş bedelinden mahsup edilmek üzere … tarihinde 7.500.00.-TL peşinat ödendiğini, bakiye kalan 12.350,00 TL’nin ise avizelerin tamamı takıldıktan sonra ödeneceğine ilişkin müvekkili ile davalının anlaştıklarını, müvekkilinin davalının talepleri doğrultusunda avizelerin tamamının üretim ve montajını … tarihi itibariyle tamamladığını, sözleşmedeki yükümlülüğünü eksiksiz ifa eden müvekkilinin, bakiye 12.350,00.-TL alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkili tarafından avizelerin tamamının montajı yapıldıktan sonra davalının, son takılan avizelerden birini beğenmediğini ve değişim yapılmazsa muaccel olmasına rağmen bakiye 12.350,00.-TL borcunu ödemeyeceğini söylediğini, maddi anlamda sıkıntılar yaşayan ve aynı zamanda müşteri memnuniyetini de gözeten müvekkilinin, iyi niyetli şekilde davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği avizede beğenilmeyen parçayı değiştireceğini, ancak muaccel olan bakiye iş bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, davalının bakiye borcunu ödememekte ısrar etmesi üzerine müvekkilinin böyle bir borcu olmamasına rağmen, sırf alacağını tahsil edebilmek için, iyi niyetine güvence olarak 12.350,00.-TL bedelli senedi verdiğini, müvekkili tarafından davalıya verilen senedin gerçek bir alacağa dayanmadığını, açık ve kesin bir borç ikrarı içermediğini, sözleşme ilişkisi uyarınca müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, senedin müvekkilinin iyi niyetine teminat olması açısından verildiğini ancak davalının sanki müvekkilinden alacağı varmış gibi kendisine iyi niyet göstergesi olarak verilen senedi işleme koyduğunu ve Antalya … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından icra takibini başlattığını, müvekkilinden icra yoluyla haksız ve kötü niyetli şekilde 16.391,72.-TL tahsil edildiğini, davalının müvekkilinden haksız ve kötü niyetle tahsil ettiği 16.391,72.-TL’nin müvekkiline iadesine karar verilmesini avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin evine avize satın almak amacıyla davacının iş yerine gittiğini, avizelerin modellerini beğendiğini ve toplam 15.000,00-TL bedelle avizelerin fiyatı konusunda davacı ile anlaştıklarını, tarafların avizelerin toplam bedeli olan 15.000,00-TL’nin ödeme planı konusunda iki aşamalı bir ödeme yapılması şeklinde mutabık kaldıklarını ve buna göre toplam bedelin yarısı olan 7.500,00-TL’nin ön ödeme olarak sipariş anında, kalan 7.500,00-TL’nin ise avizelerin montajının tamamlanmasından sonra nakit olarak ödeneceği hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin anlaşma sonrasında 7.500,00-TL’yi nakit olarak davacının hesabına gönderdiğini, toplam bedelin ikinci yarısı olan 7.500,00-TL’nin ise … tarihinde avizelerin tamamının montajının tamamlanmasına mütakip davacıya nakit olarak ödendiğini, … tarihinde davacının müvekkilinin iş yerine gelerek bir miktar paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek müvekkilinden borç istediğini, müvekkilininde davacıya borç verdiğini ve bu borç karşılığında icra takibine konu edilen senedi aldığını, senedin ödeme tarihinde ödenmediğini, davacının defalarca arandığını fakat müvekkilinin telefonlarına cevap verilmediği gibi daha sonrasında cevapsız aramalara da dönüş yapılmadığını, bu nedenle davacının müvekkiline olan borcunun tahsili amacıyla işbu dava konusu senedi icra takibine konu ederek borç verdiği parayı tahsil ettiğini, davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
Dava istirdat davasıdır.
İcra takibine dayanak teşkil eden senedin teminat senedi olup olmadığı, neticeten davacının takibe dayanak senet nedeniyle borçlu olup olmadığı ve icra marifetiyle ödenen senet bedelinin davalıdan tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Dosya içerisine; taraf vekillerince sipariş fişi sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra dosyasına davacı borçlu tarafından yapılan ödemeleri gösterir tahsilat makbuzları celp edilmiş, davalı asile isticvap davetiyesi gönderilmiş, davacı tanıkları dinlenmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, 12.350,00.-TL bedelli, … tanzim tarihli, … vade tarihli senede istinaden toplam 13.845,20.-TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine girişildiği, borçlu … tarafından … tarihinde 10.806,28.-TL ve … tarihinde 5.585,44.-TL olmak üzere toplam 16.391,72.-TL’nin dosyaya yatırıldığı, dosyanın vazgeçme olarak işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Davalıya usulüne uygun isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ise de belirlenen gün ve saatte mahkememizde hazır bulunmadığından isticvap beyanlarının alınamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …’ın beyanlarının alınması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesinin … tarihli celsede tanık beyanında aynen ” Ben, davacı ile birlikte onun şirketin taşeron sıfatıyla çalışırım, dava konusu işte de birlikte çalıştık, ben, davalının evine dava konusu olup anlaşma yapılan tüm avizeleri taktım, bildiğim kadarıyla taraflar arasındaki anlaşma avizeler takıldıktan sonra davalının ödeme yapması şeklindedir, hatırladığım kadarıyla taraflar 17.000-18.000 TL bir miktarla avizelerin alım satımı konusunda anlaşmışlar, avizelerin montajında herhangi bir sıkıntı olmadı, ben yaklaşık 20 yıldır bu işi yapmaktayım, büyük çoğunluklu avizelerin iç kısmında punta kaynak izleri olur, bu avizelerde de bu izlerden vardı, bu bir ayıp niteliğinde değildir, bütün avizelerde rastlanılabilecek bir durumdur, bu görüntüye etki etmemektedir, kullanımına da herhangi bir etkisi yoktur, davalının evine takılan avizelerde de bu nedenle herhangi bir ayıp ve montajdan kaynaklı bir sorun yoktur, ancak davalı bildiğim kadarıyla avizelerdeki bu kısımları sorunlu görmüştür, davacı … davalının bu memnuniyetsizliği nedeniyle ürünlerdeki sorunları giderebileceğini, ancak kendisine ürünlerin özel üretim olması nedeniyle yaklaşık 1 ay süre vermesi gerektiğini söylemiştir, piyasadaki yoğunluk nedeniyle bu süre uzayınca bildiğim kadarıyla davalı mahkemeye başvurmuştur, montajdan sonra bildiğim kadarıyla davacı yaklaşık 10.000 TL nakit para almıştır, davalının memnuniyetsizliği nedeniyle davacı ona avizelerin değişmemesi ihtimaline karşı senet vermiştir, senedin verilmesini sebebi budur, davacı kendi itibarını korumak ve güveni sağlamak için davalıya senet vermiştir, yani senet borç karşılığı verilmemiştir, güven sağlamak amacıyla verilmiştir.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …’ın mahkememizin … tarihli celse duruşmasındaki beyanında aynen” Ben bir dönem davacının iş yerinde davacı ile birlikte çalıştım. Ben de genel inşaat işleri yapmaktayım. Davalı davacıya avize siparişi verdi. Davacı avizeleri temin edip davalının evinin salonuna avizeleri taktırdı. Daha sonra salon avizesinde davalı sıkıntı olduğunu söyledi. Davalı avizenin dış görüntü rengi ile ilgili sıkıntı çıkarttı. Avizenin değişmesini istedi. Bunun üzerine davalı yaptığı iş karşılığında davacıya para ödediğini, avizeyi alıp götürmesi halinde elinde herhangi bir dayanağın kalmayacağını bunun üzerine de davacı davalı güvensizliğini miktarını hatırlamadığım bir adet senet verdi. Senet üründen dolayı davalıya verildi. Borç alma nedeniyle verilmedi. Bildiğim kadarıyla davacı davalıya senedi verdiğinden davalının avizeden kaynaklı davacıya herhangi bir borcu kalmamıştı. Zaten az önce de belirttiğim gibi davalı salondaki avizenin davacı tarafından alınması nedeniyle kendisine güvence almak için davacıdan senedi aldı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı asil duruşmadaki beyanında aynen ” Tanık beyanlarında aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Ben daha önce belirttiğim gibi bakiye alacağımı almak için davalıya verdim. Senedi davalıya verdikten sonra davalıdan avizeden kaynaklı bakiye alacağımı tahsil ettim. Bakiye alacağım da 12.350,00.-TL idi. Bakiye alacağım kadar davalı adına senet düzenledim. Salondaki avizeyi, avizede herhangi bir ayıp olmadığını düşündüğüm için davalıdan almadım. Avize halen davalının evinde duruyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Taraflar arasında avize satış sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmeye istinaden davalı tarafından 7.500,00.-TL peşinatın davacıya ödendiği, davalıya whatsapp yazışmaları yönünden meşruhatlı isticvap davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen duruşmada hazır olmadığı, bu nedenle whatsapp yazışmalarının taraflar arasında gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, whatsapp yazışmaları HMK’nun 199. maddesi uyarınca belge olup, aynı kanunun HMK’nun 202. maddesinde, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcının bulunması halinde tanık dinlenebileceğinin düzenlendiği, bu kapsamda dinlenen davacı tanıkları senedin teminat senedi olduğunu beyan ettikleri, gerek whatsapp yazışmalarının içeriğinden gerekse dinlenen davacı tanıklarının beyanından avize satış sözleşmesinden dolayı davacının bakiye alacağının tahsili için davaya konu teminat senedinin davacı tarafından düzenlenip davalıya verildiği, davacının davaya konu bono nedeniyle davalıya herhangi bir borcu olmadığı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından dolayı davacının davalıya yapmış olduğu 16.391,72.-TL tutarındaki ödemenin taleple bağlı kalınarak son ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
16.391,72.-TL alacağın … tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.119,71.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 279,93.-TL harcın mahsubu ile bakiye 839,78.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere gideri ve harç olmak üzere) toplam 551,83.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)